dindarla yaşarım kemalistle yaşayamam

  1. bende bir zamanlar abimle yaşayamam diyordum.

    ne kadar garip bir ülke değil mi burası? herkesin yaşayamam dediği birileri var.

    ve abim gitti.

    ne zaman kumandayı elime alıp kanal değiştirecek olsam; "değiştirme lan! ben seyrediyorum" diyen birisini duyar gibi oluyordum.

    çayımı tazelemeye kalktığımda; bardağının yarısı doluyken bile tamamını bir nefeste tepesine dikip bitirerek, boğazı yanmış bir şekilde kısık sesle bardağını bana uzatan ve "benimki de bitmiş, tazelesene" diyen birisini arıyordu gözlerim.

    bizimkiler evde yokken yaptığım pratik bir yemeği yedikten sonra; "nasıl olmuş?" sorumun karşılığı olarak; "tabaklara biraz su koyda sonra yıkaman kolay olur" diyen birisi idi bu adam.

    yada en sevdiğim kıyafetlerimi giyipte ben onunkileri isteyince; "hayatta olmaz, genişletiyorsun" diye kıyameti kopartan kişi idi.

    bende az yapmadım ona;

    kız arkadaşı aradığında telefonu anneme yada babama verirdim.

    gizli gizli sigara içerken balkonda; babama balkonda ki birşeyin* arızalı olduğunu bir bakıp bakamıyacağını sorardım.

    hatta bir keresinde, sınıfımda ki bir kız arkadaşımdan bir aşk mektubu yazmasını istemiştim, onun sınıfında ki bir kızın adını kullanarak ve sonra cebine koymuştum*

    eve biraz geç gelirmisin diye aradığı akşamlar, arkadaşlarıma maçı bizde seyredelim kimse yok derdim.

    sonra gitti, anladım ki zaman zaman en nefret ettiğim insan aslında en bağımlısı olduğum insanmış. yokluğunda evimiz çok boş kaldı keşke o varken daha iyi şeyler yapsaymışız dedim.

    şunu anlamak gerekiyor, birbirimizi sevmek zorunda değiliz ama artık birbirmize tahammül etmeyi öğrenmeliyiz. eğer fazla ileri gidersek şunu göreceğiz ki bunu öğrenmeye çalışacağımız bir yerimiz olmayacak yakında.

    kemalistlerden nefret eden zatlarında onlarla yaşamayı öğrenmesi gerek, tv'de yanında ki türbanlıyı gösterip onunla aynı mekanda bile kalmaya tahammülüm yok, sanki birisi boğazımı sıkıyor nefes alamıyor gibi oluyorum diyen insan evladınında o türbanlı ile yaşamaya alışması gerek.

    birbirimizi değiştirmeye çalışmadan, karşımızdakini olduğu gibi kabul edip tahammül etmeyi öğrenmeliyiz.

    yoksa ne mi olur?

    birbirine tahammül edemeyenlerden birinin ilk başta hoşuna gidecek birileri gelir buralara, sonra hayat onlarada zindan olur.

    *
    (#183802) sirma sacli pastirma|13.04.2008 02:53|