açıköğretim

  1. açıköğretim adındanda anlaşılacağı üzere açıktan, dışardan okuma anlamına gelmektedir. ilköğretimi örgün olarak bitiren birisi üniversiteyi dahi dışardan yani açıköğretim sistemiyle bitirebilir. açıköğretim lisesi milli eğitim bakanlığına açıköğretim fakültesi ise ösym' ye bağlıdır. bunlara işleyiş açısından bakılırsa kitap ve diğer kaynaklar temin edilir örgün olmayarak yani bu kitap ve diğer kaynaklara evde çalışarak hazırlanılır. yılın belirli zamanlarında açılan sınavlara girilir. bu sınavlarda başarılı olunduğu takdirde bir üst sınıfa geçmeye hak kazanılır. bu konuda örnek verilecek olursa; açıköğretim fakültesine kayıt olan öğrenci ösym' nin belirttiği tarihlerde (bu da maksimum iki gün oluyor) sınavlara katılır. bu sınavları geçerse 2. 3. 4. sınıfa geçebiliyor. hatta 4 yıllık bir açıköğretim fakültesini bitiren kişi yüksek lisans sınavına katılabiliyor ve başarılı olduğu takdirde yuksek lisansını, doktorasını yapabiliyor. okulu bitirdikten sonra alınan diplomada herhangi bir şekilde açıköğretim fakültesi diploması yazmıyor. örgü eğiitim alan bir kişiyle aynı iş olanaklarına sahip olabiliyor. bilinenin aksine açıköğretim fakültesini bitirmek kolay değildir. çoğu kişi tarafından kazanması kolay bitirmesi zor üniversite olarak bilinir. öss' de 160.000 pun alan bir kişi açıköğretime tercih hakkı kazanmaktadır. 2 yıllık bir açıköğretim programını maksimum 4 yılda, 4 yıllık bir açıköğretim programını ise maksimum 7 yılda bitirme mecburiyeti vardır. ayrıca 2 yıl üst üste kalan öğrencilerin kayıtarı silinmektedir. ülkemizde genel anlamda yanlış bilinen bir düşünce mevcuttur. "açıköğretimi bitiren bir kişi iş bulamaz" tabiki böyle bir kural yoktur. iş bulup bulamamak istenen yerlere gelebilmek kişinin kendini yetişirmesi geliştirmesine bağlı olup okul sadece bir aracı durumundadır.
    (#152722) cigliks|28.09.2007 22:08|