milliyetçilik

  1. kısaca, millet duygusu olarak açıklanabilir. bir millete mensup bireylerin, milli tarihlerine, geçmişteki hem parlak başarılarına, hem de felaket ve acılarına karşı derin bir manevi bağlılık ve hürmet duygusu duymaktır. bununla birlikte, milliyetçilik kavramı, her ülkede değişik özellikler göstermektedir.

    milliyetçiliğin ilk ve en önemli esası, bağımsız bir devlet olma iradesindedir. bu, egemenlik, eşitlik, özgürlük gibi kavramlarla birleşmektedir.

    milliyetçilik, kişinin iradesini ele alır, bir milletin, diğer milletleri egemenlik altına alacağı veya alması gerektiği gibi bir iddiaya dayanmamaktadır. üstün ırk, millet gibi bir ayrıma yer vermez. bu bağlamda milletler arası barışı temel almaktadır. atatürk'ün, "yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesi de bu modern milliyetçilik anlayışının benimsendiğini göstermektedir.

    milliyetçilik kavramında özgürlük ve demokrasi unsurları esas alınmıştır. her düşünce, toplumu siyasi özerkliğe kavuşturacaktır. bu bağlamda, her düşüncenin, milletin ortak anlayışı içinde gelişmesi gerekmektedir. bu noktada dikkate alınması gereken, özgürlük kavramının kapsamıdır. modern toplumlarda bireylerin özgürlüğü, toplumun diğer üyelerinin özgürlük sınırlarına kadar gerçekleşmektedir. bu anlamda, demokrasi, eşitliği sağlar ve bu eşitlik içinde özgürlük, milliyetçiliğe yön verir. (kaynak, necat tüzün, atatürk milliyetçiliği, gazi üniversitesi, 1987.)

    1921 anayasası'nın birinci maddesinde, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu belirtilerek söz edilen modern milliyetçilik kavramının ilk aşaması olarak değerlendirilebilecektir. aynı şekilde, 1981 anayasası'nın altıncı maddesinde yer alan, "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. türk milleti, egemenliğini, anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organlar eliyle kullanır" ifadesi de bunu destekler niteliktedir.

    atatürk'ün, milliyetçilik ilkesi bağlamında söylediği sözlerden bazıları ise şöyledir:

    "türk milletinin karakteri yüksektir. türk milleti çalışkandır. türk milleti zekidir. çünkü türk milleti, milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. ve çünkü, türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale müsbet ilimdir."(onuncu yıl nutku)

    "türk millyetçiliği, ilerleme ve gelişme yolunda ve uluslararası temas ve ilişkilerde, bütün muassır milletlere muvazi ve onlarla bir ahenkte yürümekle beraber, türk içtimai hayatının hususi seciyelerini ve başlı başına kimliğini mahfuz tutmaktadır."

    "toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek eşitlik ve adaletin devamlı şekilde sağlanması ve korunması, ancak ve ancak tam ve kati manasıyla milli egemenliğin kurulmuş olmasına bağlıdır. bundan ötürü hürriyetin de, eşitliğin de, adaletin de dayanak noktası milli egemenliktir."

    tüm bu açıklananlarla birlikte bir noktanın daha belirtilmesi gerekmektedir. bu da milliyetçilik kavramının günümüzde, atatürk'ün bir ilkesi veya bir ülkede bulunması gereken bir özellik niteliğinden çok, bir siyasi propaganda amacı ile kullanılıyor olmasıdır.

    bir toplumun bireyleri, söz konusu toplumun üyesi olmaktan guru duymalı ve açıklanmaya çalışılan modern milliyetçilik kavramı altında birleşmelidir. yoksa o toplum, bir topluluktan öteye gidemeyecektir.fakat bazı kişiler, siyasi alanda, üniversitelerde, hatta sokaklarda bu kavramı bir rant aracı olarak görüyor ve bir kendini tatmin aracı olarak kullanıyorlar. ulusal anlamda sahiplenilmesi gereken ve bir ulusun temellerinde bulunması gereken böyle önemli bir kavramın, böylesine dejenere edilip, yıpratılması, insanlara yanlış öğretilmesi ve hatta anlamı hakkında hiçbir fikri olmayanlarca bunların yapılıyor olması gerçekten çok üzücü..
    (#23500) olurooleseylerbazen|23.07.2006 23:58|