yazılmadığına hayret ettiğim en bir güzel pink floyd şarkısı.başındaki tik tak ları bile bir başkadır. gitar solosuyla insanı kendinden geçirir .dark side of the moon albümünde bulunur. insan hayatının zamana yenilişini anlatan bu kadar güzel başka bir şarkı olduğunu hiç zannetmiyorum.
"tired of lying in the sunshine staying home to watch the rain.
you are young and life is long and there is time to kill today.
and then one day you find ten years have got behind you.
no one told you when to run, you missed the starting gun. "
ticking away the moments that make up a dull day
you fritter and waste the hours in an offhand way.
kicking around on a piece of ground in your home town
waiting for someone or something to show you the way.
tired of lying in the sunshine staying home to watch the rain.
you are young and life is long and there is time to kill today.
and then one day you find ten years have got behind you.
no one told you when to run, you missed the starting gun.
so you run and you run to catch up with the sun but it's sinking
racing around to come up behind you again.
the sun is the same in a relative way but you're older,
shorter of breath and one day closer to death.
every year is getting shorter never seem to find the time.
plans that either come to naught or half a page of scribbled lines
hanging on in quiet desperation is the english way
the time is gone, the song is over,
thought i'd something more to say.
breathe e geçer.
home, home again
i like to be here when i can
and when i come home cold and tired
its good to warm my bones beside the fire
far away across the field
the tolling of the iron bells
calls the faithful to their knees
to hear the softly spoken magic spells
koreli usta kim ki-duk un 13. ve son filmi olan time - Shi gan * tıpkı bin-jip filminde olduğu kadar etkileyici bir yapıt..
"aşk zamana direnebilir mi?"
sehi ve civu yıllardır birlikte olan bir çifttir. sehi, yüzünden sıkıldığını düşündüğü civu'ya artık yetmediği fikrine kapılır. genç kadın, sevgilisinin bir başkasından hoşlanabileceği düşüncesini kafasından atamaz ve önüne geçemediği kıskançlık krizleri yaşamaya başlar. sehi bir gün ardında hiç iz bırakmadan kaybolur. civu kırılmıştır, ancak bir süre sonra kız arkadaşının yokluğuna alışır. bu arada sehi yüzüne estetik ameliyat yaptırmıştır. bir gün civu, adı sihi olan olan gizemli bir kadınla tanışır ve ona aşık olur. ne varki , eski kız arkadaşı sehi ortaya çıkınca işler karışır...
boş ev ( 3-iron) filminin kareleriyle unutulmaz sahnelerini de film içinde yakalayabilirsiniz. civu, aslında sehiyi çok sevmektedir. ancak hep başka kadınların çekiciliğine kapılıp sevdiği kadını unutmaya çabalaması, aslında sevdiği kadını bu hale çevirmiştir. ne varki aslında sihi , sehidir. civu, gerçekle karşılaştığı anda sehiden çok korkar..kendinden nefret eder ve ona bahşedilen yüzü nasıl değiştirdiğine isyan eder. sehinin doktorunu bulur ve o da bir dizi estetik ameliyatla yüzünü değiştirir. bunu doktor sehiye haber vermek ister. ve 5 ay sonra yeni yüzüyle karşısına çıkabileceğini söyler. birbirlerini bulacakları tek an ise, ellerini ellerinin arasına aldığı an olacaktı. çünkü elleri tam birbirinin avucuna uygundu. bir gün, yine sehi civuyu ayrıldıkları cafede bekler. fakat artık sehi çılgına dönmüştür. herkesten şüphelenmektedir civuyu bulmak uğruna. ancak civu bu sefer kaçmaktadır. onu dışarda seyreden birinin olduğunu farkeder ve dışarı fırlar. metronun merdivenlerinden koşarak civuya ulaşmak için çabalar. ama yine kaybeder. sonunda tekrar peşine takılır,onu farkeder. fakat bu sefer kader ki, bir arabanın altında ,o tanıyamadığı insan , kalır ve ölür. sehi tamamiyle kendinden nefret eder. yeniden ve son kez, doktoruna gider ve onu tanınmayacak bir yüze sahip etmesini ister. böylelikle geçmişe dair herşeyini kaybetmiş olur. sevdiği adamı kaybettiği gibi.
pink floyd'un dark side of the moon albümünden...türkçe çevirisi de şöyle imiş, ne kadar güvenilir bilmiyorum ama ingilizcesi iyi olanlar uyarırsa bu sorun da hallolmuş olur. *
sıradan bir günü oluşturan anları sayarak
zamanı parçalarsın, kolaycacık harcarsın
doğduğun topraklarda bir parça toprağın üstünde dolanarak
sana yol gösterecek birini, birşeyi bekleyerek.
yoruldun eve kapanıp yağmuru seyretmekten ve güneşte mayışmaktan
daha gençsin ve yaşam uzun, harcayacak vaktin var bugün
ve bir gün bakmışsın ki on yılı bırakmışsın ardında
kimse söylemez sana koşacağın yeri, başlama işaretini kaçırmışsın.
ve koşarsın koşarsın güneşi yakalamak için ama güneş batmakta
ve dolanmakta tekrar sana görünmek için
güneş aynı güneş aslında ama sen yaşlısın artık
bir nefeslik ömrün var ve bir gün daha yakınsın ölüme
gittikçe kısalmakta yıllar, vakit bulamayacağız galiba
tasarılar ya sıfır ya da yarım sayfa karalama
umutsuzluğa sarılarak avarelik etmek ingilizlere özgüdür
vakit geçti bitti şarkı, söyleyeceklerim bitmedi ama.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.