anayasa mahkemesi başörtüsü kararı

  1. düşene vurulmaz denir ancak gel gör ki düşene de vuruyorlar. hem de alay ederek... yeri gelince misafirperver memleketim diye tutturuyorlar, yeri gelince kendi vatadaşına her iğrençliği, her hakareti, her aşağılamayı bir hak gibi görüyorlar. bu iki yüzlü insanlar, bu iki yüzlü memleket nereye kadar böyle gidecek. bahane olarak birkaç kağıt parçasını gösteriyorlar... neymiş, laiklik elden gidermiş. giden laiklik değil insanlık. insanlık gitti. ne kadar koşsanız da artık yetişemezsiniz... ancak o insanlıkla birlikte siz de gittiniz. o insanlıkla siz de battınız. bat dünya, daha da bat... iyice aşağıya bat. iyice derine... bu topraklar iyice yaşanmaz oldu. neden hrant dink öldüğü ana kadar bu topraklarda yaşadı? bu lanet heriflere teslim olmamak için... neden kimisi kaçıyor bu ülkeden... bu lanet heriflerin ağızlarından çıkan salyaları görmemek, o pis sırıtışlarıyla karşılaşmamak için... niye dursun. ne var onu burada tutan. kendi toprağında yabancısın, kendi toprağında yalnızsın, ötekisin. bugün başı kapalı oluyor, yarın başka bir şey...

    kendimi adeta kocaman bir boşluğun içine düşmüş, orada çaresizlik içinde kalmış biri gibi hissettim bu karardan sonra. o boşluğun içinde boğuldum, boğuldum, çıkmaya çalıştım çıkamadım. ve birbirinin kopyası lanet herifleri gördükçe daha da nefret ettim kendi güçsüzlüğümden ve çaresizliğimden... neden kimse bir şey yapamıyor... eline imkanı alan bu zorbalar, vatanın evlatlarına ne zamana kadar vuracak, ne zamana kadar onları öteki görecek. ne zaman bu ülkeye sevgi tohumları ekilecek. hiçbir zaman mı? neden ben de bu toprakları terk etmeyeyim? neden eziyet ve işkence ettireyim kendime?

    ya gitsem? onlara teslim mi olmuş, bu iğrençliklerine boyun mu eğmiş olurum? korkmuş ve kaçmış mı olurum? bilmiyorum, gelgitler sürüp gidiyor... bu sancılar devam edecek, bu hastalık sürecek. içimizdeki mikroplar, virüsler temizlenene kadar bu hastalık geçmeyecek, ne yaparsak yapalım.
    (#191926) zorba|05.06.2008 23:45|