bence bu ilkeler gerçekten de; insanın, dilinin, dininin, ırkının ve rengininin farklı olmasına rağmen adam gibi toplum içinde eşit ve adil yaşaması için gerekli 6 şart gibi duruyor.
ancak, nasıl dindarlar için
*** bir cemaatleşme var diye sağda solda yaygara koparılıp, kişilerin kılık kıyafetine müdahale ediliyorsa, inançlarına her türlü hakaret reva görülüyorsa, aslında, aynı şekilde laiklik kavramı etrafında
cemaatleşmiş aşırı cahil ve çabuk gaza gelen ön yargılı bir kitle de mevcuttur. hepsi demiyorum, ama yarısından fazla oldukları kesin..
bu tipler, herşeyi kendi tekelinde bulundurup, "benim bildiğim yol doğrudur", "benim algılayışım doğrudur", "ben daha çağdaşım, çünkü bak avrupa'lı gibi bi zihniyetim var", "ben daha modernim, çünkü onlar gibi giyinip, onlar gibi gecemi geçiriyorum" gibi fazlasıyla sığ bir bakışla kendi gibi olmayan ama
kendisi gibi bu vatanın emanetçileri olan karşı tarafı görmezden gelmekte, 2nci sınıf insan muamalesi yapmaktadır.
sorun zaten atatürk ilkelerinde değildir, onun bu dahiyane savaş stratejileri ve halkın yönetimiyle ilgili siyasi yeteneği bizi kurtarmıştır ve bu modernizmi hayatımıza yerleştirmiştir. kimse ona laf etmemeli bence.
asıl lafı sokmamız gereken, atatürk'ün arkasına sığınıp, her türlü olayı onun ilkelerine dayandırıp, kişisel çıkarları doğrultusunda kullanan, devletin kademelerinde köşeleri kapıp, hayatını yaşayıp, halka fazlasıyla yabancılaşıp, makamını yitirmekten korkan kişilerdir.
bu ilkelerin hepsi mantıklıdır, ama bu ilkelerin arkasına saklanan mantıksızlar yüzünden, şimdi bu haldeyiz. kimse bu ilkelerin yıkılması, değiştirilmesi ya da şer'i kurallarla yönetilen bir devlet olmasını istemiyor. isteyen varsa da bir avuçtur hiç bir cacık olmaz bundan! öyle bir şey olacak olsaydı, sayıları bunlardan çok daha fazla olan komunizm yanlılarının isteği olurdu.
bu ülkenin kurtuluşunda asıl emeği geçenleri sakın ha sakın unutmayın. nene hatunlar, başörtüsünü, çarşafını mermiler ıslanmasın diye, onları sarmalak için kullanan anneler, bastonlu haliyle, yaralı askerlere su yetiştirmeye çalışan dedeler, ve savaşlardan önce ovada topluca namaz kılan askerler.
bu adamların dininden korkmamalıyız. tekrar bir savaş çıktığında, bu ülkeye kimin tekrar sarılacağı da belli. birileri hemen kaçacaktır fazıl say gibi dışarı, sonra da youtube'dan bizi izleyecektir
*, kimileri de o yıllarda ki gibi, inancıyla, vatan aşkıyla, iman gücüyle bu topraklar için hayatını harcar.
atatürk'ü çok seviyorum, kimsenin şüphesi olmasın, ama o bir peygamber değildir, laiklik de bir din değildir, diğer ilkeleri de dinin 6 şartı değildir. bunlar sadece devletin devlet, halkın halk, olabilmesi için gerekli şartlardır. yani bence gereklidir.
ama bu şartları uygulamak için başımızda takoz gibi tipler olduğu sürece, ne devlet devlet olabilir, ne de halk halk olabilir.
çünkü medeniyetin başlangıcı saygı ve hoşgörüdür
* * medeni dediğimiz amerika, her ne kadar yüzeysel olarak bunu dünyaya göstermeye çabalasada, bu medeniyetini, saygı ve her insana eşit muamele yaparak kazandı.
insanları çağdaşlaştıracağım, birinci sınıf insan yapacağım diye, yırtınıp, birilerinin yaşam tarzına, kıyafetine dil uzatmak değildir medeniyet.
atatürk her türden insan adam gibi, saygı ve sevgiyle bu ülkede yaşasın, ortak nokta
vatan olsun diye uğraştı.
başka bir şey için değil.
tek sorunumuz hazım sorunu.. ilkeler, atatürk, bunlar sadece arkasına sığınıp sömürmeye çalıştığımız, taraftar ve sempatizan toplayıp, insanları gaza getirmek için kullandığımız şeyler..