sezai karakoç

  1. .......
    senin kalbinden sürgün oldum ilkin
    bütün sürgünlüklerim bir bakima bu sürgünün bir süregi
    bütün törenlerin sölenlerin ayinlerin yortularin disinda
    sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim
    af dilemeye geldim affa layik olmasam da
    uzatma dünya sürgünümü benim
    günesi bahardan koparip
    askin bu en onulmazindan koparip
    bir tuz bulutu gibi
    savuran yüregime
    ah uzatma dünya sürgünümü benim
    nice yoruldugum ayakkabilarimdan degil
    ayaklarimdan belli
    lambalar egri
    aynalar akrep melegi
    zaman çarpilmis atin son hayali
    ev miras degil mirasin hayaleti
    ey gönlümün dogurdugu
    büyüttügü emzirdigi
    kus tüyünden
    ve kus sütünden
    geceler ve gündüzlerde
    insanliga anit gibi yükselttigi
    sevgili
    en sevgili
    ey sevgili
    uzatma dünya sürgünümü benim

    bütün siirlerde söyledigim sensin
    suna dedimse sen leyla dedimse sensin
    seni saklamak için görüntülerinden faydalandim salome'nin belkis'in
    bosunaydi saklamaya çalismam öylesine asikarsin bellisin
    kuslar uçar senin gönlünü taklit için
    ellerinden devsirir bahar çiçeklerini
    deniz gözlerinden alir sonsuzlugun haberini
    ey gönüllerin en yumusagi en derini
    sevgili
    en sevgili
    ey sevgili
    uzatma dünya sürgünümü benim

    yillar geçti sapan olumsuz iz birakti toprakta
    yildizlara uzanip hep seni sordum gece yarilarinda
    Çati katlarinda bodrum katlarinda
    gölgendi gecemi aydinlatan essiz lamba
    hep kanlica'da emirgan'da
    kandilli'nin kursuni safaklarinda
    seninle söylesip durdum bir ömrün baharinda yazinda
    simdi onun birdenbire gelen sonbaharinda
    sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim
    af dilemeye geldim affa layik olmasam da
    ey çagdas kudüs (meryem)
    ey sirrini gönlünde tasiyan misir (züleyha)
    ey ipeklere yumusaklik bagislayan merhametin kalbi
    sevgili
    en sevgili
    ey sevgili
    uzatma dünya sürgünümü benim

    daglarin yikilisini gördüm bir venüs bardaginda
    köle gibi satildim pazarlar pazarinda
    günesin sarardigini gördüm konstantin duvarinda
    senin hayallerinle yandim düslerin civarinda
    gölgendi yansiyip duran bengisu pinarinda
    Ölüm düsüncesinin beni sardigi su anda
    verilmemis hesaplarin korkusuyla
    sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim
    af dilemeye geldim affa layik olmasam da
    sevgili
    en sevgili
    ey sevgili
    uzatma dünya sürgünümü benim

    Ülkendeki kuslardan ne haber vardir
    mezarlardan bile yükselen bir bahar vardir
    ask celladindan ne çikar madem ki yar vardir
    yoktan da vardan da ötede bir var vardir
    hep suç bende degil beni yakip yikan bir nazar vardir
    o sarkiya özenip söylenecek misralar vardir
    sakin kader deme kaderin üstünde bir kader vardir
    ne yapsalar bos göklerden gelen bir karar vardir
    gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardir
    yanmissam külümden yapilan bir hisar vardir
    yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardir
    sirlarin sirrina ermek için sende anahtar vardir
    gögsünde sürgününü geri çagiran bir damar vardir
    sendan ümit kesmem kalbinde merhamet adli bir çinar vardir
    sevgili
    en sevgili
    ey sevgili
    .
    şiirden öte birşeyler var bu mısralarda. sezai karakoç peygamber efendimize yazdığı bu şiirde aşkı yaradan'a aşkı ifade etmiş. ben nezaman bu şiiri odamda yalnız bağıra bağıra okusam onun yazarken düşündükleini düşünmeye çalışırım. ne zaman onun düşündüklerini yüreğimde hissetmeye başlasan bir od olur etrafımı yakarım.
    sezai karakoç benim vazgeçilmez şiirlerimin kahramanıdır.
    hele bir de mona roza....
    der ki karakoç mona roza nın bir kıtasında;

    zambaklar en ıssız yerlerde açar
    ve vardır her vahşi çicekte gurur
    bir mumun ardında bekleyen rüzgar
    ışıksız ruhumu sallarda durur
    zambaklar en ıssız yerlerde açar

    fazla kelama gerek yok aslında. karakoç şiirlerine yorum yürekten kopup dillenmiyor ben de.o şiirlerle aramda hep bir giz olmuştur çünkü...



    (#131602) n b|29.07.2007 17:05|