Gitmişse eğer -öyle diyorlar- gitmesine üzülmediğim vampir.
Çünkü şu diyarın renkleri geyiğine o kadar da inanmıyorum ve diyarımızın bazı renklere ancak bir yere kadar tamammül etmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bazı renklere kan bulaştı.
Olay bölümünde yazanı siz de gördünüz. Bazı tanımlar, ciddi boyutta, vampiri değilse de yöneticileri çok zor duruma düşürebilecek içeriklere sahip oldu. Maalesef. Bunlar sırf görüş ayrılıklarına duyulan saygıdan dolayı sineye çekilmeli midir? Bence hayır.

Bu görüş ayrılığı geyiğinin de bir sınırı olmalı değil mi? Şu an sadece örnek olarak söylüyorum, kimse lafı bir yere çekmesin: PKK da bir görüş ayrılığı değil midir diyardaşlar? Biri gelse ve bu ve benzeri terör örgütlerinin doğrudan veya dolaylı olarak lehine yazılar yazsa, bunu diyarın rengi olarak mı göreceğiz? Biri Hitler'in ne kadar mükemmel bir ideolojiye sahip ve onun zamanının Almanya için ne denli hayırlı olduğundan bahsetse, bu da bir renk be abi mi diyelim.

Diyecekseniz, buyurun deyin. Rengarenk bir ömür diliyorum size. Ben dememeliyim! Ciğersiz olamam ben. Bu tanımı birilerine hakaret edildiği için silebilirsiniz. Evet, tüm kalleş dostlarına kalleş oğlu kardeş diyorum. Kalleşleri bağrına basanlara, kalleşçe davaların peşine düşenlere ciğersiz oğlu ciğersiz diyorum. Kalleşlikle de, asla ve kat'a başlığına yazdığım bir kimseyi itham etmiyorum. Bir terör örgütüne küfrediyorum tüm kalbimle.

İçinde 3-5 cümle olan başlıkları özleyecek biri değilim. Bir konuda art arda bir kaç tane cevap nitelikli, nabız tutma niyetli tanımları da özlemem. Taraf Gazetesi okumam. Makalelerinin copy-paste'ini görmeme de gerek yok yani. Gazete manşetlerine de özel ilgim yok. Bu yüzden beni pek etkilemeyecek sanırım bu kayıp.

Bana kimseye laf etmek düşmez elbet, fakat sözlükte çok sesliliği savunanlar ve bazı fikirleri -uç olsalar bile*- bu çok sesliliğin bir parçası kabul edenler, lütfen kendilerine güzel çizgiler çeksinler. Bu çizgiler, sırf "düşmanımın düşmanı" diye civciv misali birbirine sokulmaya dair olmasın. Enine boyuna düşünmeye ve neyin ne olduğunu görmeye dair olsun. Gözünüze sokulan parmağı, körü körüne içselleştirmek niye?

Öteki? Öteki? Bu ülkede ötekiler var. Olmasını istemeyecek kadar iyimser yaklaşsak da -ki bu benim temel özürlerimden biridir, iyimserlik- o sözü geçen ötekiler katillerine devam ediyorlar. Hiç durmadılar ki... Maktulün tarafında olunsun demiyorum, yemişim tarafını. Katilin yanında olmayın yeter. En son ihtiyacımız olan şey bu.