Türkçe'ye "kovan çöküş düzensizliği" olarak çevrilebilir. Bir arı kovanındaki işçi arıların ya da "batı" bal arısı kolonilerinin ansızın ortadan kaybolması fenomenidir. bu tarz yok oluşlara arıcılık tarihinde rastlansa da, bu terim ilk defa 2006 yılının sonlarında, kuzey amerika'daki batı bal arısı kolonilerindeki toplu ortadan kaybolmayı ifade etmek için kullanıldı. Bu fenomene benzer nitelikteki ve daha düşük ölçekteki arı kayıplarına bir çok avrupa ülkesinde, türkiye'de hatta tayvan'da da rastlandı. Bu kayıpların nedeni bilimsel kesinlikle ifade edilemese de otoriteler bunun sebebinin haşere ve böcek hastalıkları gibi biyotik faktörlere dayandığını tahmin ediyor. Diğer olası sebepler kötü beslenme, zirai ilaçlar, arıcılık göçleri ve çevresel değişimler olarak görülüyor. Söylentiler arasında cep telefonu radyasyonu ve genetiği değiştirilmiş tarım ürünleri olsa da henüz bunlara dair bir kanıta ulaşılamadı.

Amerika'daki arıların yaklaşık yüzde 40'ı sadece iki sene içerisinde ortadan kayboldu. Bu oran İngiltere'de yüzde 20. Peki bu ne anlama geliyor? Sorun sadece baldan mahrum kalmak mı? Tabiki hayır.. Öncelikle meyve endüstrisi büyük ölçüde zarar görecek. Çünkü meyvelerin çoğu arılar sayesinde dölleniyor. Uzmanlar, arıların nüfusu azalmaya devam ederse, gıda krizinin daha korkutucu boyutlara ulaşabileceği uyarısı yapıyor. Çünkü insanlar için hayati öneme sahip 115 tarım ürünün, 87'si arılar tarafından döllenerek üretiliyor. Arıların ortadan yok olması; kiraz, elma, greyfurt, avokado, salatalık, lahana, badem ve brokoli üretimini tehlikeye atıyor. Albert Einstein'in konuyla ilgili sözleri kehanet niteliğinde: "Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa, insanın sadece 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan, insan olmaz"