boşnak

  1. osmanli'nin fethinden sonra muslumanligi secmis slav halkina verilen isim. ortodoks olanlarina sirp, katolik olanlarina hirvat deniyor. muslumanligi secmelerindeki esas, harac vermekten kurtulmak seklinde aciklaniyor. ama resmi tarihe bakilirsa, seve seve musluman olmuslar. geciyorum.

    her ne kadar avrupa artik medeniyetin merkezi dense de de aslinda 5 asir oncesinden tek farklarinin, uzerlerindeki modern elbiseler ve kullandiklari modern silahlar oldugunun en acik gostergesi; bosnak olmak. evet bosna savasindan bahsediyoruz.

    bosna'ya indiginiz zaman, savas yillarinin dehsetini cok acik bir sekilde hissediyorsunuz. cunku bosna hersek tam bir canak mantigiyla kurulmus. cevresi dimdik daglarla cevrilmis durumda. ve bu daglar zifiri karanlik ormanlarla kapli. ve sirplar savas sirasinda bu ormanlarin icinden katletmisler bosnaklari... silah ambargosu uygulanan bosnaklari...

    ambargoyu delerek almanlarin ve ruslarin silah verdigi sirplara karsi, sofben borularindan iptidai tufekler yapmislar kendilerini savunmak icin. havaalanina inip taksiye binerseniz, soforun lafa girdigini goreceksiniz yarim ingilizcesiyle:. "they shot us over there"

    millet olarak degil, insan olarak buruklar; beseriyete...

    savasin uzerinden kac yil gecmis, sehirde bir tek civi bile cakilamamis tabiri caizse.. butun binalar, sniper ve taramali izi tasiyor... hepsi delik desik. liberal mantikla bu binalari hic onarmamalarini ve bu isten turistik olarak para kazanmalarini onermek istiyor insan ama ortada film studyosu durumu olmadigindan soyleyemiyor ve bunu dusundugu icin de insan olarak kendinden utaniyor.

    sehir adeta bir masal sehri. bosnaklar da dogal olarak bu kentin masal kahramanlari. avrupa'nin gobeginde, dedelerimizin ninelerimizin anlattigi eski turkiye'yi goruyorsunuz; gerek bakir dogasi gerekse ruhi bakimdan bakir insanlari bakimindan...

    her alanda yatirima ihtiyac var; egitim ve bilinclenme de buna dahil.

    mesela dunyanin kaderini degistiren 1. dunya savasi'nin basladigi kopru bosnaklarin elinde. hani su avusturya macaristan veliahti'nin oldurulmesi munasebetiyle patlayan savas. oyle bir savas ki ikinci dunya savasina sebebiyet veren, super guc unvanini ingiltere'den alarak abd ve rusya'ya veren savas.

    iste bu koprunun turistik olarak para basmasi gerekiyor ve lakin insanlar bunun farkinda bile degil. uzerinden ellerinde pazar torbalariyla gelip geciyorlar. yanlis anlasilmasin, koprunun kiyisinda kosesinde tabela dahi yok. elbette bunun derdine insanlar dusecek diye bir kural yok; yoneticilerin dusunmesi gerekiyor. ama cok daha onemli konularin oldugu da kesin; kopruye gelene kadar.

    sehrin ortasindan nehir geciyor. tum dukkanlar, nehrin duzenlenmesi sirasinda nehrin bir tarafina toplanmis. amma ve lakin bosnak bir lokantaci inat etmis ben yerimden kipirdamam diye... onu da nehrin karsi tarafinda birakmislar; ismi de "inat lokantasi"... icinde etli biber dolmasi, yogurt, bakla vs gibi bilumum turk yemekleri buluyorsunuz.

    camiler enteresan. gerci sehirde 1 adet buyuk cami var; merkezde. istanbul'da herhangi bir cami ayarinda. kapisindaki bosnak, tum inanciyla iceri girenleri irdeliyor. ibadet saatlerinde turist sokmamak icin. sizi turist zannederek engellemeye calistiginda "i'm from istanbul" derseniz, size kara murat muamelesi yapiyor: "oooo buyhun buyhun" diyerek... gozleriniz dolarak giriyorsunuz camiden iceri.

    genc bosnaklar, avrupali gibi yasamak amacinda. amacinda derken o vizyonlari var. ama merkez avrupa ne kadar izin verecek buna, zaman gosterecek.

    bosnaklarin ataturk'u, rahmetli aliya izzetbegovic. felsefi tarafi olan bir siyasetci. savas sirasinda halkla beraber savasarak tepelemis sirplari...

    elbette tek kotu hatira sirplar degil. hirvatlar da cektirmis bosnaklara. misal mostar koprusunu yikan topcunun sirp topcusu oldugu bilinir ama aslinda hirvat topcusu. kopru uzerinde "don't forget 1993" yaziyor. mostar mahallesinde bir mezarlik var; 20 yaslarinda olen insanlarin mezari; hepsi ayni gun olmus; topcu ve makineli ve sniper ile. gencler mostar koprusunden nehre baliklama atlayarak turistik gosteri yapiyorlar; 3 kurus para kazanmak icin.

    mostar'in altindan akan neretva nehrinin dogdugu kaynaga gittiginizde, sari saltuk turbesi'ne ulasiyorsunuz. kafkasya'dan yuruye yuruye buraya gelmis evliya. giriste bosnak hanimlar, islam'a uygun kiyafetiniz yoksa sizi giydiriyorlar ozenle. turk muzikleri duyunca sasiriyorsunuz. odada karsinizda duran fatih sultan mehmet resmini ve altindaki turkce ve ingilizce fermanini gorunce bir kat daha sasiriyorsunuz, duygulaniyorsunuz; "bosnak halkima dokunani yakarim," diyor fatih ozet olarak.

    nihat genc'in -karanliga okunan ezanlar- isimli eserini okuyarak giderseniz, bosna'dan ve bosnaklardan alacaginiz tat, bir kat daha artacaktir, kitabin detayina girmeyelim burada ola ki okuyacaklar cikar.

    donerken dusunuyorsunuz bosna ve bosnaklarla ilgili. suclari ne ki avrupa'nin gobeginde varlik icinde yokluk yasiyorlar diye. musluman olmak? zannetmem. sanirim musluman olmanin yani sira musluman olarak osmanli'nin yaninda yer almalari daha aciklayici olur.

    yine dusunuyorsunuz; atalarimiz nerede hata yapti diye.

    sonra is arap sacina donuyor; "atalari gec bugun biz ne hata yapiyoruz," diye dusunmeye basliyorsunuz.

    hatalar o kadar cok ki, bir cozume ulasamadan ataturk havalimani'na inerek, hata yapanlara ortak hayatiniza kaldiginiz yerden devam ediyorsunuz.

    enteresan bir his turk olmak.

    saygi ile...


    (#183319) neyzen|09.04.2008 21:54|