sizi kırmayan...bu saate kadar süregelen isgal birazdan sonlanacaktir ve whyyyyy huzur bulacaktir * . her şey için teşekkür ederim ve özür dilerim ...**
yarın itibariyle özgürlüğüne kavuşacak vampirdir. en kısa zamanda türkiye turu yapması muhtemel bunalmış vampirdir. bu aralar canı bazı şeylere takılmış benim nazımı çekemeyecek haldeki diyardaştır. iyidir güzeldir hoştur. *. gelip bana saçlarının benimkilerden uzun olduğunu iddia etmeye çalışır. :). ***
birkaç gün önceki ruh halinden eser kalmamis bir halde yolculuga hazırlanan kisi...her ne kadar istedigi şeyi bu sene başaramadıysa da ***,"dur bakalim, bunun daha gelecek senesi de var.."diyoruz ve ekliyoruz:
öss'de trigonometriden sorumlu olmamasıyla beni çatır, çatır ve hatta çatır çatlatmış vampir. tüm bunlara momenti, dengeyi, magnetizmayı vs yi de eklersek fizikten, beni çatlatmasını geçtim paramparça yapan zat.
neredeyse kısa bir kısa dönem askerlik yaparak sonunda eve dönmüş cengaver. 1 sene önce ilk tanımını gördüğümde "rapçi lan bu, yaramaz"*** diyerekten burun kıvırdığım bu çocuk, zaman içerisinde kalbimi kazanmış, "müzik tarzlarımızın uyuşmamasının" onu çok sevmeme engel olamayacağı dersini vermiş*, nerede ve nasıl olursa olsun birbirimize hep destek tam destek, yayaya şaşaşa*...
ne diyorum lan ben? lise yıllığına yazı yazıyorum sanki tonlarca yıl sonra.
* kızına iyi bir gelecek hazırlamak için * oğlumu hedef seçmiş akıllı bıdık.. yok ama yok yedirmem oğlumu size, boşuna skandal yaratma çabasına girme..*
kendisi msn i her açtığımda, 'hala hasta mısın sen?' cümlesi ile beni karşılamakta, saçlarının varoluştan dümdüz oluşu, hatta sabah uyandığı saçı ile güne başlaması ve günü sonlandırması ile bana nispet yapmaktadır.
ben ise, bi tutam perçemi yarım saate bayrak gibi dalgalanacağını bilerek düzleştirme çabalarındayken.. yapılır mı bu?
hasta bünye.. hassas olur alınır, darılır.. iyi davranıyım der insan.. ama nerde... bi iyileşiyim saçlarımı pırasa gibim düzleştirip poz poz foto çektircem... * nispetmiş.. görcen sen nispeti... **
şahsımıza, 178. geleneksel, inko yamshati vapunzako tamato* yarışmasını kazandıktan sonra bizzat japon imparatoru tarafından verilen, sony marka 17 inç lcd ekranımızı bozmamıza sebep olduğu için ve geçen gün can sıkıntısından, "hadi bari iftarımızı da roma'da yapalım" dememizin ardından, roma havaalanında ki free shoplardan birinde görüp çok beğenerek aldığımız la coste, t-shirt ümüzü asla geçmeyecek bir leke ile kirletmemizi sağladığı için, hayli borçlanan vampirdir.
her işte bir hayır vardır diyor, 183. geleneksel inko yamshati vapunzako tamato, yarışmasında, kazandığımız ve bizzat japon imparotoriçesi tarafından verilmiş, vaio notebook'umuzu ve milano'dan sahur öncesi aldığımız, armani takımı giyinmediğimiz için, kaza esnasında yani, kendimizi şanslı görüyoruz efendim böylece biline.*
şeker deli.. nerden başlasam nasıl anlatsam.. dakikalar önce sayfama yerleşen tanımında dostluk hikayemiz gözler önüne serilmiş olsa da bir de benden dinleyin..
evet tarih 04.03.2007 bir radyo yayini.. tesadüfen geldiğim üstelik. hazır geldim azcık dinler giderim diye düşünürken melankolik ve mutsuz djnin çaldığı her parça başka güzel. kendi de o kadar mütevazi.. utana sıkıla 'bu hedeyide çal son..' diyorum sürekli...* ve o hep çalıyor ses etmeden.
ama bir detay hissediyorum.. hatta bir detayı da öğreniyorum ki bu o gün djnin doğumgünü olduğu gerçeği..bunu sevindirik bi ifade ile kutlarken hissediyorum ki dj mutsuz. ne teşekkür edişinden ne çaldıklarından... hissediyorum işte. ve haklı çıkıyorum ne yazık ki...
dayanamıyor ve yarasanın kanatlarına sarılıyorum.. * o gün bugündür, her türlü kahrımı çeker, gece yarısı 'ben de tanım isterimmm' diye tutturmalarıma boyun eğer, hastalıklarımı dinler, dertlerime de sevindirik hallerime de ortak olur...ve ben, ağlayan zırlayan smilelerimle hayatındayım bu iyi kalpli dostumun...* uyuz olur benim smilelere.. halbuki çok tatlılar.. ama anlaşma yaptık bana tanım yazması karşılığında ben de silicem onları.. ** benim gibi hassas bünyeye hastalık hastası der.. yetmez sayfama da yazar.. düz saçları ile hava atar.. bir de durmadan triplenmeleri vardır ki... * ama bilir her daim yanıbaşında olduğumu.. kel ve merhemsiz bi garip olarak sonuna kadar destekçisi olduğumu.. söylemem ama o bilir ki dostluk böyledir işte.
dediği gibi gecenin bir saati efsun dinleye dinleye değeri kelimelere giydirmektir..
ve o, iyi ki hayatımdadır.
benden çok çekiyor evet.. terazi burcu olmam sebepli midir bilemiyorum, bir cıvıl cıvıl, bir hayattan bezmiş hallerimi, dudağı titreyen, insanın psikolojisini bozan smilelerimi, radyodaki bitip tükenmek bilmeyen isteklerimi, kısaca beni çekmekte kendisi.. ** hayat da hüzün de tebessüm de bizler için.. bunları paylaşmak da.. denizde dalga her daim olucak.. yeter ki gemindeki mürettebatların umuttan yoksun olmasın, kimi zaman sen vazgeçsen bile onlar vazgeçmesin..
ve insan iyi ki der bazen.. mesela ben...iyi ki o gün radyoya geldim, iyi ki hatrını sordum, şarkılar istedim.. iyi ki yarasa attım..
iyi ki hayatımda kendisi.. ve iyi ki dostuyum, dostum...
iyi ki gecenin bir vakti sayfasına yazmaktayım.. * ve iyi ki o mürettebatlardan biriyim.. ne mutlu bana *
ben ki deli dolu, sen ki uçuk kaçık...
gerek geçitten inerken sol köşede, gerekse radyo koltuğunda hemen hemen her yerde rastlayabileceğiniz deli dolu, sıvı gibi hangi kaba girse o şekli alan, sen nerden düştün be adam dedirten bir garip şahsiyet. siz uyusanızda, canınınız sıkkın olsada o gelir sizi bulur ve alakasız şeyler olsada konuşturmanın yolunu bilir.
iyi, canlı, capcanlı adamdır vesselam.
bi de bunun kardeşi vardır, iruneach. ikisini bi ogre nin 2 kafasına benzetirim, ne onla ne onsuz hesabı hem birbirlerine çamur atarlar hem pek severler. öyle fantastik insanlar işte...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.