René Descartes'a göre bu olgu gerçekleştirildikçe var olunacağı söylenmiştir. bir çok şeyin geliştirilmesi için büyük, küçük fayda sağlamıştır. fakat devam ettikçe ilerledikçe bu olgu derinleştikçe var olmak yerine kişiyi yok etmeye, kendi kendisini tüketmesine sebep olmaktadır. bu durum ise istemli veya istemsiz olarak herhangi bir obje, hareket veya davranışın tetiklemesiyle gerçekleşmektedir çoğu zaman ya da aklın bir köşesine daha sonrası için*. sonuçta kaçınılmaz olan aklın sınırına dayanır ve başlar beşer düşünmeye farkında olmadan kendi kendisi ile başlayacağı iç çatışmaya. başladıktan sonra durduması zor bir olgudur, düşünmek. sürekli daldan dala atlar sabit bir noktası yoktur. her an her şey ile bağlantı kurarak tüm işleri zorlaştırmak için oradadır. ilerledikçe çıkmaza sokar ve bir noktadan sonra yenik düşürür tek başına bırakır benlikle saçmalama sözü akıldan geçerken. ama bitmez sürekli tekrar eder kendini baştan en başından geçmişten şimdiye ve belirsiz geleceğe kadar. bu olgu öyle güçlüdür ki hayat denilen hikayenizi bir anda siler ve baştan yazmanıza* sebep olur. o başladıkça yazmaya siz kaybolursunuz o satırlar arasında. üretir sürekli sizi türlü hallere sokar başka biri haline getirir ve içinde bıraktığı durumlarda ise sadece sessizce bir köşede bekler. bütün kimyanızı bozar, uykunuzu kaçırır özellikle en rahat olduğunuzu düşündüğünüz yatağınızda başınızı yastığınıza koyduğunuz belirli bir süre dünya ile ve hatta kendiniz ile tüm bağlantınızı kopardığınız o anda yakalar sizi. izin vermez bu güzel anı yaşamanıza ve sonunda başlar beşer düşünmeye tüm bu kördüğümü defalarca çözmek için uğraşmaya. ne yazık ki asla çözemez kişi bunu çözdüğünü zannetse de sadece bir köşeye kaldırmıştır unutulmuşlukla üstünü kapatmak çözdüğüne inanmak ve bir an önce kurtulmak için.