erkan mumcu

  1. aşağıdaki alıntı mehmet acetten.

    --- alıntı ---
    erkan mumcu'ya sorular

    tam "oh be bitti, eve nihayet dönebildim" diye içimden geçirirken, tam yarın bugüne göre nispeten sakin geçecek diye düşünürken birden telefonum çalmaya başladı. oysa evdeki çek-yata henüz uzanmış, 10 saat boyunca ayakta durmaktan dolayı ağrıyan sırtımı dinlendirmeye çalışıyordum. telefondaki ses, "derhal ofise dönmelisin" diyordu. "genelkurmay kısa süre içinde açıklama yapacak".

    bana haberi veren büyük bir gazetenin ankara temsilcisi idi. genelkurmay, yapacağı açıklamayı kendi internet sitesinden duyuracaktı. gecenin o vakti kimsenin dikkatini çekmez kaygısıyla, bana bu haberi veren de dahil olmak üzere birçok gazeteciye yarım saat önceden haber salınmıştı. elime kumandayı alıp haber kanalları arasında turlamaya başladım. yarım saat geçti geçmedi, tsk açıklaması, "muhtıra vurgulu" yorumlarla dönmeye başladı.

    genelkurmay'ın bu açıklaması neden, mecliste cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunun yapıldığı günün gecesi geldi.? bu açıklamayla amaç, anayasa mahkemesi'nin kararına etkide bulunmak mı idi.? ya da birinci tur oylamasının sonunda abdullah gül cumhurbaşkanı olarak seçilseydi, bu açıklama yapılır mıydı? bilmiyorum.

    bilmiyorum ama, elimdeki bazı açıklamalar, kulağıma gelen bazı bilgiler,
    siyasilerin tamamının, o geceye kadar genelkurmay açıklamasından bihaber olmadığı yönünde bir tahmine götürüyor beni. Önce gelin 25 nisan tarihine gidelim.

    anavatan'la dyp'nin genel başkanları, saat 19.00'da ortak bir basın toplantısı düzenliyor.

    basın toplantısında konuşan mumcu'nun şu sözlerine bir bakar mısınız?

    "-türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu çeşitli ihtimaller dikkate alındığında
    ak parti çoğunluğunun türkiye'ye sorumluluğu, yarından tezi yok bir erken seçim kararı almasıdır. aksi halde cumhurbaşkanı seçimi nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, türkiye için çeşitli rahatsızlıkları beraberinde getirecektir.

    günler, aylar belki de yıllar sürebilecek rahatsızlıkları türkiye'ye reva
    görmemek lazım. tedbir almak ve türkiye'yi bu mecraya sokmadan, hemen seçime götürmek en akılcı ve bugünden görülen tek çıkar yoludur. türkiye, cumhurbaşkanlığı seçimlerine geçmeden önce erken seçim kararı almalıdır ve cumhurbaşkanı seçimini bu seçimden çıkan parlamentoya yaptırmalıdır."

    mumcu ve ağar, bu basın toplantısından çıktıktan sonra doğruca shereton hotel'e geçiyor. anayasa mahkemesi'nin resepsiyonuna girişte etrafını çevirdiğimiz erkan mumcu'nun ağzından bu defa şu sözler dökülüyor.

    "en hayırlısı erken seçim. bundan sonraki olacaklar konusundaki
    sorumluluklar iktidar partisinindir."

    "deprem olacağını haber veren bir cihaz buldum" diye biri çıkıp açıklama
    yapsa bu kadar iddialı olamazdı herhalde. ben ise bugün bildiklerimi o günde biliyor olsaydım, bugün tahmin ettiklerimi o gün de tahmin edebilmiş olsaydım erkan mumcu'ya şunu sorardım. "bu lafları kimlerden ödünç aldınız?

    sonra gelelim "muhtıra yorumlarına yol açan" açıklamanın ertesi gününe.

    ankara'da bu defa bizim kulağımıza bir haber fısıldanıyor. arayan kaynak "bu bir kulis değil, bilgi. haberin olsun" diye üzerine basa basa söylüyor.
    meğer mumcu, genelkurmay'ın böyle bir açıklama yapacağını günler öncesinden biliyormuş. aynı bilginin ulaştığı bir gazetenin ankara temsilcisi, bu bilgiyi çıktığı bir televizyon programında izleyiciyle paylaşıyor. hemen kendisini arayan mumcu'nun panik havası içinde olduğunu söyledi bana önemli bir gazetenin ankara temsilcisi olan arkadaş. mumcu, çocukları üzerine de yemin etmiş, öbür cenahtan bir telkin gelmediğine inandırmak için. ben mumcu'dan hele hele hiçbir günahı olmayan çocuklarının üzerine yemin etmesini beklemiyorum. ama aşağıdaki iki soruya vereceği yanıtla, kamuoyunu meraktan kurtarma gibi bir misyonu icra edeceğini umuyorum.

    1- ak parti cumhurbaşkanı adayını açıklamadan önce ya da sonra, asker ya da asker adına konuştuğunu söyleyen herhangi biriyle, dolaylı ya da dolaysız herhangi bir teması oldu mu? "o cenahtan" kabul ettiği ya da etmediği herhangi bir telkin geldi mi kendisine.

    2-namlı şanlı bir gazetecinin kendisine gelip "sen milletvekillerinle
    birlikte meclisteki oturuma katılma, biz anayasa mahkemesi üyelerini kafaya aldık" tarzında konuşma yaptığı doğru mu?

    mumcu'dan, üzerindeki töhmetin kalkması için bu iki soruya tatmin edici bir yanıt bekliyoruz.

    ama çocuklarının üzerine yemin edecekse hiç konuşmasın daha iyi.
    --- alıntı ---


    cuma günü tavırlarında bir tuhaflık olan mumcu'nun davranış sebebleri belli oldu

    (#100670) hoyares|30.04.2007 10:05|