usul usul gelip, iki satır karalayıp kaçan adam.
gerçekte hayatımın efendisi, beyefendisi... eşim, can yoldaşım, sohbet ortağım. aşkım, adamım, "dev adam"ım. gülünce yüzünde güller açanım. ağız tadıyla dalaştığım, boynuna sarılıp ağladığım, dünyanın en güzel çocuğuna sahip olma sebebim, sevgilim...
ilk yaş zirvesine gittiğimde yanımdaydı. amacı da bana göz kulak olmaktı haliyle... sonra sevdi insanları, vampirleri... aralarından zaman içinde kendine dostlar bile edindi.
bilirim, hiç onun kalemi değildir öyle kalabalık ortamlar. oturup teke tek muhabbet etmeyi, bir konuyu öyle ayak üstü değil derinlemesine konuşmayı sever. hele 5. yaş zirvesinin düzenlendiği gün ensesinde boza pişiyordu. işyerinde yığılmış işleri az da olsa hale yola koyabilmek için pazardı, tatildi demeden yine işe gitmişti. insan kendini garip hissediyor böyle: kocan işte, sen loy loy gezmedesin gibi geliyor.
zirve devam ederken telefon açtı: "çıkışta buluşur, birşeyler atıştırır öyle döneriz eve" diye. sonra bir telefon daha: "ben geldim, aşağıdayım" diye... benim için büyük sürprizdi. geldi, tanıdıklarıyla biraz hoş beş etti. yorgun ve uykusuz, koltuğa çöktü. beni ve padawan'ı yalnız bırakmadı her şeye rağmen. zirveye "ailece" katılmamız böyle oldu işte.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.