'bir sisteme veya bir emre itaat etmeme, karşı gelme, başkaldırma, ayaklanma' vb. manalara gelmektedir.
Ä°syan etmek, iyi birşey değildir; neticesinde kargaşa hali meydana gelebileceğinden bir fert/millet/ülke için kötülüklerin en büyüklerindendir. çünkü, bu durumda ister istemez hukuk ikinc plana atılacak, insanlar * sele kapılan kütükler gibi kontrol edilemez hareketler yapacaklar ve hemen herşey zarar görecektir.
* 'Ä°syan'ı, herşeyi irade süzgecinden geçirme, koyun gibi olmama, meselelerin asıllarını ve iç yüzlerini araştırma, şabloncu olmama ve dahi nefse uymama vb. gibi manalarda anlamalı ve ona göre davranmalıdır.
ayrıca, isyanın en kötüsü, allah'a karşı yapılanıdır ve ne kadar vahim olduğu malumdur*; hiç açmayalım.
haykırış, baş kaldırma. "hayır!" diye seslenmek ötelere. çoğu zaman yanıtı olmasa da, rahatlama ve gevşeme sağlar. rahatlatır. huzur verir akıllıca yapıldığında. illa madii olark düşünmemek gerekir elbette. bazı isyanlar vardır ki ne gözle görülür, ne de duyulur. ama kasıp kavurur insanı.
neden, neden ben, sorularıdır kimi zaman. isyan bilmemek ama anladığını sanmak sonra anlayamadığını anladığında, bilmemenin, bilmeyi vermeyenin, vermemesine isyandır. onun var etmelerini niçin bilmezken, bilmek isterken, cevap beklerken cevabı görmezken, ki verilmiştir cevap, sırt dönmektir, başkaldırmaktır. beni bıraktın bende seni diye haykırmaktır.
bir ülke düşünün tüm insanlar eşit kabiliyet ve güçtedir, ancak yaptıkları işler farklıdır. bazıları devletin ona verdiği yükümlülük ve yetki ile silâhaltındadır. bu silahlı kuvvetler ülkenin birliğini korumak için caydırıcı bir kuvvet olarak kışlalarında hazır beklerler. birliği ve düzeni tehdit eden bir durum ortaya çıktığı zaman işbaşı yaparlar. devletin ve milletin emrinde görevlerini tamamladıktan sonra tekrar kışlalarına dönerler. yaptıkları, yapmaları gereken olduğundan mevcut durumdan pay iddia etmezler. eğer bu kuvvet emir dairesinde kendisinin kısıtlandığını düşünmeye başlamış, üstelik atılan adımların korkakça ve çok müsamahakâr olduğu fikrini amir hüküm edinmişse, kendinden başkasına güvenmemeye başlayacak, hatta atılacak adımların doğruluğunu kendisini yansıtma derecesine göre belirlemeye başlayacak. en iyi bildiği yöntemi uygulayacak ve zora başvuracak. zorladıkça direnci artan kapılar git gide açılmaktan uzaklaşacak ve ipler zamanla koptuktan sonra kapılar duvarlaşacak.
öyküleştirilmiş ve bir elbise giydirilmiş bu düşünce hareketini ve birliğini ruh ülkesine yerleştirin, karşınıza isyan çıkacaktır. isyan bir ahlak ile bütünleştirilmiş ve insanoğlunun esaret kabul etmeme ve kendisini gerçekleştirmesi yolunda önüne konulan, bazen kilitlenen kapılara karşı bir refleks olarak ortaya çıkmıştır. eylemleri yönlendirme ve harekete geçirme yönüyle, güçlüye karşı ayağa kalkma ve “dur” diyebilme yönüyle ruh ülkesinin bir bakıma silahlı gücüdür. insan yaratılışının kabul etmediği ve hiç sindiremediği durumlarda kışlasından çıkıp “dur” diyen ve bunu yaparken karşısındakinin gücünü hiç de önemsemeyen gözü kara birlik… isyan bir refleks olarak haksızlığa karşı atılan bir tokat olur çoğu zaman. kimi zaman ise ümitlerin tükendiği ve her zaman bir şeyler beklenilenlerin tokat üstüne tokat atması üzerine ortaya çıkıverir ki bu bir savaş durumudur isyan için. kazanır mıyız kaybeder miyiz değerlendirmesi yapma lüksü yoktur ve tüm imkânları kullanarak hatta seferberlik ilan ederek savaşa girer. kazanmak veya kazanmamak; işte bütün mesele…
kazanamayan isyan asla yılmaz, gün ve gün büyüyerek gizlice organize olmaya devam eder. isyan sönmeyen bir ateş gibidir. o vücudun hayat ateşini söndürmeden isyan da sönmez. kazandığı zaman da kışlasına geri döner. çünkü onun görevi haksızlığa karşı insan onurunun mücadelesini vermektir, o bunu bilir ve buna kendini adamıştır. iş yönetmeye gelince o bundan anlamaz. iradenin tahtının önünde diz çöker ve iki tarafa dizili duyguların alkışları arasında kışlasına döner. eğer isyan kışlanın içinde hapsedildiğini düşünmeye başladıysa o zaman işler karışır. gidilecek yol belli olsa da, o yoldan çıkılamayacak olsa da isyan o yolda yürütemez sahibini. bir hayat tanımı yapın kısaca ve deyin ki “hayat yolda yürümektir”. isyan ise o yolda ileriye sırtını dönüp geri geri yürümeye çalışmak olur o zaman. o yüzden isyan, kışlasında ahlakı ile tanıştırılmalı ve bir itaat ile yetiştirilmeli. gerektiğinde taarruz gerektiğinde ise savunma yapma kabiliyetine ve düşüncesine iliştirilmeli. yani gerektiğinde hiç düşünmeden değerlerini alıp yere çarpanlara karşı silahını ateşleten isyan, gerektiğinde de pasif direnişe geçebilmelidir.
ferhan göçer'in son albümünde bulunun,dinleyicilerin son derece beğenisini toplamış bir şarkı.
sana kırık yaşıyor, herbir bakışım
yıktığın hayaller, tek can yoldaşım
seninle hep vardım, seninle kaldım
hıçkırık bağrımda, son aldanışım
sana buruk dudaklar, her bir gülüşte
neş'eyle hüzünü perdeleyişte
seninle hep yandım, seninle soldum
hüsranlı gönlümde son bulunuşun
sana seni anlatamam, isyan edersin
aşkı tekrar istemem, ziyan edersin
seninle hep yandım, seninle soldum
bir varlığım yokki, muradım olsun
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.