Hakkında onca konuşulmasına rağmen, bir ay önceki Kuşadası tatilime kadar hiç yakındna görmemiş olduğum şey. Yan şezlongdaki diz altı kapri mayolardan oluşan -yani onu giymiş insanlardan oluşan- grubun ortasındaki hanım kızımız giymiş de, biz(ben ve annem olarak) bir yaşımıza daha girdik.

Öncelikle bu ürünü icat eden kişileri kutluyorum. Kadın kısmısının her tarafını bir güzel örterek açıkta iki göz, bir ağız, burun bırakan bu muhteşem tasarım için. Evet, belki teoride mantıklı bir uygulama olabilir. Ne güzel türbanlı kadınlar hem denize, havuza girebilecek, hem de hiç bir yerleri görünmeyecektir. Buraya kadar güzel bir plan gibi görünüyor. Gelin görün ki...

Sözü geçen kişi suya girer, yüzer*, ıslanır, ferahlar, serinler... Ama o da ne! Sudan çıkma zamanı geldiğinde, tüm gözler ona çevrilir. Çünkü o her yeri kapatan naylonlu kumaştan haşema, ıslaklığın etkisiyle hanım kızımızın tüm vücuduna yapışmıştır! Yürüdükçe flip flop sesleri eşliğinde vücudunun her bir hattı görünmektedir! Daha da beteri, eğer mayo giymiş olsa belki yalnızca üç, beş kişi bakacakken* şimdi bütün havuz ahalisi, sudan şezlonga kadarki mesafede bu kadının üstüne streç film gibi yapışmış pembe haşemayı izlemektedir!

Hâl böyleyken, ne anladım ben bu haşemadan? Amaç teseddürü denizde, havuzda da sürdürmekse, olmamış, hem de hiç olmamış. Amaç kimse bir şey görmesin ise, görülmedik şey kalmadı diyebilirim zaten. Peki amaç ne o zaman? Ben de anlayamadım.