din adına yapılan baskı

  1. evet din adına yapılan baskı fazlasıyla söz konusudur. ama ben bu konuya tersten balıklama dalacağım !

    her önüne gelen din hakkında, kendi basıt mantığıyla fetvalar veriyor, kafasına göre yorumluyor, beyninin gelişmişliğne göre yontuyor biçiyor. bu konuda türk milleti olarak zaten çok ustayızdır.

    ekonomiden hiç bir nane anlamayan tipler, faizden, dış borçtan, gayri safi milli hasıla'dan, enflasyondan, gizli develuasyondan * * * * dem vuruyor.

    bilimden, biyolojiden, fenden anlamayan teyzeler, yaşlı amcalar saatlerce öyle sohbet ediyorlar ki şehiriçi otobüslerde, trenlerde vs, dinleseniz oha felan olursunuz. alakasız detaylara girip, o kadar enteresan bağlantılar yaparlar ki, donup kalırsınız. çünkü saçmalıyordur.

    futbol konusunda da çok cins bir milletiz! babama da çok kızarım mesela. futboldan hiç anlamaz, ama kale ağzına karşı takım geldiğinde, "çek ulan çek, aban şu topa" gibi akılcı haykırışlarda bulunur. tabi ona kıyasla, futboldan biraz daha iyi anlayan biri olarak ben; "ya baba, adam nasıl çeksin, arada kaç metre var, önü kapalı görmüyor musun?" der ve kızarım.

    aynısı dini konularda da geçerli ! ağzı olan konuşuyor, kafasına uymayan bir fetva duyduğunda kabullenemiyor !
    "yapma hoca, sen ne bilirsin, ben üniversite okudum, kırk ülke dolaştım, kaç millet gördüm, bu böyle olmaz, şöyle olur"
    tabi ya, o din adamı sıfatı verdiğin, 4 yıl bu konuda ilim almış, o kadar ilmihal, tefsir, bilmem ne okumuş adam bunları bir yerinden uyduruyor ya. "yok bu hoca bilmiyor, ben şu sosyoloji uzmanının dediklerinden yola çıkıp, sosyal bilimci bay/bayan x'in mantığıyla yaşayacağım hayatımı" dersen de, ona göre yaşa karışmam. ama başkasını da böyle pervasızca eleştirmeyeceksin. senden bu konularda bilgili olduğu aşikarken üstelik.
    eğer diyanet'in, mütflüğün fetvalarına da inanmayacaksan, o adamları tutmayalım orda, ne gerek var böyle bir kuruma. sadece ona soru sorup, sonra polemik yaratacağım diyorsan o başka.
    evet keşke peygamber efendimiz yaşasaydı da ondan öğrenseydik, birinci elden. ama o vefat etti diye, bitti mi herşey? artık kafamıza göre mi, kuran'ı okuyup, sığ algılayışımızla yorumlayıp mı yaşayacağız?

    halimiz budur işte. hiç bir şeyden anlamaz, ama her şeye yorum yaparız.

    evet şuana kadar, yukarda bahsedilen, müftü, diyanet vs yorumlarına getirilen saçma laflara atıfta bulundum. gelelim dinci baskıya;

    türkiye hiç bir arap ülkesine, islam ülkesine benzemez! biz osmanlı'nın soyundan gelmiş, eşitlik ve adalet kavramlarını 600 yıldır adam gibi uygulayabilmiş, hoşgörü anlayışını kavramış bir milletiz.

    sakın ola ki bu ülkeyi, fas'la, suudi arabistan'la, malezya ile veya iran'la kıyaslamaya kalkmayın. bu adamların kültürü, geldiği köken bellidir, tarihin hangi zamanında bu ülkelerde farklı bir yönetim gördünüz be? yüzyıllardır bu ülkeler bu doğrultuda devam ediyor hayatına. bana " ama son yıllarda bunlar bu hale geldi" gibi şeylerle gelme. oldum olası böyledir o milletler. sömürge oldukları sürece de, dış mihrakların propaganda ve kışkırtmalarıyla o ülkeler adam olamaz da bu saatten sonra.

    eğer bahsettiğiniz dinci baskı gerçekten varsa bu ülkede, dinini yaşayan kişilere baskı bunun on katıdır bu ülkede !
    mini etek giyen birisi, dedesine ebesine bu kıyafetle görünmek istemez genelde, veya köye giden birisi de boynuna bir yemeni atar mesela. bu gibi şeyleri dinci baskı var gibi göstermekten ziyade, bu bir saygının gerekliliğidir.

    oruç tutmayanları dövmek, kız arkadaşıyla gezenleri hırpalamak gibi yapılan aptalca eylemleri dinci baskı diye de nitelendirmek anlamsız. o öküzlüğü yapan tipler olduğu kadar, otobüste başı örtülü kızlara irdeleyici gözlerle bakan öküzler de vardır bu ülkede *.
    bu durum sadece bir kaç kendini bilmez hazımsızın zırvasından başka bir şey değildir.
    bu gibi örneklerle, sürekli inananları, baskı yapıyorlar gibi göstermek, bir kaç kuru odunun yanında milyonlarca ton yaş'ı yakmaya çalışmak saflıktır!

    ayrıca ismet inönü döneminden bu yana, dinci baskı değil, din karşıtı baskı daha fazla olmuştur ! ahır olarak kullanılan tarihi camiler, evinde 5 çocuğa kuran-ı kerim öğretti diye dedelerin tutuklanması, ezan'ın namazın n'sinden anlamayan, alnı yere hiç değmeyenlerin baskısıyla türkçe'ye çevrilmesi, kamusal alan diye hastaneye bile bazen sokulmayan başörtülü annelerin ferdayı da bu ülkede duyulmuştur!

    türk toplumu, hiç bir zaman baskıcı bir karaktere bürünmemiştir, hiç bir zaman yabancı azınlığın, gayri müslimlerin hakkını gaspetmemiştir, hiç bir zaman başkalarının inancına dil uzatmamıştır. hiç bir zaman kişilerin mabedlerine, taptıklarına laf etmemiştir. bu yüzden de imparator olabilmiştir.

    ülkemizdeki asıl sorunlardan birisi aslında, kişilerin neye inandığını açıkça belirtmeyip kafa bulandırmaya çalışmasıdır. ateisttir, masondur bunu söyleyemez, hala müslüman gibi kendini lanse eder ve dinin yapısına laflar eder, aklınca yontup taraftar elde etmeye çalışır. ara sıra namaza gider, inşallah'la, maşallah'la milleti kandırır. amacını gerçekten belli etmez. * * * * * *

    din adına baskı, misyonerlerin işidir, afrika'da örneklerini hala görüyoruz!
    din adına baskı, cahil beyinlerin, kendinden olamayanı benimseyememe özürlülüğünden kaynaklanır. arap ülkelerinde * hala görüyoruz.
    din adına baskı, şerefsiz ülkelerin ülkeyi bölme amacıyla, o ülkede bulunan safları fışfışlamasıyla din ayrımcılığına ve iç savaşa neden olur! *

    (#169595) satanist avlayan mucahit kedi|02.01.2008 12:13|