sabah kahvaltılarını şenlendiren ufak sayılamayacak bir ayrıntıdır. çıtır çıtır leziz bir simitin yeri ne bir poğaça, ne de sürme çikolata ile kapatılabilir. her gün yenilmese de, yenildiği zaman kahvaltının farkı direk anlaşılabilir zaten.
sokakta satılan gıdaların en popülerlerindenken, potansiyeli görülüp simit sarayı, simit evi gibi fast food kültürünün son perdesini oluşturan bir yiyecek olmuştur da. tabii hamburger satılan yabancı kökenli şirketlerinin yerine bizim kültürümüzden bir ürünün olması daha mantıklıdır, ancak bu alınan kilolar açısından çok da büyük fark yaratmamaktadır.
sahilde rüzgar püfür püfür eserken bir elinizde çayınız, bir elinizde de simitiniz varsa, işte o zaman değmeyin keyfinize... martılar ile paylaşılan simitin tadı da bir başka olur tabii...
yüzme bilmeyenlerin denizde yaşama tutundukları içi hava dolu plastiktir. en şahanesi araba şambrelinden yapılandır. gayet geniş ve büyük olan bu simit benzeri hava nesnesine popomuzu koyup ayaklarımızı çırparak bir bot, bizi tutup sürükleyen iki arkadaş bulduğumuzda ise bir sürat motoruna sahip olmuş oluruz. deniz simitlerinin en tehlikelisi cılız çocukların içinden kayıp boğulma tehlikesi yaşamalarıdır.
ayrıca susamlı olanlarının artık sarayları da vardır ona değinmiyorum. *
bir bardak cayla aynı anda biten *, sevgiliyle yanyana oturarak yenildiğinde tadı bir kat daha artan, üzeri bol susamlı ve gevreği makbul olan halka biçimindeki güzel şey.
seyri sefer halindeki vatandaslarimiz icin kahvaltilik temel gida maddesidir. sektorde 2000`li yillar simit saticilari icin "cag atlatma" yili olmustur, zira simitin yanina karper peynir, zeytin ezmesi gibi tamamlayici ticari mallar eklemislerdir. 22. yuzyilda herhalde havyar bunlara ilave olacaktir.
ilk ve ortaokul yillarinin vazgecilmezlerinden olan vahsi bir oyun. ebe olan kisi "simiiiiiiiit" diye bagirarak kosarak birisine dokunmaya calisir. sesi kesilmeden dokunursa o kisiyi digerleri gaddarca tekmelemeye baslar -guvenli noktaya ulasincaya kadar-. eger ebe kimseye dokunamazsa ve sesi kesilmeden once guvenli noktaya ulasamamissa bu sefer digerleri onu ayni sekilde tekmeler. son derece eglenceli bir oyundur. bir taraftan da insanin icindeki cani duygularin disa vurumunun bir sonucu oldugunu dusunmemek elde degil. *
memleketimizin en özel gıda ürünlerinden biridir. her şehrimizde neredeyse birbirinden epey farklı tür ve türevlerde üretilir. franchise sistemi ile doğrudan yurtdışında pazarlanmalı ve satılmalıdır. dünya bu tadı öğrensin.
simit önemli bir yiyecektir.. özellikle öğrenciye hitap eder ama kitlesi asla bununla sınırlı kalmaz.. ilkokul yıllarından başlayarak hayatımıza girer ve neredeyse tüm bir ömür orada kalır.. simit öyle sıradan bir yiyecek değildir.. simit çayın yaridir, yarenidir.. simit cansa ayran canandır.. simit laurel ise peynir hardy'dir.. simit vapura renk katandır.. martıları size yaklaştırandır.. sevgiliyle en unutulmaz anıları yaşatandır.. simit paylaşmaktır.. en olmadık anda imdada yetişen, açlığı bastırandır.. simite ulaşım kolaydır.. zorlamaz, zorlatmaz, sıkıntıya sokturmaz.. simit her kesimindir.. fakire,fukaraya,öğrenci milletine ya da zengin bir pazar sofrasına.. her yerde biraz simit vardır..*)
ozlenilen tat. citir citir sicak gevrek yaninda cay ve peynir. turklerin guzel icatlarindan ve ithal etmeye baslanmazsa gurbet ellerdeki vampilerin daha cok ozleyecegi yiyecek.
eğer dışarıda ya da işyerindeysem değişmez öğle yemeğimdir. yanında karper peynir, çay ikilisiyle şöyle bir de açık havada oturabiliyorsam, benim için günün eve gitmeden önceki keyif anlarıdır. bir gün yine bu muhteşem yiyeceği mideye indirirken, yanımdakilerden biri biliyor musun bu simidin kalorisi bir bütün ekmekle eşdeğer diyerek lokmaları boğazıma dizmek hevesiyle beklemeye başladı. ben de daha önce bu kadar saçma bir şey duymadığımı ifade ettim kendisine hemen. simit değil de sanki fantom mübarek. fantom ormanda on kaplan, simit midede bir ekmek gücünde...
Tabi o zaman sigaramız yoktu.ilkokul 3 4 sıraları,nefes alabildiğince gidiyor.Bu oyunda unutmadığım bir anım o sene okula yeni gelmiş bir arkadaşta bize katılmıştı.Attığım tekme ayakları kesilmişti yerden,kolunun üstüne düşüp kırmıştı.Tabi bir o ağlıyor*,bir ben***
Bi keresinde de kravatımı kaptırmıştım birisine , kaçamıyorum tabi.Fena dayak yemiştim.*****
Sonrasında zaten 5. sınıfta başlamıştık 8.sınıflara topluca saldırmaya...*
bugün fırında 50 kr dan 75 kr'a yükselmiştir. aldım ama içime oturdu, önceki verdiği çıtır çıtır lezzeti bile alamadım. yazıklar olsun! * %50 zam mı olur kardeşim.
susam, geçen yıla göre yüzde 115 zamlanınca nerdeyse karaborsaya düşmüş yiyecek. bu artış maalesef simit fiyatlarını etkileyecek*.
(bkz: susamsız simit)
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.