koy enstituleri

  1. --- alıntı ---
    köy enstitüleri aslında türkiye'de modern bir kolhoz denemesi olacaktı.öğrenciler eğitilecek ve geleceğin türkiyesi'nin kurulmasında köy öğretmenlerinden yararlanılacaktı. tarımdan,teknikten sağlıktan anlayan,sanat ve edebiyatla ilgili ateist bir gençlik olcaktı bu. köy enstitüleri bir yandan muhafazakar halkla bir çatışma içindeydi öte yandan da milliyetçi gruplar arasında bir türklük-moskofluk tartışması başlatmışlardı.

    allah, din, evlilik müessesesi enstitü çevresinde düşman ilan edilmişti.kapalı bir komün hayatı yaşanıyordu. enstitülere tahsis edilen arazilerde ve bunların tasaruunda yolsuzluklar yapılıyordu.

    öğretmen öğrenci ilişkileri, öğrencilerin kendi aralarındaki ilişkileri büyük ölçüde cinselliğe dayanıyordu. eline erkek eli değmemiş saf köylü kızlarının bir kısmı enstitü'ye yazıldıktan sonra baba evine kucağında ya da karnında bir çocukla dönüyordu. karşıt cinsle olan ilişkinin ötesinde hemcinsler arasında da çarpık ilişkiler yaşanıyordu.

    enstitülerin örgütlenmesinde büyük ölçüde sovyet modelinden yararlanılıyordu.
    enstitü'de ders verenler arasında sonradan komünist hareket içinde yer alan bir çok ünlü isim bulunmaktaydı:bu isimler arasında behice boran , niyazi berkes, sabahattin ali, pertev naili boratav, zekeriya sertel de vardı.

    okulların kitaplıklarında en çok okunan dergiler,dönemin komünist yayınları arasında bulunan yurt, dünya, ant ,pınar, gün, ses gibi dergilerdi. marks ve engels yanında yerli marksist yazarların da kitaplarına da büyük önem veriliyordu.

    aile ve din her fırsatta karalanırken açıkça komünizm propagandası yapılıyordu.
    sabahattin ali'nin ders verdiği sınıflardan birinde bir öğrencinin tuttuğu ders notlarında şu cümleler yer alıyordu;

    " biz bugün hala rejimi (komünizm) kabul edemiyorsak, bu o rejimin kötülüğünden değil, bizim kafa yapımızın geriliğindendir. bugünkü insanlık belki bunu kabul etmiyorsa, 50 sene yüz sene hatta iki yüz sene sonra da olsa bu ideale kavuşacaktır.
    bir gün aile devlet ve mülkiyetin olmadığı bir dünya kurulacak..."

    devlet ile bütün müesseseleri batılılaştırıldıktan sonra sözde kapitalist aşamadan köy enstitüleri eli ile komünizm aşamasına geçecektir.
    devrimi halk adına gerçekleştirecek olan da işte bu köy önderleri olacaktı. çünkü henüz bir işçi sınıfı yoktu ve bir burjuva kesimi de oluşmamıştı.

    düziçi köy enstitüsü'nde bu duygularla kışkırtılan gençler bir gece türk bayrağını indirip yerine sovyet bayrağını çekecekler ve türkiyenin sovyet entarnasyoneline katılma fikrini savunacaklardı.

    buna tepki olarak gelişen sağ muhalefet muhafazakar kesimle güçbirliği yaparak bu macerayı önleyecek ancak bu kez de kapitalist yapılanma sürecinde başka bir kadro yönetecek bunda büyük ölçüde başarılı olunacaktı.

    hasan ali yücel "yeni bir insan yeni bir kültür" diyordu. toplumu yüzlerce yıllık kültürel kimliğinden sıyırıp yeni bir kimliğe büründürmek amacındaydı. bu amaçla her okulda kütüphaneler kuruyor dergiler yayınlanıyordu.
    bunların en önemlilerinden biri de "köy enstütüleri" dergisi idi. dergi okulun öğrenci
    ve öğretmenlerin çalışmalarına yer veriyordu.
    köy enstütüleri isimli dergideki şiirlerden bir kaç örnek;


    yeşilin arkasında ne var
    b.. var.
    ...
    behey berkley!
    behey bir karış boyuna bakmadan
    karpatları inkar eden cüce
    ahrete gittiysen eğer
    oradan bir taç gönder
    süslemek için allahının başını...
    ....

    binip allahının sırtına
    soldan geri kaçıyorsun...


    ayrıca sonradan ortaya çıkan belgeler de ssbc'li iki bayanın rusça eğitim vermek amacı ile köy enstütüleri'ne tayin edilmek istendikleri anlaşılmıştır.

    belgelerde gayr-ı mesru ilişkilerden bahseden 45 dosya ve sağlıksız doğum kontrol yöntemleri ve zorla düşük yapmak yüzünden bazı kız öğrencilerin hayatını kaybettiği bilgisi de yer alıyordu...

    köy enstütüleri türkiyede komünizm'in gelişip kök salmasında büyük rol oynadı. öğrenciler en azından sosyalizm propagandisti düzeyinde mezun oluyorlardı. daha sonraki komünist hareketin liderleri de bu kadrolar arasından çıktı.

    köy enstütüleri ile ilgili daha bir çok belge o dönemde suçluluk psikolojisi içinde korkuya kapılanlarca imha edilmişti.

    hasan ali yücel'in bakanlıktan ayrılması ve yerine r.şemseddin sirer'in gelmesiyle daha önceki teftiş raporları incelenerek yeni düzenlemeye gidildi. bir çok öğretmenin yerleri değiştirildi ve enstütüler öğretmen okulları haline getirildi. 1950'den sonra bu okulların adı da öğretmen okulları'na çevrilecekti....
    --- alıntı ---

    kaynak: tanzimat'tan cumhuriyet'e cumhuriyet'ten
    günümüze yakın tarih ansiklopedisi.

    (#124754) sebepsiz yalnizliklar|11.07.2007 15:19|