siyasetsizlik

  1. ya da mutluluk. tabi şimdi bu, benim de vaktiyle sık sık tekrarlamış bulunduğum, "apolitik bir düşüncedeki birey daha sonradan doğacak hukuki fiillerden (devlet ve birey arasındakiler gibi) hak talebinde bulunamamasının da yolunu açar" temalı bir çok eleştiriye neden olsa dahi, bunun bir nevi pasif direniş yöntemi olduğunu belirtmekte fayda var. malumunuz, seçim yasaklarının uygulanmaya başlamasına az bir süre kala, bilhassa genç dimağların, bir kaç zamandır biriktirdikleri düşüncelerini bir paydada (sözlükler vs.) paylaştığı ve genel görüş alanını olanca daralttığı bu ortamda, şu duruluğu görünce (hayal edince), siyasetin, türkiye'de yaptığımız biçimiyle aslında hiç de huzur sağlamadığı, götürülerinin, getirilerinden kat kat fazla olduğu, uzun lafın kısası, haddinden fazla kötü icra edildiği, bu nedenle de apolitizmin bir yerde, canı sıkılan, sesini başka türlü duyuramayan ve pasif bir şekilde direnişe geçme yolunu tutan kişiler için ne anlam ifade ettiğini açık ve net bir şekilde görebilirsiniz, ya da 18 saat sonra görmeye başlayacaksınız.
    siyaset, bu koşullarda bize pek bir şey getirmekten çok, gelecek nesillere de ayrılığı, bağdaşmazlığı, gizli düşmanlığı ve birbirinden soyutlanmayı sağlamaktan başka bir şeyi başaramamaktadır. bu nedenle, oturmak düşünmek ve öyle davranmak, ona göre siyaseti yönlendirmek gerekir. he bu atomu parçalamaktan kat kat da zor olsa bile.
    oysa, bu sistemi oturtmuş belli başlı bazı ülkelere bakıldığında, bunun daha farklı geliştiğini, yerleştiğini görmek gerçekten bizim adımıza üzücü. siyaset çarkındaanlaşmazlıkların, husumetin, saygı yoksunluğunun tek sonuç olamayacağını bilip, buna rağmen gerilimi ve onur zedeleyici bu kültürü sürdürmek, asıl bu can sıkan mesele. bu yüzden, apolitizm, oy verme-vermeme kısır tartışmasını kırarak, kendi akımını, iyi tanımlanmış bir çervede kurar ise, bugün (ya da iyi niyetle gelecek günlerde) kendi oyunu, cumhuriyet tarihinin ulaşılmamış noktalarına dahi taşıyabilir. imkansızı gerçeğe bile çevirebilir belki. neden olmasın? ümit yitirilirse ne kalır hem elde? belki umulmadık biçimde gelişir, bir mucize gerçekleşir de bu bir gerçek olur. rüyadan uyanmak çabasıyla birbirimizi çimdikleriz bu durumda hem belki de.
    ama bir gerçek var ki, şu 2 günün keyfini olanca rahatlığım ile geçirmeyi, tüm ahaliyi de bu ziyafete davet etmeyi, günün anlam ve ehemmiyeti adına kendime görev bilirim. bütün türk komuoyuna duyurulur. *
    (#127885) yfkn|21.07.2007 01:10|