nzmtrk

 << >>

  1. tanımlarını özellikle takip ettiğim bir kaç vampirden biri. geyiğinin iyi olduğuna hiç şüphem yok ,hafiften muhabbetinin tadına bakmıştım. dahası da vardır mutlaka bunca insan sevdiğine göre.
    (mavilale 30.10.2006 17:38)
  2. girdigi entrylerle bazen kahkahaya bogan, ardindan huznu koklatan, daldan dala atlatan bir diyardas.* sen gir biz okuyalimdir. bilgisi bol, mizahi kuvvetli yazar. bir bayram temizligine bile butun duygulari yukleyebildigini farkettim. evet, ben bugun bunu gordum *
    (nebivaetnekrasivihjensin vodki 30.10.2006 18:44)
  3. kanak'ım * ortağım * canım ciğerim nefesim * firarilerim dejavularım sanrısallarım sanatsallarım jan dark'ım * kayıp yılların sahibi bir dönemin fizibilitesi yorgun yılların kar zarar oranı uçlardaki yaşamım pesimist gözyaşlarım beykoz'lum* mirim yanim * sırtımı dayadığım duvar gözümü kapayıp daldığım hayal.

    7 sene önce bir eylül günü aslen kağıdımızda haydarpaşa yazsada kaderin bizi esatpaşada birleştirdiği insan. kader bizi o gün bir birleştirdi hala ayırmadı ayırmasında her beraber olsam dediğim insan.** beraber yaşadıklarımızı yazsam hikaye roman film ve bilimum sanat dallarına* esin kaynağı olabilecek potansiyele sahip eserler olur.

    kanakıma burdan cano cano diye seslenip bir ceronimo selamı ile veda etmek istiyorum. ben var seni sevmek sende elinde 1 avuç tuz ile beni beklemek *
    (hatasiz cool 13.11.2006 01:35)
  4. yazdıklarını okurken "yeter ulan artık yazma" desem de sonuna kadar zevkle okuduğum, adamı işinden gücünden alıkoyan yazardır kendileri. yazdıkları bir bilim kurgu romanından fışkırabileceği gibi hayatın tam da içinden birşeyler sunabilir. okutur mutlaka. boşa kürek çekmez. değerlidir yazdıkları. ayrıca bu adam sadece yazan olarak hayal edilmemelidir, zira okur da bizim yazdıklarımızı. duygularımıza fikirlerimize ortak olur. hem öyle bir anlatır ki salya sümük sarılıp ağlayasını getirir adamın. bir garip tekke kedisidir kendisi, saray muhallebisine saldıran.* en yakın zamanda tanışmak istediğimdir. portföyümde a-z arasına girememiştir ama 0-9 arasında kendisine yer verilmiştir.
    (deli kadir uleyn 21.11.2006 15:41)
  5. hayati derinden irdeleyen bir diyardas.*** kah icim ciz ediyor, kah gulmekten gozumden yas geliyor.** onuda tanimiyorum. kimseyi tanimiyorum galiba burada.**
    (nebivaetnekrasivihjensin vodki 18.12.2006 13:53)
  6. ilginç insan. onu en iyi anlatan sözcüklerden biri bu olsa gerek, belki tuhaf da denebilir, ama bunu pek sanmıyorum.

    geçmişe şöyle bir baktığımda ilk konuştuğumuz şeyin "foseptik yığını" diye bir söz gurubu olduğunu görüp nostalji yapıyorum*. birkaç yarasa mesajından sonraki şu sözü de gayet ilginç "...benimn sana teşekkür etmem gerek, ki önceki mesajlarda edilmişi var".

    işbu tükürük bezleri fazla gelişmiş nızımtırak abim, msnde kendisine siz dediğimde beni aristokratlıkla suçlamış, "siz yerine sen demeye en kısa sürede başladığım msn arkadaşım" sıfatını kazanmıştır. ağzı çok iyi laf yapmakta, anılarını güzel betimlemeler ve insanı pek eğlendiren bir akıcılıkla anlatmaktadır. değişik nesneler için değişik tanımlamalar kullanabilmektedir ayrıca, ki bunlardan en sevimlilerinden biri "bıdı çalar"dır bence.

    "nzm ile msn üzerinden istanbul turu" gibi ilginç etkinliklerde bulunduğum bu zat, bana çeşitli konularda epey kötü örnek olmuştur*, ama gördüğüm iyi-kötü her şeyi kopyalamayacak kadar aklı başında olduğumu bilir. monotonluğa bayılan, değişikliklerden nefret eden benim tersime rutinlikten nefret eder, hep aynı şeyleri yapmaktan sıkılır. ama bir süreliğine hep aynı şeyleri yapmak da onun için bir değişiklik olacaktır aslında. gerektiğinde en ufak olayı bile felsefik düşünerek aklımı karman çorman eder işte böyle. tripleri sevmez, trip yapanları pekmezini akıtmakla tehdit eder.

    ve son olarak gelelim bu tanımın bu zamanda yazılma sebebine:

    qt: bu arada karar verdim eğer 1500üncü tanımımı girecek olursam senin başlığına yazacağım
    nzmtrk: 1500 sana girsin diyorsun yani
    qt: ama... ama ben....


    (queen tinorfithiel 23.12.2006 12:10)
  7. Şu karalar bağlamayı bile başaramadığımız, dertsizliğimizin dert olduğu günlerde, okuduğum ile tanıdım Şakir dayı'yı. on beş dakika önceye kadar, herhangi biri iken, şimdi bana uzun zaman sonraları bir deneme yazdırabilecek bir karakter oldu çıktı Şakir dayı...

    kim bilir şu globalleştiği söylenip, ufaldığı varsayılan dünyada bir şekilde karşılaşmışızdır kendileri ile. ancak kim bilir? diyorum ya, belki! en sevmediklerimden şu belkiler. bir şeyin cevabı ya evettir, ya hayır. tabii bu eveti hayırı da net olarak söylemeninne kadar zor olduğu da ortada. Şaki dayı'yı hayatımda gördüm mü? esasen bu sorunun cevabı hayıra çok yakın, zira kendisi hayatını enteresan yaşamış bir insan. biz ki sevdiğimizi bile söyleyemezken, kendisi sevdiceği için aklını yitirebilecek kadar yüreği geniş bir insan. gördüm mü, hayır... ancak bunları söyleyebilmek için görmeye gerek var mı allahınızı severseniz.

    Şakir dayı! kim bilir be dayım belki arkandan iki satır kuran okumak şimdilik sana daha faydalıdır. onun için yazıyı okumaya devam edenlerden ricam el-fatiha...

    kim bilir belki bizi duymuştur dayımız Şakir. gerçi artık duysa, duymasa önemi var mı o da ayrı bir muallak ama elimizden gelen artık pek de birşey yok. hem hepimizin sonu aynı değil mi? bu dünya kanuni'ye mi kalmış, bize kalsın?

    her gün orada burada giyimini beğenmediğimiz amcalar, teyzeler, kardeşler, abiler görüyoruz... sanki çok bir şeymişiz gibi burnumuzu kıvırıp, ben oldum edası ile kendi tribimizde hayatımıza devam ediyoruz. evet belki hiç görmedim Şakir dayı'yı, belki de gördüm. esasen ne far eder? her gün onlarca Şakir dayı görmüyor muyuz? her allahın günü, kimilerine burun kıvırıp, bizlerle eşit şartlara sahip olmadıkları için zaman zaman hor görmüyor muyuz? sonra kimisini kıro, kimisini bilmem ne diye kategorize edip, karşı tarafın his dünyasını unutup, zaman zaman parmakla gösterip rencide etmiyor muyuz? bu sorulara pek çokları, yok ben bilmem beyim bilir edası ile hayır cevabı verecek elbet,
    ancak sürü psikolojisi sahibi şu toplumun bunları yaptığı aşikar... siz yapmıyorsunuz, ne fark eder, sonuçta her gün onlarcası, yüzlercesi hatta binlercesi bu sözlü veya sözsüz tacizden nasibini alıyor.

    ah Şakir dayım, ah... evet seni belki tanımıyorum, belki aşkını bana anlatmadın, belki ozan kimliğini bizlere göstermedin ama var işte arkandan söylenecek sözlerimiz. belki senin kimliğin altında, içimizde duran, bu ayrımcı belki de faşist duyguların daha fazla bastırılamayacağı içindir? kim bilir?

    belki...

    bak gördün mü dayım işte, yine aynı kelimeyi kullandım. neden ki, bilsem olmaz mıydı, kesinlikle şu dünyada emin olacağım bir şey olsa olmaz mıydı? her şeye bir şüphe, her şeyi tekrardan bulma, keşfetme çabası. bulmuşlar işte amerika'yı tekrar gemilere binmek niye? aç haritayı bak! olur mu ama, şu güvenin yitirildiği, dost sandığının sevgiline, karına asılmasını gördüğün şu zamanda acaba aklı kenara koymak ne derece mümkün...

    kızma dayım, kızma... İçim dolmuş bir kere, daralmışım, darlanmışım şu dünyada. artık kelimelerin ardı sıra anlamlı gelmesi mi gerekiyor gerçekten yoksa, istediğim gibi yazamaz mıyım şu yazıyı adından. kalem benim elimde değil mi dayım, aynen gücü ellerinde tutanların yaptığı gibi, kalem benim elimdeyse, bu yazının da hükümdarı ben değil miyim? yazdıklarım benim sorunum değil mi?

    Özür dilerim Şakir efendi... bilemedik ne yapalım, evet belki bu yazıda güç bizde ama okuyanlara karşı görevimiz var değil mi? belki evet, belki hayır, ne fark ederki artık. senin kimseyi kırma gücendirme diye bir derdin var mı artık yattın kara toprağın altına, üstüne de mis gibi taze toprak, rahatsın di mi? yağmur yağınca kokusu bile dinlendiriyor toprağın altına yatınca mı dinledirmeyecek allahını seversen!

    bilmem ki be dayım, Şakir dayım. ne güzel ismin varmış yahu. İlk duyduğumda enteresan gelmişti, senin gibi. ancak zamanla seni de ismini de sevdim. gerçi ben seni hala tanımıyorum, muhtemelen paranoyalarımın sardığı dünyamda edindiğim yeni bir karaktersin ama olsun. aşkı için aklını terkeden bir adama her türlü saygı duyarım, ister tanıyayım ister tanımayayım... hem ne fark eder ki, nasıl olsa tanıdık zannettiklerimizi de tanımıyoruz. karşımızdaki yanlış anlar, bu ayıp, şu günah, bu marjinal triplerinde dolaşmıyor muyuz her gün? varsın bir gün de böyle kimisine göre boş bir yazı yazalım...

    acaba gerçekten boş mu, yoksa gizlenen duyguların bir vesile ile dışa vuruşu mu? emin olamıyorum ama merak etme bu sefer cevap aramak yerine cevapsızlığı tercih edeceğim, zira sevmediğimi söylediğim kelimeyi kullanmak istemedim bu sefer...

    Şakir dayı... rahat uyu sen, yakındır bizim de gelişimiz. belki yarın, belki elli sene sonra? bak yine belki, sen uyu dayı, merak etme bizi, biz seni merak etmiyoruz, takma kafanı onları da. en başta dediğim gibi, artık ne üzülebiliyoruz, ne de karalar bağlıyabiliyoruz... mekanik olmuşuz, entegre edildiğimiz yerde alarm vermeden aynen devam ediyoruz.

    neyse dayım, artık bunlar senin için boş sözler.

    sen takma bizi.

    mutluca uyu.

    fahri yeğenin tulkas.
    (tulkas 08.01.2007 15:40)
  8. tanıştığım ilk vampirlerden. hayat üzerine uzun muhabbetler yapılır kendisiyle ve bu muhabbetler hiç sıkmaz insanı*... iyi bir dj, yayınlarını kaçırmamaya gayret göstermeli.*
    (rouge 18.01.2007 13:46)
  9. ağzı bozuk iğrenç bir insan.* uzak durmalı. sanrılı bir adam. bu kaçıncı vampircik oluşu? sayamadım* kalplerin vampiri.* son felsefe taşı. kronolojik vaka. reenkarnasyonik dostoyevsky. ne bileyim bir sokrates*, platon, zeus, kafka..

    ... göyü ağzı bozuk, götü adamlar basmış. sonra evlerin gapısını gırıp insanları öldürmüşler. anlayacağın adamlar gomünüstmüş.***
    (hmt 24.01.2007 07:45)
  10. en kötülenen vampirler listesindeki yeni rakibim.
    savulun epitaph geliyor*
    (epitaph 24.01.2007 08:46)
  11. sana ilk aşkımı ve sonrakileri anlatırken sıkılmandır beni üzen ve hatta bunu benimle bunca sene paylaşmamış olman beni bitiren..

    eğer bunu söyleyen sen ve söylenen kişi ben olmasaydım böyle bir karşılık gelirdi söylenenden.. ve mütakiben + yerine koca bir - patlardı bu mesajın ilişiğinde.. ama sen sensin ve ben benim kuzen.. uzun kelamın kısası bİz..

    biz biliriz ki birimiz birimize birşey anlatırken, diğerinin dinlemekten sıkılmasının tek nedeni vardır ki o da beliidir: onun da bir derdi veyahut bir gönül yarası vardır..

    sen de sağol kuzen.. sen de..
    (hmt 28.01.2007 09:52 ~ 10.07.2007 20:17)
  12. nice zamandır gözlerden ırak, kendini, salıvermişliğinden kurtarıp, normal hayatın alışagelmiş koşuşturmacası içine gömerek, acep ne haldedir diye merak ettiğim ft li vampir.

    nice dertler, nice nefesler, nice düşünceler, nice kaçışlar, nice kurtuluşlar...
    hepsi bizim için...
    (merlin 06.02.2007 11:14)
  13. İlişkilerimin adını koyarak beni büyük bir yükten kurtarmış sevgili diyar vampiri. bu iyiliğinin altında kalmamak adına, varoluş problemlerine ufakta olsa bir katkıda bulunmak ve istatistiklerde adını ennnn zirvelerde görme sevincini yaşaması için diyara uzun bir süre yazmama kararı almış bulunmaktayım. ezikliğimi başka nasıl ifade edebilirdim ki…minnettarım..
    (zapataist 15.02.2007 03:59)
  14. bir abi. en yapamam denilen şeyleri yapmak, en söyleyemem denilen şeyleri söylemek, olmazları oldurmak, yapılmazları yapmak, ayıplanacakları ayıplamamak, takdir edilecekleri ayıplamak gibi ilginç konular üzerinde uzmanlıkları vardır. kendine güveni tamdır, nadiren yapsa da iyi dj'dir, az yayın yapması onu özel kılmaktadır. hele ki son yayınında yaptığı anonslar hayli ilginçtir.

    daha yazmama gerek yok sanırım, sen biliyorsun yeteri kadar.

    insanda küfretme ihtiyacı hissettiren insandır ayrıca.*
    (queen tinorfithiel 22.04.2007 17:06)
  15. hitit cadısı'yla beraber qt istanbul'da zirveciği'ne katılan vampir. tüm uykum ve yorgunluğumun arasında hatırladığım en önemli şey nzm abinin nikotin ihtiyacı ve beni kırmayarak bu ihtiyacını uzakta bir yerde gidermesi sanırım. bir de aylar yıllar önce ortaköy'de yenilmiş bulunan şu 17 milyonluk işkembe çorbası aklımdan çıkmıyor, nzm abinin "hiç unutmam... "diye başlayıp devamında unuttuğunu fark ettiği cümle de aklımda tabi.

    bunların dışında üzücü bir biçimde çok beklettiğimiz hatta telefonu suratına kapattığım* insandır kendisi. beklerken çok küfretmiş midir merak ediyorum. zirveciğin en konuşkan kişisi olan hitit cadısı'nı saymazsak, benden pek de konuşkan olmadığı görülen kişidir nzm abi. saatlerin ilerlemesiyle "eyvah birazdan gideceğim" konulu paniğimle, dakikaları konuşmadan geçirmenin israf olduğu yönündeki düşüncem ve sessizliği bozmak için "eee" deyişimle alay eden insandır.

    hele ki akşam sona erince kadıköy mü karaköy mü ne öyle bir yere nasıl gideceğini kara kara düşünmeye başlayıp hitit cadısı'yla yol durumu ve hiç bilmediğim semtler hakkında konuşmaya başlayınca beni feci fransız bırakan vampir olması da bir başka noktaydı. yabancı bir yerde olmam dolayısıyla içinde bulunduğum çekingenlik yüzünden meydana gelen sessizliğimi soğukluk olarak algılamamışlardır umarım iki vampir de.

    ama senin de dediğin gibi. her şey şu var olan sistemin yüzünden.

    (queen tinorfithiel 09.05.2007 10:51 ~ 09.05.2007 18:21)
  16. biz nerede durmaliyiz sorusuna guzel bir cevabi oldugunu gordugum ve dusundugum mistik vampir.
    (nebivaetnekrasivihjensin vodki 11.05.2007 10:05)
  17. hakkında ne yazsam silinen insan. ya anıları müstehcen yada var bişiler işte. argoyu en bir güzel kullanan.
    (hmt 11.05.2007 13:11)
  18. ben msn'de gördüm dün*
    (deli kadir uleyn 09.07.2007 03:37)
  19. diyarın delisi. muhtelif yerlerine saat taksa tam konsept olacak.

    deli ama "dolu" bir yandan.

    sıhhatli maarif takvimi gibi adam.*
    (argus wishingwell 30.08.2007 14:04)
  20. kleopatra tanımı ile, tarih'e yeni bir bakış açısı kazandırmış, kendisi hakkında sık sık övgü dolu sözler işittiğim vampir. hem bilgilendirici hem de acayip iğneleyici olabiliyor. bu iki şahane özelliğide gene bu tanımda görebilirsiniz.
    (sirma sacli pastirma 04.09.2007 04:09 ~ 04.09.2007 04:19)
  21. arada bi karşılaşılan samimi eski dost, ha?

    ehehe....
    (queen tinorfithiel 04.11.2007 22:22 ~ 04.11.2007 22:26)
  22. merhaba gönül dostları. bu akşamki yayınımıza hoş geldiniz. ustalara saygı kuşağımızda bugün değerli üstad nzmtrk'ü ağırlıyoruz, bi hoşgeldin diyelim kendisine *alkış efekti* şimdi bi vtr'miz var onu izleyelim yine sizlerle birlikte olacağız sayın sanatseverler. *vtr arası*

    nzmtrk nası bir adamdır acaba. qt'nın tam zıddı değil de, zıddının asimptotu gibi. qt bir kuralsa nzmtrk kuralsızlık, qt bir çit, bir duvarsa nzmtrk yayıla yayıla geçebileceğiniz bir kapı, qt gergin bir kas hücresi ise nzmtrk omzunuzda rahat rahat oturan saç teli, qt bir eyaletse nzmtrk meksika sınırı, qt bir yasaklar listesi ise nzmtrk bir silgi, qt bir kumruysa nzmtrk denen adam ortaköy balık-ekmeği. tabu-yıkıcı, "anaa harbiden lan" efektleriyle okuyabileceğiniz herifin teki, hatta a-acayibin önde gideni.

    *vtr bitişi* sayın nzmtrk, öncelikle programa tekrar hoşgeldiniz. ah! sizinle sohbete geçmeden önce bir reklam arası veriyoruz. sonra nzmtrk hakkında yaptığımız ropörtajı izleyeceğiz, sevgiyle kalın sevgili izleyiciler, kanalımızdan ayrılmayın.

    düzenleme notu: yayınımız canlı olmadığından telefon bağlantısı ayarlayamıyoruz, nzmtrk hayranlarına esefle hatırlatırım
    (queen tinorfithiel 11.05.2008 23:52 ~ 11.05.2008 23:59)
  23. hamburger kapışacaz hala.

    --! spoiler !--

    kazanan öder ha. *

    --! spoiler !--

    (gilgalad 18.06.2008 17:51 ~ 18.06.2008 17:51)
  24. adam su katılmadık "arıza!"
    farklı biri,
    değişik bir insan evladı,
    kalemin efendisi, sözcüklerin kölesi...

    beyninin kıvrımlarında ne gibi elektrik akımları oluşuyor, cidden merak ediyorum...
    (hazeyame 18.06.2008 17:59)
  25. şahane bir insan.
    (darkpink 18.06.2008 18:27)

<< >>



Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.