çapkınlık

  1. aslında kandırmaktır kendini. her dalda bal arayıp dikende yaralanmaktır. çizilen kollara inat her çiçeğin tadına bakmaktır. bilmemektir bir zaman sonra o yaraların alışkanlık yapacağını.

    çivi çiviyi söker derler. yalan aslında. çivi çiviyi söker belki de her defasında o boşluk daha da genişler. kaç çivi gelir geçer bilinmez unutulur zamanla. çekiç darbeleri yırtar zamanla çivinin geçtiği yerleri. yrtar da iyi sanır insan tahta misali. su yedikçe sertleşen ağaç gibi sertleşir yürek. hissizleşir... yandım zannerder yediği darbeden. yanan öz olur, özden ırak olur. kor olur. yanar, dağlanır. hep doğru sanır...

    çapkınlık öyle birşeydir ki yol bilmez pervaneler gibi dolandırır durur. her çıkmaz sokağa sokar. her çıkmaz sokaktan geri geri çıkartır. yalnız bırakır kalabalıklar içinde. dank eder birgün. çok olmuştur dönülecek sapak kaçalı...

    bakarım ünlü çapkınların hayatlarına. kâm almayı bilmezler. her gecenin sabahı elemdir onlara. geceki alkolün etkisi geçsin diye sabah votka içen ruslar gibi vururlar kendilerini her akşam ayrı sahile...

    bir gül bahçesi düşünün. bahçedeki en güzel çiçeği seçmek gerek. bahçe uzun upuzun. tek bir yol var sağlı sollu güller. bir gül seçeceksiniz. geri dönmeyeceksiniz. hep daha iyisi her zaman daha büyüğü daha güzeli derseniz bahçe biter en sondaki alelade güllere kalırsınız. en güzelleri baştadır belki. belki ortalarda bir yerlerde gizlidir. siz siz olun bulduğunuz gül en güzel geldiyse gözünüze durun orda. ya ilerde daha iyisi olmazsa... kaçırmayın. kaçmayın. o güle en güzel gülmüş gibi davranın. o bir gün anlar. çiçek anlamaz belki evet ama size gül kadar güzel gelen anlar...
    (#110630) deli kadir uleyn|28.05.2007 22:45|