ingiltere'nin batısındaki bir liman şehri.
beatles grubunun memleketidir ve şehirden daha meşhur olan bir futbol takımına sahiptir.
ingiltere'nin gelmiş geçmiş en başarılı futbol kulübu olarak kabul edilirler. son yıllarda transfer ettiği çok sayıdaki ispanyol futbolcusuyla daha çok bir ispanyol takımı havasına bürünmüştür.
you will never walk alone tezahüratı taraftarının ne kadar sadık olabileceğinin göztergesi niteliğindedir ve dünyanın en çok bilinen sloganları arasındadır. ingiltere dışındaki bir çok ülkede ve ülkemizde hatırı sayılır sayıda taraftarı bulunmaktadır.
şu sıralar her ne kadar eski günlerini arıyor olsa da tarihine bakıldığı takdirde, tartışmasız premier ligin en büyük takımı.
ayrıca "asla yalnız yürümeyeceksin" diyen ve gerçekten de takımının asla yalnız yürümesine izin vermeyen inanılmaz, eşsiz bir taraftara sahip olan ingiliz klubü...
(bkz: iyi günde, kötü günde, sonuna kadar, beşiktaşlıyız)
(bkz: yönetim istifa)
geçen yıl beleş bilet bulup gittiğim şampiyonlar ligi maçında kendimi milan taraftarlarının arasında bulmuştum.on binlerce liverpool taraftarı yedikleri 3 gole rağmen 1 sn susmadan you will never walk alone
tezahuratını yaptı. maçsonunda zafer onlarındı. bir maçın büyüsü olacağını aklıma bile getirmezdim. o gece muhteşemdi..
1985 yılında o zamanki adıyla şampiyon külüpler kupası finalinde belçikada heysel stadında juventusla oynadığı maçta taraftarlarının çıkardıkları olay sonucunda tam 39 taraftar hayatını kaybetmişti. uefa bu nedenle ingiliz takımlarını avrupa kupalarından beş yıl uzaklaştırmıştı.bu olayda tarihe heysel faciası olarak not düşülmüştü.
27 eylul 2006 carsamba gecesi galatasaray futbol takimi ile sampiyonlar ligi maci yapacak ve maalesef gol yagdiracak olan ingilizlerin efsane futbol takimidir. *
içindeki kelimelere bi bakın bu şehrin isminde. ya liver + pool dur . ya da live r + pool dur. ilk şartı düşünürsek karaciğer ve havuz kelimeleri çıkıyor ki bu da bu da karaciğer havuzu anlamına getiriyor bizi. ikincisinde yaşamak ve havuz anlamına getiriyor. yaşatıcı havuz. ben de dikkati ikincisine çekiyorum. yaşatıcı havuz ne olabilir. kaplıca olmasın. aklımı hep bu manasında hatırlatan bir ingiliz yerleşim şehri olmuştur.
galatasaray'ın şampiyonlar ligindeki son rakibidir. ama son karşılaşma galatasaray'ın galibiyetiyle sonuçlanmıştır. güçlü bir takım olabilir ama türkleri hafif göremez...*
son yıllarda ülkesinde eski günlerini mumla arasada son üç yılda ikişampiyonlar ligi finali oynama başarısı yakalamış ingilizlerin efsane futbol takımı. teknik direktörlüğüne rafael benitez yaparki kanımca şuan en başarılı teknik adamdır.
2004-2005 sezonunda istanbul, atatürk olimpiyat stadı' nda oynanan uefaşampiyonlar ligi final maçının ilk yarısını ac milan karşısında 3-0 geride kapatmış olan ancak taraftarının akıl almaz bir inançla desteklemeye devam etmeleri, yeri göğü you will never walk alone diye inletmeleri sonucu muhteşem bir ikinci yarı oynayarak maçı 3-3 e getiren, sonrasında da penaltılarla kupayı kazanan, efsane ingiliz takımı. maçlarını anfield road' da oynamaktalar.
premier ligde hiç şampiyonlukları bulunmamakta ancak yine de ingiltere tarihinin en çok şampiyon olan takımı konumunda bulunmaktadırlar. kazandıkları 5 avrupa şampiyonluğu ile de, adanın avrupa' daki en başarılı takımı konumundadıralar. şu anda takımın başında bulunan, taktik dehası ispanyol teknik direktör rafael benitez' in, kulübün 100 yıldan daha eski tarihi boyunca görev yapan sadece 13. teknik adam olması nasıl bir istikrar abidesi olduklarının bir göstergesidir. kadrosunda ian rush' dan michael owen' a kadar birçok dünya çapında yıldız yer almıştır. takımın şu anki sembolleri ise "god" lakabıyla anılan robbie fowler ve büyük kaptan steven gerrard' dır.
liverpool 2006-2007 sezonunda da (bu sezon) şampiyonlar liginde finale kalmıştır ve rakip bir kez daha ac milan. üstüne üstlük maç da atina' da. yani istanbul' daki maçın tam anlamıyla rövanşı. dört gözle 23 mayıs' ı bekliyor ve sabri ugan, ertem şener ikilisine bu büyük şöleni biz futbol severlere zehir etmemeleri için yalvarıyoruz. bu maçla ilgili resmi sitede şu sözler yer almaktadır: "Nobody will ever forget the 2005 Champions League final and the way Liverpool came from 3-0 down to 3-3 and then won on penalties."
takımla alakalı daha fazla bilgi resmi siteleri olan http://www.liverpoolfc.tv adresinden edinilebilir.
ertesi gün gelen ekleme: ne yazık ki 2007 şampiyonlar ligi kupasını maçın büyük bölümünde üstünlüğü elinde bulunduran liverpool değil, her nasılsan rakibin kendisinden daha iyi oynadığı her maçı, sinir bozucu bir şekilde kazanmayı başararan milan kazandı.
kulubun sahibi olan amerikalı işadamlarının, finans şirketleriyle yapmış oldugu anlaşmaları begenmeyen ve kulubun iyi yönetilmediğini düşünen taraftarların para toplayarak kulubu satın almak istediği premier leauge ekibidir..''you will never walk alone'' budur dedirten davranıştır..*
kulübü satın almayı düşünen taraftarlar, kişi başı 5000*pound olmak üzere 100000* kişiden para toplayarak 500000000* pounda ulaşmayı hedeflemektedirler. şimdi bir daha düşünelim bakalım: bizler de katılabilir miyiz acep?*
adını ingilizce "liver"dan alan kent. liver ise türkiye'de "çeltikçe" ya da "çeltik kargası" olarak bilinen, latincesi "plegadis falcinellus" olan parlak ibis kuşu... haliyle liverpool da bu kuşların yoğun olarak bulunduğu "çeltikçe havuzu / gölü" gibi bir anlama sahip. iddia o ki kentin eski simgesi st. john'a ithafen bir zamanlar, yani 1200'lü yılların başında kartalmış. 17. yüzyılda simge kuş karabatak olmuş. 1668'de derby kontu kentin sembol kuşu olarak armalara çeltik kargası çizilmesini buyurmuş ama halk bunun hollanda dilindeki lefler'dan geldiğini sanıp kentin simgesini karabatak olarak tanımaya devam etmiş. kent çeltik kargasına 1911 yılında "kraliyet çeltik kargası dostları derneği" * tarafından kavuşturulmuş. bu kuşun yöreye has olduğunu da o zaman anlamış. kent halkı bu kuşu o kadar benimsemiş ki hakkında efsaneler bile çıkmış. iddiaya göre kentin üzerinde çeltik kargaları kanat çırptıkça liverpool da varlığını sürdürecekmiş.
liverpool, limanı sayesinde kısa sürede ingiltere'nin ve hatta tüm avrupa'nın gözdesi olmuş. 1700'lerin sonunda ingiltere'deki kölelerin yüzde 80'i, avrupadaki kölelerin ise yüzde 40'ı bu limandan giriş yapmış. 1900'lere gelindiğinde dünya ticaretinin yüzde 40'ının denetimi liverpool limanından gerçekleşir olmuş. 1840'larda irlanda'da yaşanan büyük kıtlık ile rekor sayıda göçmen de (bkz: drogheda) yine liverpool'dan ingiltere'ye girmiş. 1870'lerde kent nüfusunun yarıdan fazlası da sırf bu yüzden irlanda doğumlulardan oluşmaktaymış. göçmenlerin barınma sorunu kraliyeti sosyal konutların inşasına zorlamış ve bu hareketlilik ikinci dünya savaşı sonrasında bile devam etmiş. savaşta 80 kadar hava akınına maruz kalan liverpool'da yıkım o kadar ağır olmuş ki, savaş sonrasında benzer şekilde bombalanan köln ile karşılaştırılır olmuş. 1960'larda müzik dünyasına the beatles'ı armağan eden kent, yavaş yavaş cazibe merkezi olmaktan çıkmış, liman ile ilgili tüm işler sekteye uğramış hatta ingiltere'de işsizliğin en yoğun yaşandığı kentlerden biri haline gelmiş.
liverpool'un her daim kaderini çizenlerden biri de mersey nehri olmuş. hatta aralarında liverpool'un da bulunduğu mersey nehri boyunda yer alan kentlere, merseyside denmiş. müzik otoritelerinin liverpool kökenli grupları ve beatles'ın müziğini tanımlamakta kullandığı terim de böylece "mersey beat" ya da "mersey sound" olarak anılmaya başlanmış.
türkiye'de sayısız taraftarı olan ingiliz futbol kulübüdür*. türkler, nedendir bilinmez, ingilizler'e uyuz oldukları halde bir türk takımına rakip olduğu zamanlar hariç, liverpool'u illa ki destekler. çoğunluk bunu takımın 1970'lerdeki efsane dönemiyle ilişkilendirse de tanıyanı tanımayanı illa ki liverpool'u tutar. formasının kırmızı-beyaz'ından mıdır, liman kenti olmasından mıdır, taraftarının maraza çıkarmaya daha az eğilimli olmasından mıdır, işçi kökenli bir kent olmasından mıdır nedeni anlaşılamamıştır. **
fenerkeş'ten gelen liverpool sevgisiyle ilgili yarasanın ilgili bölümlerini aynen buraya aktarıyorum:
-alıntı-
... ne derece açıklayıcı olabilirim bilmiyorum ama en azından kendimden yola çıkarak belki liverpool sempatisini genelleştirebilirim diye düşündüm... fenerbahçe maçlarından önce stadyumda çalan ''bir şarkısın sen'' adlı şarkıda gözleri yaşaran bir taraftar olan ben (seyirci veya holigan değil ''taraftar'') liverpool tribünlerinin (özellikle kop tribünü) takıma olan bağlılıklarından ve tek bir yürek gibi hareket ederek ''you will never walk alone'' söylemelerinden etkilenmekteyim... ayrıca liverpool takımının işçi kökenli bir takım olması ve liverpool şehrinin nevi şahsına münhasır bir şehir olması (tarih,sanat,müzik vb.) ayrıca bir sempati oluşturmaktadır. bir ''seyirci'' olarak man.utd'yi desteklememe rağmen sempatim ve hayranlığım liverpool'dan yanadır...
ayrıca bir donem liverpool forması giymiş olan kimi futbolcuların futbol sahalarında rastlanmayacak ölçüdeki kişilikleri (robbie fowler gibi) ''gel de bu takıma ilgi duyma'' dedirtmektedir... futbolun tamamıyla paraya endekslendiği bir ortamda bu takımın hala çocuk bir yanı,sanki mahallemizin bir takımıymış gibi bir havası olduğunu düşünmekteyim...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.