evlerde vücut temizliğinde kullanılan temizlik maddesidir. sıvı ve katı halde olanları vardır.
malesef tarihe çok kötü bir biçimde geçmişrrtir. 2. dünya savaşı esnasında, almanların, toplama kampındaki yahudilerin bir bölümünden sabun imal ettikleri bilinmektedir.
diş hekimliğinde okuyan 'zavallı' birinci sınıf öğrencilerinin, el becerilerini geliştirmek üzere diş yapmakta kullandıkları temel malzemedir. efendim, bir kalıp sabunu alıp bir spatül yardımıyla, verilen ölçülere uyarak 'yontmaya' başlarsınız. bir ara kendinizi yaptığınız işe iyice kaptırıp heykeltraşlığa da heves edebilirsiniz. fakat heyhaatt!
sabunun tarihi 200 yılına kadar dayanır ki hatta andoluda sabun olarak yakılan bitkilerin külleri kullanılmaktaymış . romalılar sabun elde etmek için kireç taşını ısıtarak kireç elde etmiş ve bu ıslak kireci de sıcak ağaç küllerine püskürtüp karıştırmışlardır. oluşan gri renkte çamuruda sıcak suyla dolu kazana atıp keçi yağıyla saatlerce karıştırmışlardır. koyu kahverengi bir tabaka oluşunca soğumaya bıramışlar ve daha sonra soğuyan bu maddeyide parçalara bölerek sabun olarak kullanmışlardır.
bunu gibi her sabunalkali bir madde ile yağ karışımından oluşmaktadır. günümüzde kireç yerine kostik soda kullanılmaktadır. keçi yağı yerine ise koyun sığır yağları yada kurma pamuk vb yağlar kullanılmaktadır.
günümüzde kullandığımız diş macunu, şampuan gibi ürünler sabunun sodyumun değişik bileşikleriyle yapılmış şekilleridir.
aslında sabun bir antiseptik, yani mikrop öldürücü değildir. normal bir deri üzerinde, ölü deri hücreleri, kurumuş ter, çeşitli bakteriler, yağlı ifrazatlar ve toz vardır. sabunun özelliği, mekanik olarak derimizin üzerinden bunların alınmasını sağlamasıdır. suyu ve yağı (ne yağı olursa olsun) aynı kaba koyarsanız birbirlerine hiç karışmazlar aksine su ve yağ molekülleri arasında birbirlerini iten bir güç vardır. elimizi sadece su ile yıkadığımızda, derimizin üzerindeki yağ tabakası, suyun derimize temasına mani olur, onu dağıtır ve tam anlamı ile temizlik sağlanamaz. Ä°şte burada sabun devreye girer ve aracılık rolünü üstlenir.
hacı şakir markasıyla bütünleşen madde. markayla o denli bütünleşmiştir ki anneler çocuklarını bakkala yollarken "git bir paket sabun al gel" yerine "git bi paket hacı şakir al da gel" derler.
hidrofilik yani suyu seven bir anyonik bas ile* onu takip eden uzun bir ch2*'ler zinciri ve bu zincirin sonunda bulunan ch3 molekulunden olusan hidrofobik* kuyruktan olusur. hidrofobik kisim suyu sevmediginden lekeye tutunur. hidrofilik bas ise suda kalir. duruladiginizda hidrofobik kuyrukla beraber lekeniz de gider.
iddia odur ki hitler gaz odalarında öldürttüğü onca museviyi sabun yaptırmıştır gerçek anlamda "yok etmek" için. bilemiyorum aslı var mıdır. ama zamanında iş arkadaşım olan suzet ile kocası arasında bir market alışverişi sonrasında geçen şu konuşma da beni gülmek-ağlamak arasında duvardan duvara vurmuştur:
suzet: sabun paketlerini ver de banyoya götüreyim.
koca: (büyük bir saygıyla torbadan sabun paketlerini çıkarır. dua okur gibi bir şeyler mırıldanır, üç kere öper ve suzete uzatır.)
suzet: manyak mısın ya, n'apıyorsun öyle?
koca: bilmem, aileden kalma bir alışkanlık işte. belki içlerinden biri büyükbabam olabilir yani...
Sabun el temizliği için kullanılan bir ürün olarak bilinir. Sabunun ana maddesi olarak bilinen yağ asitidir. Bu yağ asitleri doğada bulunan yağ asitleridir. Ancak bazı sabunların içerisine çeşitli yağlarda eklenmektedir. Bunlara örnek verecek olursak zeytinyağı ve lavanta yağı en çok kullanılanlardandır. Sabun kullanımının M.Ö 6000 yıllarına kadar gitmek olduğu görülmüştür. O zamanlarda insanlar temizlik için bir şeyler arayışına girmişler ve sabunu kullanmaya başlamışlardır. Ancak sabunun ilk ve kim tarafından kullanıldığı netlik kazanmamıştır. Zaten M.Ö 6000 lerde kullanılan sabunun içeriği ile şimdilerde kullandığımızın aynı olduğu bilemiyoruz. Fenikeliler zamanında sabunu çok kullanmışlar ve ticaret unsuru olarak kabul gördürmüşlerdir. Ticaret yaptıkları ülkelerde sabunu değiş tokuş etmişlerdir. Roma döneminde de oldukça popüler bir temzilik aracı olarak kullanılmıştır sabun.
Ancak ilk olarak bir tablette sabun hakkında bilgi içerdiği farkedilmiştir. Buda potasyum ve yağla karıştırarak bir madde bulduklarını yazmışlardır. Ancak eski romalılar ise sabunun kendi icatları olduğunu savunmuşlardır. Temeli çok eskilere dayansada şimdi kullandığımız sabunu imal eden Fransız bir kimyager olan M.E Cheveculdur. Chevecul aslında sabunun bir yağ asiti tuzu olduğunu insanlığa göstermiştir.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.