incecik kesilmiş gümüş tellerdir bunlar. iyi korunmazlarsa oksitlenirler ve tipik gümüş davranışı sergileyerek kararırlar. bizim geleneklerimizde gelinin başı'nın ayrılmaz parçasıdır. sanırım geçmiş zamanlarda, geceleri düzenlenen düğünlerde, ışığın kıt olduğu mekanlarda gelinin bir anlamda parlaması, herkes tarafından görülmesi, farkedilmesi için düşünülmüştür.

gelin teli, ailelerin de takıntısıdır. özellikle kız annelerinin kızlarını illa ki telli duvaklı gelin etmek isterler. "alnının teliyle evlenmek" diye deyişlerimiz bile vardır. kuaförler, gelin başı yaparken bu telleri gelinin başına yerleştirmekte zorlanabilir. kimi de bunlarla harikalar yaratır. gelin teli istanbul'daki telli baba türbesinin de ana ziyaret nedenidir. evlenmeden önce telli babaya gidip, oradaki tellerden almak adettir. hatta alırken de iyi bir kısmet dilenir ve telli baba'ya evlenirse, aldığı telleri kendisininkilerle birlikte iade edeceği sözleri verilir. bu yüzden telli baba'nın türbesindeki tabut, yılın dört mevsimi, günün her saati ışıl ışıl parlayan gelin telleriyle kaplıdır zaten. inanmak inanmamak bir yana, o türbeyi o haliyle görmek bile insanda hoş duygular uyandırır.

gelin telinin talibi de çoktur. evlenmek isteyen kızlar, ellerinde makas, gelinin başındaki telleri illa ki budar. o bir yana, evli barklı kadınlar da bu tellerin peşindedir. illa ki bir dilek tutup, tez zamanda olması için kısacık kesenlere rastlanır. hoş bir gelenektir. zannımca yaşatılması da yerindedir.