gerçek bir sanatkâr olan Niyazi Sayın ' ı anlayabilmek için ilk önce herhangi bir taksiminin dinlenmesi gerektiğini düşünüyorum . çünkü o herkesden farklı birşeyleri dile getirmiş ve ilhamının gönlüne verdiği ,herşeyi kuşatan sanatkâr hassasiyetiyle duyulmamış şeyler işittirmiştir bizlere . neyiyle yarattığı ulvi sadalar kulaklarınıza dolarken orada kalmaz ve bazen gönlünüzü parça parça eden bir feryat , bazen hissiyatınızı tümüyle sarsan ve onu bir anda hiç olmadığı kadar naif kılan bir titreme olarak vücudunuza nüfuz eder .
dolmadan taşamazsınız diyen üstâdın bu sözü aslında sanatındaki büyüklüğün nereden geldiğini fısıldamaktadır bize . hocası neyzen ve ressam Halil Dikmen in sanatın bilgisiz bir içten doğuş olmadığına ve yüksek bir sanatın yüksek bir bilgiyide yanında bulundurmasının gerekliliğine dair prensiplerine yürekten inanmış ve hayatını bu temeller üzerine inşa etmiştir . birçok sanatla yakından ilgilenen üstâd , elinden neyi alındığında bir ömür geçirecek kadar çok şeye sahiptir yine de ...
gerçek sanatkârı temsil etmesi bakımından da günümüzün yozlaşmış dünyasında önemi hâiz bir şahıstır ...