Seveni kadar sevmeyeni de vardır Türkiye'de. Acaba böyle bir lider dünyanın başka ülkesinde olsa yine o ülkede onu sevmeyenler çıkar mıydı? Aslında kendi ürünü olmayan ve onun sözde takipçileri tarafından oluşturulan Kemalizm, bugün bazı çevreler tarafından Stalinizmle eş değer görülüyor neredeyse. Atatürk'ün bir jakoben olduğu ve İlkelerinden birinin de demokrasi olmadığı gerçeğinden yola çıkarak onun gerçek bir demokrat olmadığı, hatta ara ara diktatör olduğu dillendiriliyor. Zaten saltanatı kaldırıp, egemenliğin millete ait olduğunu söyleyen, kadınlar da dahil tüm nüfusa seçme seçilme hakkı veren babamdı. Yoksa Erbakan Hoca mıydı? Neyse ben de hatırlamadım şimdi. Ama beni acıtan, onun hakkında adını tam olarak koymak gerekirse "kahpece" ithamlarda bulunan kesimlerin aslında bu değerlerle uzaktan yakından alakası olmaması. Şeriatçısı çıkar onu eleştirir, bölücüsü çıkar onu eleştirir ve onu sevenler de illa "Kemalist" yaftası yer.

Şundan da eminim ki, onun attığı temeller sayesinde Türkiye Cumhuriyeti ne bir din devleti olacak, ne de bazılarının iddia ettiği gibi federasyon halini alacak. Medeni bir devlet olma yolunda bu ülkenin önüne taş koyanlar, 1938'den sonraki yöneticilerdi. Tüm engellere rağmen Türkiye kör topal da olsa ilerleyebilmişse kim ne çemkirirse çemkirsin Atatürk'ün ülkenin önüne koyduğu felsefe ve anlayış sayesindedir.