önce şahsı bir tanıyalım ki konseptimize halel gelmesin.
"14 ocak 1970 doğumlu yazar ve müzikolog ahmet say'ın oğludur. piyano eğitimini ankara'da mithat fenmen ve kamuran gündemir, düsseldorf'ta david levine ile yapmıştır."
diyor viki pedi.
ardından bir yazar yorumu yapalım ki bunada diyarımızda edit deniyor.
* hakkında yapılan haberler insanda cem karaca merhumun yarım porsiyon aydınlık adlı şarkısını çağrıştırıyor insana.
ne diyordu o şarkıda?
her zamanki köşenizde
her zamanki barınızın
önünüzde viski ve havuç
ve bir eliniz çenenizde
kaşınız hafifçe yukarıda
bakışlarınız ne kadar bilgiç
hiç bişey üretemeden sadece eleştirirsiniz.
fazılsay denilen bünye nihayetinde bir sanatçıdır. ve konuştukları kendisini bağlar.
ülkeyi terkederse ülkenin neler kaybettiği ancak o gidince anlaşılır.
şu sıralar memleket dış sermeyeye peşkeş çekilirken ve güney doğumuzda vatani görevini yapmakta olan mehmetçikler bayrak sarılı tabutlarla teskerelerini alırken, fazıl say muhteremin ülkeyi terketmemesi için hilton otelinin çatısına çıkıp "fazıl giderse bende kendimi buradan aşağı atarım" diye bir eylem yapasımız geliyor ama hava fena soğuk.
veya bir bidon benzini tepemizden aşağı boca edip "yakarım hüleaaan kendimi gitme fazıl" gibisinden bir eylem diğerinden daha ısıtıcı olabilir ama benzin bulsam kendi motosikletime koyacam.
tüh bak görüyormusun adam göz göre göre gidecek.