fatih altaylı'nın programında yaptığı konuşmalar nedeniyle, küçükçekmece cumhuriyet başsavcılığı tarafından hakkında soruşturma başlatılan türbanlı genç kızımız. anka haber ajansının haberine göre, soruşturma 5816 sayılı "atatürk alehine işlenen suçlar" kapsamında başlatılmış ve soruşturma sonucunda nuray bezirgan hakkında 4,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılabilecekmiş.
şimdi... o programın ilgili bölümlerini izlemeyen varsa, buradan hemen şunu açıklamak gerekir ki, bu kızların ikisi de (kevser çakır ve nuray bezirgan) saf ve fatih altaylı'yı hiç tanımayan tipler, bu çok belli. ikincisi, stüdyoda 3-5 kişiyle yapılan yayında konuşulanların o stüdyo dışına hiç çıkmayacağı havasına kanacak kadar da tecrübesizler. kız diyor zaten: "bunu söylediğim için başıma bir şey gelirse, sizden bilirim..." ama o fatih altaylı be annem. söyletecek o lafı sana tabii ki, bunu bilmemen hata...
ikincisi, "söylediklerine katılamam ama söz söyleme hakkını sonuna kadar desteklerim" cümlesinin bizde neden kullanım alanı bulmadığı. küçükçekmece cumhuriyet savcılığı belki üzerine düşeni yerine getiriyor ama şu sizi rahatsız etmedi mi: bu ülkede atatürk ve hatırası neden hala yasalarla korunuyor? ve şu soruşturma bile kızın o programda ettiği lafları haklı çıkarmıyor mu bir açıdan?..
dün diyar'da açılan "humeyni'yi seviyorum, atatürk'ü sevmiyorum" ve "yabancı manda altında daha özgür olabilirdik" başlıklarına tanım yazarken, ben bu programın kayıtlarını izlememiştim. benden önce yazan arkadaşların tanımlarından da bu iki şahsın kim olduğuna dair bir ipucu yoktu. yalanım yok, böyle yaşıtım, belli basın organlarında kalem oynatan, propagandist tipler sandım. o yüzden de dalga geçtim hafiften. ama kayıtları bugün izleyince... yazık! kız nene hatun'u, fransız askerlerinin maraş'ta çarşafını çektiği kadın zannediyor. bilgi yok, birikim yok, tecrübe sıfır... bu lafları etmeyecek de ne diyecek allah aşkına...
soruşturmaya gelince... sorum aynı: türkiye'de atatürk ve hatırasının yasalarla korunması ne demektir, bir düşünün. her yönüyle, ölçe biçe iyice düşünün ama...
Sözkonusu programdan beri genel olarak demokratik ortamın bu bayanın rahatça konuşmasına imkan verilmesinden dem vurulmaktaydı. Zannedersem önce konuş sonra seni yargılarız demek istenmiyordu. Bugün itibariyle soruşturmaya konu olduğuna göre demokratik ortamdan bahsedenler bir özür borçlular.
Çünkü konuşmalarda hakaret ve suç olabilecek birşey yoktu. Sevmemek ise bir kalbi olaydır. Burada konu sevmeme hakkı değildir. Modern (kutsal) devletlerin kalplere de tahakküm etmek istemesidir.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
