kar

 <<

  1. orhan pamuk'un kaleme aldığı, geniş okuyucu kitlesine ulaşmış ancak şahsım tarafından pek beğenilmemiş sıkıcı ve gereksiz söz öbekleriyle bezenmiş roman.
    (panik 13.08.2007 17:28)
  2. yağdığı zaman insanların " tamam artık kış geldi" sözlerinin söylendiği, etrafı ayrı bir güzellik kapladığı, çocukların hatta gençliğini çocukluğunu özleyen insanların kaymak için bazen bir plastik bazen çöp poşetinin üstünde o anın tüm zevkinin yaşandığı doğa olayı. bir mevsim yağmasa herkes mutlak şaşırır ve şaşırmaklada kalmaz olur olmaz yorumlara verir kendini.
    yüksek biryere çıkıpta şehrin o bembeyaz, tertemiz haline bakıldığında insanın aklına neler gelmezki... herkes farklı bir şeyler anımsar. özlemler, hasretlikler, sevgiler ....
    (cigliks 27.08.2007 00:05)
  3. orhan pamuk un alenen siyasi bir arkaplanda anlattigi serhat şehrimiz karsta geçen bir yalnizlik romanidir. aidiyet, inanc, mutluluk, kıskanclık gibi temel insanlik degerlerine turban meselesi, siyasal islam, yoksul tasra hayati, jakobenizm gibi toplumsal/siyasal kavramlar uzerinden, tartışmaların hiçbir tarafına ne yalakalık ne de ihanet eden bir tutumla edebi bir ışık tutar. insanın içinde korkuyla karışık bir kars ilgisi uyandırır.
    (klovis 26.11.2007 21:43)
  4. (bkz: kardan adamlar)
    (globulin 29.10.2008 01:44)
  5. Gönlümün başşehri Ankara'mın bu sabah itibarı ile büründüğü gelinlik.

    (bkz: Ankara'ya öyle yakışırdı ki kar)
    (kinslayer 15.03.2009 15:13 ~ 15.03.2009 15:14)
  6. (bkz: lapa lapa) (bkz: sağanak)
    (zerogravity 14.07.2009 17:21)
  7. (bkz: masumiyet)
    (itaatsiz 25.02.2010 00:10)
  8. soğuk hava yağmur bulutunu vuruyor, yağmur damlacıkları donuyor tepemize düşüyor falan. olayı bu yani diyerek, tanım kısmını atlamış oldum. ayrıca iğrenç espiri malzemesi de bu kar olayı. "karı çok severim.", "karı gördün mü?" gibi iğrenç espiriler yapanlar kaldı mı yav?
    (gocu 25.02.2010 00:55)
  9. avrupa'yı epeyce örttü, yakında bize de uğrayacakmış.
    (notdra 09.12.2010 17:55)
  10. karın şekli sık sık mucizeymiş gibi anlatılmakta insanlara ( bir zamanlar gökkuşağı'da mucizeydi ). oysa tamamen kimyasal ve fiziksel kurallarla oluşmakta olan o eşsiz şekillere saygısızlık olur mucize deyip geçmek. insanoğlu merak duygusunu ne zaman yitirdi ?

    kar tanesi o güzel şeklini tamamen bilinci olmayan fizik ve kimya kanunlarına borçludur ...

    şeklin sırrı 6 gende saklı ... tüm kar taneciği şekileri 6 gendir peki neden ... çünkü düşük ısıda titreşim hızlarını kaybeden su molekülleri birbirlerine normalde olduğundan daha çok yaklaşırlar ve kristalleşirler .. bu yaklaşma esnasında elektrostatik çekim gücleri (pozitif kutuplarla negatifler arası çekim kuvveti ) nedeniyle kar molekülleri en kararlı yapısını 6 gen şeklinde elde eder yani ancak bu şekilde eşlenmemiş hidrojen moeküllerini en aza indirmiş olurlar. (çocukken kağıt üstüne demir tozu döküp altından mıknatıs geçirdiğimiz de oluşan zorunlu şekillenmeyi hatırlatırım. )









    kırmızılar oksijen, beyaz çubuklar ise hidrojenleri temsil etmekte.

    yukardaki resim 72 moleküllü bir su kristalini göstermektedir ... şimdi bu şekildeki ; bir kristal parçacığının 6 gen bir tabak misali gökten düştüğünü farzedin .. yoluna çıkan küçük diğer parçacıklarıda kendisine katan giderek büyüyen bir tabak ... tabağın en çıkıntılı kenarları daha çok parçacık toplayacaktır doğal olarak ve bu yüzdende diğer kısımlarıdan daha hızlı bir şekilde uzayacaktır ... işte bu şekilde güzel simetrik ve 6 uçlu kar taneciğimiz oluşmuş olmaktadır ... peki neden tabağın orta kısmında değilde kenarlarında oluştu bu birikim diye merak edenler olacaktır .. bunun sebebide 6 gende ki eşleşmemiş hidrojenlerin bu kenarlarda yerleşiyo olmasıdır .. sonuçta bu eşleşmemiş hidrojenler bir mıknatıs görevi görüp diğer parçacıklarla birleşecektirler ...



    uzayan kollar daha çok su molekülü toplayacaktır ve buda giderek artan bir hızda o kolun uzamasını sağlayacaktır ... ortaya çıkan dallanma istikrarsızlığı karın ileri aşamalardaki alacağı şekillerin sebebidir ....



    kar kristalinin yapısına giren her su molekülü yapıyı elektrostatik kuvvetlerden ötürü farklı şekillendirir, iki kar tanesi arasında tek bir molekül sayı farkı bile varsa şekilleri birbirine benzemez. şekilleri etkileyen binlerce başka etkenlerden bazı diğerleri ise sıcaklık ; atmosfer basıncı; nem miktarı vb sebepler ....böylece bir kar tanesinin diğerine tıpatıp benzeme olasılığı önemsenmeye (yok sayılabilecek) kadar düşmektedir.

    kısacası bu nefis mekanizmalarla oluşuyor olması mı karı daha kutsal kılmakta? yoksa sadece bir mucizeden ibaret olması mı...
    (vampyr 09.12.2010 22:12 ~ 09.12.2010 22:35)
  11. Kışa dair en güzel şey... Hatta kışa dair tek güzel şey! Keşke yazın da yağıyor olsaydı... Yine böyle soğuk olucak ama; var ya, ne biçim serinlerdik! Fizik kanunları mı dediniz? Yav bir kere hayal kuralım dedik, onu da mantık ve sağduyunun sesiyle bozmayın reca edeceğim. (Cık cık cık...)

    Kar bana masumiyeti çağrıştırıyor. Ve sükuneti... Bu çok da şaşırtıcı bir şey olmasa gerek: Eh, ne de olsa beyaz renk masumiyetin rengidir. Kar siyah yağsa onu bu kadar sever miydik; hiç zannetmiyorum. Ve kar, bütün çirkinliklerin üzerini örter gibi yağar. Gibisi fazla, örter de... Ve kar yağınca hayat -durmasa bile- biraz yavaşlar. İnsanlar dikkatle yürür; arabalar yavaş gider. O yüzden kar sükunet getirir dünyaya. Hatta bazen komple bir dinlenme zamanı getirdiği de olur! Çocukluğumun en keyifli tatilleri, kar yağınca okulların tatil edildiği günlerdi (bir de aşı yapıldıktan sonra gelen bri günlük tatil var... Ama düşündüm de, onun keyfini pek çıkaramıyordunuz; sol kolunuz uyuşuk, biraz da ağrılı oluyordu... Kar tatili iyidir; evet..) Hatırlarım, bir defasında günün ortasında okul tatil olmuştu da, okuldan eve kadar yağan karın altında yürümüştük. Eve gelince donmuş ayaklarımı kalorifer peteklerine dayamam, parmak uçlarımın karıncalanması, o acıyla karışık keyiflenme hissi, hâlâ hatırımda... Ve tabii annemin getirdiği sıcak süt... Ne güzeldi be! Çocukken kar ne kadar güzeldi! Çocukluğuma dair mutlu anılarımın pek çoğunda karda oynanan oyunların, yapılan kardan adamların, kar altında yürümelerin olması tesadüf değil.

    Şimdi bile, kar yağması beni mutlu ediyor. Arabayı temizlemek zorunda kalacağımı, yolların kapanıp ulaşımın güçleşeceğini bilsem bile mutlu ediyor. Sonra, karla mutlu olabilmek, beni bir defa daha mutlu ediyor: Demek ki diyorum, çocuksu yanımın bir kısmını henüz kaybetmemişim. Hâlâ karda yürümekten dolayı mutlu olabiliyorum. Bugün kara bata çıka bir saat yürüdüm mesela. Çok güzeldi. Yüzüm dondu birazcık, ama olsun. Hem karda yürümek selülitlere de iyi geliyormuş, uzmanlar öyle diyor. Yok yav, şaka yaptım, kimsenin öyle bişey dediği yok. Varsa da ben bilmiyorum; işkembe-i kübradan attım şimdi. Ama mantıklı aslında, bugün acayip bacak kası yaptım mesela. Karlara bata çıka yürümek kolay mı sanıyorsunuz?

    (sonunu bağlayamadım, idare ediverin:) Neyse işte... Kar güzel bi'şey...
    (itaatsiz 21.01.2011 07:35)
  12. sıcak bir yerde iseniz keyifle izlenen yağış türü. yağacak yağacak diye beklenen yağsa da bir türlü tutmuyor. artık neler oluyorsa kar bile tutunamıyor.
    (about 31.12.2016 22:41)

<<


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.