2005 yapımı bir deepa mehta filmi. bir üçleme olan fire ve earth filmlerinin sonuncusu. oyuncular lisa ray, john abraham, sarala, seema biswas... bankok uluslararası film festivalinde en iyi film, kanada film festivalinde en iyi yardımcı kadın oyuncu, en iyi sinematografi ve en iyi müzik gibi toplamda on ödülü var filmin.
--! spoiler !--
1938'de hindistan'da hüküm süren ingiliz sömürüsü esnasında gandhi'nin söylevlerinin duyulduğu sıralar. küçük chuyia çok yaşlı ve hasta bir adamla evlendirilir ve adam çok geçmeden ölür. dulların üç seçeneği vardır,ya kocasının erkek kardeşiyle evlenecektir, ya kocasıyla beraber yakılacak ve hayatını sonlandıracak ya da dullar evine kapanarak ömrünün sonuna dek çile dolduracaktır. chuyia ailesi tarafından dullar evine yollanır, bir gün annesinin gelip onu alacağını düşler uzun zaman. sonunda orada yaşayacağını ve olan biteni kabullenir. dullar evinin sözü geçen ismi Shakuntala onu korumasına alırken bir yanda da içinde olan bitene karşı fırtınalar kopmaktadır. sekiz yaşında olan chuyia'ya saçının niye kazındığını, neden tatlı yemesinin yasak olduğunu, niye sürekli beyaz giydiklerini, neden toplumun onlardan vebalılarmış gibi kaçtığını anlatamaktadır. tüm bunların yanı sıra dullar evinin tek saçı uzun dulu kalyani, chuyia ile arkadaş olur. kalyani'nin diğerlerinden ayrı olması, her gece nereye gittiği ise chuyia için anlaşılmaz şeylerdir. ta ki kalyani narayan isimli bir gence gönlünü kaptırana kadar. narayan aristokrat bir ailenin gandhi taraftarı oğludur. kalyani ile evlenmek ister, kalyani'nin babasına dullar evinden her gece gönderilen fahişe olduğunu bilmeden. bunu öğrendiğinde ise babasının tepkisi filmi özetler nitelikte: 'bir dul için bir aristokratla yatmak şereftir! ' evlenme isteği dullar evinde büyük tepkiyle karşılanan kalyani odasına hapsedilir, narayan'la görüşmesi engellenir.onlara göre bir dulun yeniden evlenmesi lanettir ve bu lanet hepsini etkileyecektir. sevdiğinden ayrı kalmaya, dahası sevdiği erkeğin babasına satıldığını öğrenmesine daha fazla dayanamayan kalyani ganj'ın sularını bırakır kendini... ve evin yeni fahişesi yapılmak üzere chuiya gönderilir. eve girdiği sahne öylesine acıklıydı ki, adam yatağın üzerinde uzanmış sekiz yaşındaki bir kızla sevişmek için bekliyor, chuiya ise çok büyük bir eve geldiği için, bir sürü meyveyi, tatlıyı uzun bir zaman sonra gördüğü için heyecanlı... bunlardan yiyebilir miyim? burada oynayabilir miyim? diye soruyor... Shakuntala bu korkunç gece chuiyanın yokluğunu ve aristokrat adama gönderildiğini farkediyor ve bütün yas kurallarını hiçe sayarak gece çıkıyor dullar evinden, şok olmuş haldeki chuiyayı alıyor. o sabah gandhi gelecek şehirlerine. kucağında chuiya korkuyla uyuklarken dinliyor gandhiyi; ' bütün insanlar tanrı katında eşittir. güzel, çirkin, evli , dul, aristokrat ve parya...' istasyondaki narayan'a veriyor chuiya'yı.. götür onu buradan diyor, kurtar bu hayattan. kalyani'yi kurtaramadın, ama bu küçük kızı kurtarabilirsin. tam tren kalkarken aceleyle veriyor chuiya'yı narayan'a... bir tabuyu yıkmanın, dullar evinden bir dulu çıkarmanın, bundan dolayı göreceği bütün hakaret ve yaptırımları göze alarak... istasyondan el sallarken ağlıyor, ama sevinçten, kurtardığı küçük kız için sevinçten ağlıyor...
--! spoiler !--
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
