prim

  1. türk dil kurumunun sitesinde bu kelime aynen şu şekilde açıklanmıştır; " işveren tarafından iş yapanı isteklendirip verimini artırmak veya sonuca daha kolay ve çabuk ulaşmasını sağlamak amacıyla verilen para."

    evet işverenlerin, çalışanlarını gaza getirmesi, şevke getirmesi açısından çok yararlı bir durum, hem işler tıkırında ilerler hem de çalışanın ek gelir kazanması onu da mutlu eder, bir taşla iki kuş vurulur.

    ama bugün okuduğum bir haberden sonra özellikle futbolcu primi olarak adlandırılan aptal saptal bir tamlama canımı çok sıkmıştır.
    türk milli takımı 2 maçtan 6 puan çıkarırsa 200 bin dolar, yani yaklaşık 340milyar, ya da yeni para birimiyle 340 bin lira prim alacak.
    bu nedir allah aşkına ? kimin parasını kime ne hakla veriyorsun?

    milli takımlarda oynayanlar işçi değildir, o mantıkla oynuyorsa o topu, çıktırsın gitsin ! ben de iş veren değilim, ne para vereğim bu tiplere. bu adamlar bu ülkenin vatandaşı, ülkesini temsil ediyor, mutlu olmalı bundan...
    lig takımlarından zaten manyak paralar kazanıyorlar, bari burda ceplerini düşünmesinler be.

    zaten bok gibi para kazanıyorlar, cahil cühela taraftar üzerinden milyarca lira transfer parası kırıp, ekonomik sıkıntılarla boğuşan bir ülkede, krallar gibi yaşıyorlar.
    türkiye futbol federasyonu son zamanlarda yaptığı salaklıkların bir yenisini de şimdi yapmış bulunmakta.

    milli oyuncu dediğimiz bu şahsiyetler, eğer gerçekten milliyetçi ise, gerçekten bu ülkenin adını namını ileri götürmek istiyorsa o paraya ihtiyac duymaz, duymamalı. eşşek * gibi yırtınıp seve seve kazanmalılar, kazanamazlarsa bile ellerinden geleni eşşek değillerse yapmalılar.

    neyin nesi bu para allah aşkına? hakkını kolay kolay haram etmeyen birisi olarak, eğer bu prim için konu edilen parada benim biraz hakkım varsa * *, hakkımı helal etmeyeceğim.

    doğuda vatanını savunan mehmetçiğe bile 65 lira para verecek kadar düşmüş bir ülkede göbeğini kaşıya kaşıya, mahalle maçı yapar gibi oyun oynayarak alınan maç sonrası, top peşinde kısa donla koşmaktan başka vasfı olmayan tiplere 200 bin dolar para vermek ahmaklıktır!! aslında ahmaklık yerine başka laflar kullanırdım burada ama önce bi ramazan geçsin. sonra bi ara düzen çekerim tekrardan...

    gerçekten yazık! işte bu nedenlerden dolayı artık takım tutmuyorum, ne halt yerlerse yesinler, ne bana ne de milletime faydası var bunların, tamam aralarında yardım yapanlar elbette var, o ayrı konu.
    ben bir yerlerimi yırtayım, bağırayım, çağırayım vatan millet sakarya diyeyim, onlar da saçma sapan takımlara yenilsinler, sonra da 2 maç kazandı diye tekrar ben bunları başımın üzerine * gibi yerleştireyim, sonra da
    70 milyonluk ülkede 70 milyonun asla bir arada göremeyeceği bir parayı, "ben yemedim sen ye, yeter ki biraz daha koş bu meşin yuvarlak peşinden, bizi tanıt dünyaya, bizi meşhur et" diyerek ellerine teslim edeyim.
    oldu gözlerim doldu, senin anne güzel mi ?

    eğer futbol federasyonunda bir damla akıl varsa bu maçlar kazanıldıktan sonra o prim diye verecekleri parayı doğuda terlikle okula giden, abisinin yamalı önlüğünü giyerek eğitim almaya çalışan, evine ekmek alabilmek için yardım kuyruklarında ömrünü çürüten vatandaşlara versin.

    eğer yapmazsa (b: inşallah
    yenilirler ve o haram para kimseye yar olmaz !
    takım makım tutmuyorum, bu zihniyette insanlar oldukça da takım falan tutmayacağım!

    hala çok sinirliyim, bana mazlumu getirin ! ! !
    (satanist avlayan mucahit kedi 09.10.2007 19:33 ~ 13.10.2007 23:46)
  2. prim, işçinin üstün bir çaba göstererek, nitelik ve nicelik açısından başarılı bir şekilde yapmış olduğu işin karşılığı olarak ödüllendirilmesi amacıyla ödenen ek bir ücrettir. işçiyi daha iyi ve verimli çalışmaya özendirme amacına yöneliktir. prim iş sözleşmesinde veya toplu iş sözleşmesinde yer alabileceği gibi, herhangi bir sözleşmeye dayanmaksızın, tek taraflı olarak işverence de sağlanıyor olabilir. bu tek taraflı uygulama sonucunda eğer bir isyeri uygulamasi durumuna gelinirse, işçinin artık iş koşulu hâline gelmiş olan bu primi talep etme hakkı doğar. yargıtay'a göre işveren eğer belirli şartların gerçekleşmesi durumunda prim ödeme taahhüdünde bulunmuşsa, o şartlar gerçekleştiğinde artık primi ödemek durumundadır. ikramiyeden farkı; ikramiyenin genel olarak işverenin memnuniyetini ifade etmesi, primin ise üretime yönelik bir mükâfat olarak kendini göstermesidir.
    (vlade tepes 19.12.2008 14:37)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.