pek çok yerde
sayonara zetsubo sensei olarak geçmesine karşın, aslında kanjisi, ze tsu bo u olarak okunduğundan, sayonara zetsubou sensei olmalıdır doğrusu bilemiyorum bana öyle geldi.
*
kumeta kouji'nin mangasından çevirilen animenin senaryosunu
kanemaki kenichi yazmış,
shinbo akiyuki yönetmiş. kumeta kouji'nin mangada zaten yarattığı karakterlerin, karakter tasarımları nedense
morioka hideyuki'ye mal ediliyor, ancak vardır bir bildikleri diyorum. dizinin sanat yönetmeni
kato hiroshi, tabi ki daha bir sürü ustanın alın teri var bu işte, ancak hepisini yazmak zor olacağı için bu kadarıyla bırakıp diğerlerinden özür diliyorum. (hatta; gomen millet, harbiden yazmak isterdim de üşendim abi...)
önce mekanla başlayalım.
yedinci bölümde,
doujinshi festivalinin
tokyo big sight fuar alanında yapıldığına bakarak, olayların
tokyo'da geçtiğini söyleyebiliriz. en azından ben söyledim, oldu.
şimdi olaya geçelim.
olaylar, (sanırsam) tokyo'da, (yamulmuyorsam) bir lisede geçiyor. baş kahramanımız
itoshiki nozomu, yaşamdaki her şeyin boşuna olduğunu düşünen, yaşamanın umutsuzluk, ölümün kurtuluş olduğuna inanan deli manyak bir adam. genç üstelik, ne oluyorsa oluyor, bir gün bu adamı gidip öğretmen yapıyorlar. ne öğretmeni olduğundan da tam emin değiliz, ancak şiir yazan bir adam olduğu için edebiyat öğretmenidir herhalde diyerek anlamsız bir genelleme yapabiliriz.
intihar bağımlısı bu adam, her birinin ayrı bir psikolojik sorunu olan otuziki kişilik (bilemiyorum saymadım, internetin yalancısıyım) 2-h sınıfına düşüyor ve olaylar gelişiyor.
teknik konulara dönelim.
bu anime, şimdiye değin gördüğüm en deneysel anime olan
excel saga'yı bile sollayarak en tepeye oturmayı başardı benim gözümde.
çat romantik, çat aksiyon, çat polisiye filmine dönüşen, üstelik yalnızca konuyla değil, açılarla, renklerle, müziklerle, tümüyle mutasyon geçiriveren, insanı şok ederken gülmekten yerlere yatıran muhteşem bir anime bu.
eöö... nasıl anlatsam ki, örneğin her şey mutlu mesut, bildiğimiz derinliği, üç boyutu olan resimlerle ilerlerken birden bire minyatüre dönüşebilir, oradan üç noktalı perspektifler fırlayabilir... her şey olabilir.
gerçekten ilginç teknikler kullanılıyor, gereksiz tüm karakterlerin duvar kağıdına dönüşmesi gibi.
yaa işte böyleyken böyle, bir yazımızın daha sonuna geldik... ne diyeyim abi izleyin görün işte, ben övdüm öveceğim kadar.
ha bir de müziklerini
hasegawa tomoki yapmış, tabi ki açılış ve kapanış şarkılarını da yazmazsak olmaz.
1-9 ve 12. bölümlerde açılış, sözlerini
ohstuki kenji ve
murano chokkyu'nun yazıp, yine ohtsuki kenji ile animedeki
kafuka fura'yı seslendiren
nonaka ai,
chiri kitsu'yu seslendiren
inoue marina,
maria taro sekiutsu'yu seslendiren
sawashiro miyuki,
nami hito'yu seslendiren
shintani ryoko ve son olarak
abiru kobushi'yi seslendiren
goto yuko'nun hep birlikte söylediği
hito to shite jiku ga burete iru.
10, 11 ve 13. bölümlerde açılış, yine aynı kadronun söylediği
goin ni mai yeah.
kapanışlarsa,
ai nonaka,
marina inoue,
yu kobayashi ve
ryouko shintani'nun
** söylediği
zessei bijin.
üçü de muhteşem şarkılar, öneririm, arşivlerde bulunabilir, bulunmalıdır.
ha bir de tabi ki;
zoku sayonara zetsubou sensei*
not: bu yazıda, aslında bol bol şapkalı o'lar ve u'lar bulunmaktadır, ancak diyar bunları göremediği için normalleştirilmiştir alayı. şapkalı o'lar
* aslında, o
* harfinden sonra bir de u hiraganasının geldiğini belirtir, ancak gavurlar tabi bir garip okuduğu için bunu anlayamazlar, o'nun
* tepesine şapka koymayı yeğlerler. internetten neyin arama yaparsınız diye u'ları kaldırdım, böyle daha kolay bulursunuz sanırsam