ona çamur atanlara sormak istiyorum eğer okuduysanız şunları fark ettiniz mi kitaplarında:
1- kara kitap'taki galip'in şeyh galib'i, celâl'in mevlanayı simgelediğini ve aslında kitapta galip ile celâl'in aynı kişi olduğunu. kitaptaki öykünün hüsn-ü aşk'takine gönderme yaptığını. aşk'ı, diyar-ı kalp'te bulan hüsn ile rüya'yı şehrikalp apartmanında bulan galip'in aynı kişi olduğunu.
2- hiç fark ettiniz mi, yeni hayat'taki kahramanın hayatını değiştiren o meşhur "kitap"ın dinlerdeki kutsal kitaplardan biri olduğunu, kahramanın ışığa ulaşmak için yaptığı bitmez tükenmez otobüs yolculuklarının aslında soyut düzlemde yapıldığını ve tasavvuf felsefesinde kişinin hakikati bulmak uğruna kendi içinde yolculuk yapmasına gönderme olduğunu? hiç dikkatinizi çekti mi kahramanın aradığı sevgilinin adının "canan" olmasıyla, mutasavvıfların allah'a sevgili manasındaki "canan" ismini vermesindekiki ilişkiye? kitapta sıkça meydana gelen kazalar ile dinde kaderin gerçekleşmesi manasındaki "kaza" ile bağlantıya dikkat ettiniz mi?

onun eserlerini postmodern edebiyata yabancı biri olarak okursanız ya dürüstçe anlamadığınızı kabul eder ya da ucuz bir saldırganlıkla saçmaladığını iddia edersiniz.
diğer eserlerine hiç değinmiyorum bile. eğer bunlar fark edilmişse onun hakkında söylenenleri öpüp başıma koyabilirim. ama gazetelerdeki, televizyonlardaki ne idüğü belirsiz, eserlerinden tek satır anlamamış kişilerin cümleleriyle onu intihalcilikle suçlamak, kitaplarının zırvalar yığını olan saçma eserler olduğunu iddia etmek, "yok efem nobel konuşmasını bile bilmem kimden araklamış" diye saldırmak ya cahillik ya da kötü niyetliliktir, ki ilki doğrudur bence.
olabilir, söylediği iki cümleyi doğru kabul etmezsiniz, anlarım. ama yazarlığını ve edebi şahsiyetini hangi mantıkla siyasi duruşu üzerinden eleştirebiliyorsunuz? dostoyevski çıkıp da bizlere ana avrat düz gitse bu onu ahlaksız biri yapar, ama onun dünyanın en iyi romancılarından biri olduğu gerçeğini değiştirmez.
madem o kadar kolaydır nobel almak, herkes iki kitap yazsın, sonra da çıkıp türk'lere laf atsın, onlara da versinler. salman rushdie kadar kendi toplumuna ve içinde yaşadığı toplumun dinine ağır ithamlarda bulunan bir yazar var mıydı? ona neden nobel vermediler? çünkü o ödülü alacak yetkinlikte bir yazar değildi.
okumadan yarısı profesör olan toplumumuzda bir şeyi eleştirmek için illa ki o alanla ilgili olmak gerekmiyor.