1984 tarihli, cyberpunk yazınının ilk örneklerinden kabul edilen william gibson romanı. case adında eski bir hacker'ın gizemli bir patron* tarafından, neuromancer adlı yapay zekayla kapışmak zorunda kalacağı olayların içine itildiği roman, yazıldığı 1984 yılında henüz hayal olan internet gibi bir kavramı temel almasıyla dikkat çekiyor. siber uzay, yapay zeka, dünyayı kontrol eden dev çokuluslu şirketler, genetik mühendisliği, uyuşturucular gibi daha sonra bilimkurgu edebiyatının ayrılmaz parçaları olacak kavramları kullanan gibson, romanda bizimkinden çok da uzak olmayan bir gelecekte, disütopik bir dünya yaratıyor. gibson'ın dünyasında, heryeri kuşatan teknoloji insanların içine kadar işlemiş, organları - kimi zaman silah haline getirmek, kimi zaman daha iyi çalışmasını sağlamak için - yapayları veya - genetik mühendisliğinin sağladığı olanaklar sayesinde - yenileri ile değiştirilebiliyor. örneğin, romanın önemli karakterlerinden molly'nin - ki bir sokak samuarayı* olarak tanımlanıyor romanda -, yapay olarak refleksleri hızlandırılmış, gücü artırılmış, gözleri ve kulakları normal bir insana göre çok daha duyarlı hale getirilmiş. case'in de uyuşturucularla harap olmuş pankreası yenisiyle değiştiriliveriyor. cyberpunk olarak tanımlanabilecek eserlerin neredeyse hepsinde hakim olan karamsar hava neuromancer'da da hakim, şehirler karmaşık ve kalabalık, her yerde şiddet ve genel bir kokuşmuşluk var, insani değerlerin neredeyse hiç anlamı kalmamış. romanın ilginç yönlerinden biri de istanbul'da geçen bir bölümü olması.
yalnızca bilimkurgu dünyasında değil, pekçok farklı platformda üzerinde konuşulmuş, tartışmalar yapılmış, bilimsel araştırmalara konu olmuş bir roman neuromancer, özellikle insan teknoloji ilişkisine farklı bir bakış açısı getirerek günümüzde artık gerçek haline gelmiş kavramlar üzerinde, belki de insanlığın geleceği hakkında düşünmemizi sağlıyor. ek olarak, tek başına bir kısır döngü içine girmiş bilimkurgu türüne yeni kapılar açmış, döneminde ve sonrasında - günümüzde de - popüler kültürün her alanında etkilerini devam ettirmiş.
sprawl üçlemesi (sprawl trilogy) olarak bilinen üçlemenin ilk kitabı olan neuromancer (diğerleri count zero ve mona lisa overdrive), yazarına bilimkurgu edebiyatının üç büyük ödülü olan hugo, nebula ve philip k dick ödüllerini kazandırmış. türkçe'ye 1998 yılında neuromancer adıyla sarmal yayınevi ve 2003 yılında matrix avcısı (herhalde matrix rüzgarından yararlanmak için) adı ile altın kitaplar yayınevi tarafından çevrildi.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
