emevi camii

  1. eski süriye* denen, istanbulda ki suriçine benzetilebilen kısmın ortasında yer alır bu harika cami. tarihin en eski ve en büyük camilerinden bir tanesidir kendisi, oldukça ilginç özellikler barındırır ve çok önemli tarihi şahısların ebedi misafir hanesidir.

    caminin tam olarak maps.google.com'a göreuydudan türkiye'ye göre yeri;



    öncelikli olarak cami olmasındaki enteresan hikayeden başlıyalım bu harika mabedi anlatmaya. cami m.ö 1. yy'dan kalma harap bir mabed ve hz. yahya kilisesinden iki parça halinde çevrilmiştir, iki parça halinde çevrilmek nasıl oluyor? diye soracaksınız elbette. o dönemlerde bir savaş kuralı olarak, savaşılarak ele geçirilen şehirlerin mabedlerini hiç sorgu sualsiz kendi dininizin mabedine çevirebilir ama anlaşma ile ele geçirilen şehirlerin mabedlerine dokunamazmışsınız. ve işte emevi camisi de kilise iken yarısına kadar savaşla feth edilmiş, diğer yarısı ise anlaşma ile elde edilmiş, bu durumun arkasından da mabedin yarısı camiye çevrilirken diğer yarısına dokunulmadan bırakılmış. geçen zaman içerisinde caminin cemaate yetmemesi ve görkemli yapının bozulması sebebiyle emevi halifesi velid bin abdulmelik tarafindan kilise olarak kalan kısmı, bir rivayete göre yüklü bir ödeme ile bir diğer rivayete göre de büyük bir kilise yapılması sözü ile hıristiyanlardan satın alınmış ve camiye çevrilmiştir.

    caminin bina kısmı, şadırvan ve hazine odasının bir gece görüntüsü;



    cami içerisinde kral herodes antipas tarafından şehit edilmiş olan hz. yahya'nın kabri ve kerbela da şehid edilen hz hüseyin'in başı metfun bulunmaktadır.

    hz yahya'nin kabri;



    yapı olarak ortada bir kubbe ve iki yanında üç sıra çatı mevcuttur, üç adet minaresi olan caminin ön tarafında büyük bir avlusu bulunmaktadır ve bu avluya insanlar ayakkabıyla girmemektedirler. avluda harika bir şadırvan, şadırvanın çaprazında ise devletin hazine odası vardır. Kubbenin ön tarafında yine üçgen çatılı bir çıkıntı vardır bu çıkıntının ön duvarında harika minyatürler vardır.

    minyatürlerin olduğu duvar;



    şadırvanın yukarısında müezzin mahfeli gibi bir tahta korkuluklu balkon bulunmaktadır. balkonunda bir resmini eklemezsek elbette olmaz;



    hazine odası ise 8 sütun üzerine oturtulmuş sekizgen, kubbeli bir odadır. odanın birisi halifede, birisi vezirde, diğeri de maliye bakanında olmak üzere 3 anahtari bulunmaktadır. resmine gelince de;



    avlunun caminin karşısında kalan kısmındaki sütunlar beyaz mermerdendir ve her bir sütunun üzerindeki işleme birbirlerinden farklıdır, kapıdan girince solda kalan sütunlar;



    ve caminin beni kendisine en fazla hayran bırakan kısmına yani minarelerine geldik, caminin üç tane minaresi var demiştim en başta, bu minarelerden en gösterişli olanı ve kubbenin tam karşısında duranına gelin minaresi denir. bu minare zamane şam valisinin kızının evlenmesi şerefine yaptırılmıştır. bu harika minarenin resmi;



    avluda caminin kubbeli tarafına bakarken solda kalan minareye de beyaz minare denir ki bu minareye hz. isa'nin ineceği rivayet olunmaktadır. resmi;



    ve caminin en önemli özelliklerinden birisi de camide ezanın koro halinde okunmasıdır, önce bir müezzin okur arkasından bir gurup müezzin tekrar eder ezanı, bu ezanı caminin avlusunda dinlemek çok harika olur.

    ayrıca caminin özellikleri arasında 4 mezhepden imamlar birlikte namazı kıldırıyorlardır bu camide. bunlar gibi caminin birçok inceliği ve güzelliği vardır burda sayabildiğim yada sayamadığım. gidilesi görülesi bir camidir.

    son olarak da tepeden bir görüntüsü;



    (#205880) rumelisalaklarsalagi|28.07.2008 22:56|