irtica

  1. geriye dönme, gericilik manasına gelen göreceli kavramdır.kimine göre tesettür irtica iken kimine göre çıplaklık irtica olabilir.(malum tarihteki ilkel kavimlerde çıplaklık yaygındı.)
    (sebepsiz yalnizliklar 27.08.2006 23:26)
  2. tam olarak ne olduğu henüz izah edilememiş, her sorulduğunda "ülkeyi geriye götüren oluşumlar" diye karşılık görmüş kavram.
    (victorious hero 29.08.2006 20:42)
  3. arapça "rücu"dan *gelen,yeniye karşı direnip eskiye dönmek isteme durumu anlamında kelime...
    her eski kötü müdür diye sorulduğunda hayır deriz.
    bir manada eskiye saplanıp kalmak,yeniyi toptan reddetmek,düşünmemek,sloganları fikirmiş gibi kabul etmek, irtica kelimesinin anlamları içinde bulunur.
    taassup sahibi nasıl saplandığı fikirden başkasını düşman görüyorsa bence irticanın *bir adım ötesi de taassuptur.
    saplanıp kalmayı değil, düşünüp taze ve yeni açılımlar getirmeyi seven ve teşvik eden bir kültürden geliyoruz...
    (hashacip 29.08.2006 21:52)
  4. bazıları tarafından devamlı kullanılagelen içi boş sözcük. kelime manası itibariyle gericilik manasına gelir, lakin ülkemizde maalesef dinine bağlı olan insanlara irticacı denebilmektedir. halbuki ıslam kesinlikle gericiliği değil, hep çağdaşlığı ve gelişmeyi öğütlemiştir. bu açıdan bugünkü kullanılan tabir itibariyle bu kelime içi boş kullanılmaktadır...
    (casparow13 08.09.2006 00:14)
  5. bir sendika lbaşkanı tarafından irtica yaygarasını dillendiren kurumlara "irtica nedir?" sorusu bilgi edinme kanunu kapsamında yöneltilmiştir ancak diyanet işleri başkanlığı hariç hiç bir kurum bir tanım içerebilecek cevap verememişlerdir. bu kurumlar rastgele sıralanırsa ki başbakanlık,adalet bakanlığı, cumhurbaşkanlık*, tsk gibi hafife alınamayacak kurumlardır.

    bir diğer deyişle irtica denen şey; ülke siyasetinde 150 yıldır halkın iradesine haddini bildirmek, seçim marifetiyle iktidara gelemeyenlerin seçim haricindeki yöntemlerini gündeme getirebilmek için uydurdukları * ve başarı ile yürüttükleri bir siyasi yöntemdir.

    * bildiğim kadarı ile eğer bir suç işlenecekse bu suç işlenmeden önce kanun koyucu tarafından tanımlanmalıdır. kanun böyle bir suç tanımlamadığına göre bu irtica suçunu işleyen mürteci kimdir ve devlet için nasıl bir tehdit oluşturmaktadır halen merak edilen bir konudur.

    merakımızı celb eden bir diğer husus ise dilimize istenç, gönenç, bağlaşık gibi kelimeleri kazandıran unsur neden irtica gibi arapça kökenli bir kelime kullanmaktadır?
    (mancene 06.10.2006 20:54)
  6. atatürk'ün yapmış olduğu irtica tanımı şöyledir:"yaşam felsefesinin garip bir belirtisi olarak, her yeni ve yararlı şeye karşı mutlaka bir kuvvet çıkar. buna bizim dilimizde irtica derler." görüldüğü üzere günümüzde dillendirilen irtica ile atatürk'ün çizdiği irtica pek benzeşmiyor.
    ilgili yazı için:
    http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/?t=06.10.2006&y=fehmikoru
    (kafa 06.10.2006 22:24)
  7. ulkeyi kaos ortamina goturmek isteyenlerin manivelasi, sallayip duruyorlar iste nereye gelirse...
    (casparow13 17.10.2006 20:30)
  8. kendisinden korkup, onunla uğraşan kavimleri her daim kaosa sürüklemiş, aslında üstünde fazla duranları, ziyadesiyle zararlı olan dünyadan kopartmış bir konudur. bu hususta birlik ve düzen sağlayıp önüne bakabilmiş toplumlar ise her zaman yüksek refaha ulaşmış ve her daim kafaları rahat gezmişlerdir. bir anlaşılamamış terim olan kardeşi için;

    (bkz: yobazlık)
    (gilgalad 17.10.2006 21:37)
  9. toplamda altı harften oluşmuş arapça kökenli bir sözcüktür görünüşte, yok ama öyle göründüğüne bakılmamalıdır, şunu kanıtlamıştır ki bizlere toplamda altı harf; kökeni yüzyıllara dayanan, laik temeli ise 83 yıl öncesinde oturtulmuş bir türkiye cumhuriyeti'ni senelerce karıştırmaya yetip artmaktadır bile.
    nedir ki irtica?
    neymiş ki tanımı bunca senelerdir adam gibi yapılamıyor, herkes onu bir voleybol topu gibi * makamdan makama atıyor?
    evet önceki tanımlarda da belirtildiği gibi, tdk tarafından gericilik tanımından ötesi laik görülmeyen bir harfler toplulugudur irtica.
    ortada bir sürü farklı tanım dolanadursun asıl anlamını, asıl teşkil ettiği amacı bilmiyor muyuz bizler? halk, yönetenler?
    bilmez olur muyuz...
    peki nasıl olur da bir sürü farklı tanım ve ortada dolanan bir amaç * bu kadar alenen tartışılabilirken, onun varlığından ya da yokluğundan şüphe duyabiliriz?
    nasıl ki sanatın anlamını bilen bir insan "türkiye'de sanat var mı?" gibi bir soruya düşünmeden cevap verebilirse, irticanın anlamını bilen, biliyor geçinen bu halkın da aynı açık sözlülükle "türkiye'de irtica var mı?" sorusuna cevap verebiliyor olması gerekmez mi?
    haydi halkın bilmesini geçelim, farzedelim ki halk da anlamını daha iyi öğrenebilmek ve onun engellenmesini sağlamak için kullandı oyunu, bari başa geçenler o malum ulusa seslenişlerden birinde tanımlasalar ya şunu...
    yok veya var gibi açık tanımlar kullanmak istemiyorum, anlayan anlamıştır demek istediklerimi ve biliyorum ki bu yönde düşünen tek insan ben değilim.
    sadece birkaç soru var kafamda...
    eğer gerçekten irtica olmasaydı, şu an ben bunları yazıyor olur muydum?
    şu an ülke bu halde olur muydu?
    daha farklı olmaz mıydı?
    (therion 25.10.2006 20:09)
  10. irtica bir kanatlı bir kuştur. zümrüdüankayı andırırdı kese kese tek vasfı kanatlı olmak olan bir kuş oldu.. vardır irtica evet.. yoktur irtica evet.. Ä°rtica bir düşün düşe yazmasıdır karanlık zihinlerde.. bir hoca efendinin kendi kızını opmekten imtina etmesidir irtica.sonra bir siyasetçinin inananlara yarasa demesidir irtica. bir hayat tarzı biçimi değilmişçesine laikliği kutsallaştırıp üzerine konuşamamaktır irtica.
    gözümüzü açıp kapamamızdır irtica.promete ateşi nereye bıraktıysa orasıdır irtica. afrikada aç çocuk bakışıdır irtica. bushun ağzını açmasıdır irtica. hülya avşarın poposu, şebnem schaferrin bekareti, ayakkabıcı alinin elindeki kara boyadır irtica..
    nedir irtica?
    (zapataist 30.10.2006 14:15)
  11. her iddianın doğruluğu, isbat edilmek şartına bağlıdır. onu tahminden, vehimden, iftiradan ayırmanın başka çaresi olmadığını vicdan ve mantık sahibi her insan bilir.
    türkiyeÂ’de sosyal yapının normal icaplar çerçevesini aşıp emniyet kuvvetlerinin müdahalesini lüzumlu gösterecek derecede bir irtica hareketi olduğunu iddia edenler bunu isbat etmekle mükelleftirler. yıllardan beri tekrarladıkları bu iddia hiçbir gün, hiçbir şekilde isbat edilmiş değildir. münferit vakÂ’alar toplu bir hareketin delili olamaz. kaldı ki bu vakÂ’aların bir kısmı uydurmadır. şişirilenleri de vardır. hepsi doğru da olsa, elli seneden beri türkiyeÂ’de 31 mart ölçüsünde bir ihtilâl hareketi olmadığı hakikatini ortadan kaldırmaz. türkiyeÂ’de, her memleketin seviyesi ve nisbet ölçüleri dahilinde gerilik temayülleri vardır. bundan yüzlerce sene sonra da olacaktır. çünkü gerilik izafîdir. komünistlere göre sosyalistler, liberaller, muhafazakârlar geridirler. hem kendi benliğini kaybetmemek hem de ilerlemek zorunda olan her cemiyette (istisnasız her memlekette) muhafazakâr ve inkılâp­çı kutupları vardır. sosyal muvazene ve dinamizm; bu kutuplar arasındaki düşünce ve temayül çatışmasından doğar. Ä°ki taraftan birinin lehine muvazeneyi bozan bir taşkınlık hareketi görüldüğü zaman tehlike baş gösterir. böyle olmadığı zamanlarda “irtica var!” yaygarası, o muvazeneyi bozmakta siyasî veya ideolojik menfaatleri olanların yıkıcı propagandasıdır. *** türkiyeÂ’de sovyet ajanlarının irticaı kışkırtmağa çalışmaları da, sabit olmamakla beraber mümkündür. bundan “irtica var” neticesi çıkarılamayacağı gibi “bütün dindarlar yobaz ve yobazlar komünist” tarzında bir hükme de varılamaz. bu da dinin politikaya âlet edilmesinin en sapık propaganda şekillerinden biridir.

    bu yazı peyami safa tarafından 1959 senesinde* kaleme alındı ve yazının başlığı "isbatsız iddialar"
    50sene önce yazılan yazı, aynı yersiz kaygılar, aynı "irtica hortladı" suni gündemleri.
    (enes 05.11.2006 19:16)
  12. 80 senedir bu ülkenin başına musallat olanların ağızlarından düşürmedikleri sakızın adıdır irtica! başörtüsüyle üniversitelere, kamusal alanlara girmek, peygamberin doğum gününü coşkıyla kutlamak, ramazanda mesai saatlerini oruç tutanlara göre ayarlamak bunlara göre irticadır!
    "efendim biz de müslümanız!" deyip, müslümanları sık boğaz etmek için ellerinden geleni yapanlar inandırıcıklarını kaybettiler artık. bu sakız çiğnenmez oldu!
    ellerinden gelse, kurtuluş savaşında allah allah nidalarıyla cepheye koşan mehmetçikleri de, meclisi dualarla açanları da "işte irticacılar" deyip linç edecekler!

    (gambito 04.05.2007 17:33 ~ 04.05.2007 17:34)
  13. sözde özgürlükçülerin, kimlik müslümanlarının temcit pilavı gibi ısıstıp ısıstıp millete yedirmeye çalıştıkları şeydir. bu tip insanların kimliklerinde islam yazılı olması çok büyük bir ironidir. bunlar din lafının özele indirgersek "islam" lafının geçtiği yerde tahammül gösteremezler, ateş püskürürler. işte bu andaki ellerindeki tabancadır "irtica" kelimesi. farkında değiller tabanca boştur. sahte oyunlar, kurgular düzenlerler. aynı zamanda çağdaştırlar; özgürlüğü kimseye bırakmazlar bayrak ellerindedir. bu özgürlük sadece kendi akıllarındaki insan tipinedir. kendileri gibi giyinen, kendileri gibi yiyen, içen insanlar içindir. işte bu kişilik(siz)lerdeki oyuncak tabancadır irtica.

    edit: bu zihniyetler "haydi kızlar okula" der başörtülüleri kapılardan kovarlar. kapılarda başlarından örtülerini çekerler. "kimse sizin din eğitiminize kuran kurslarınıza karışıyor mu?" der ardından kuran öğrenmek için uyduruktan yaş çıkarırlar, imam hatip liselerinin önünü kapatmaya çalışırlar, din kültürü derslerinin sayısını azaltırlar. kız çocukları ilahiler söylediler diye soruşturma açarlar. sokakta milletin kıyafetlerini hedef alarak görevden alınacaklarını söylerler.

    şunu söylemek isterimki bir gün bu tabanca elinizde patlayacak ve hepinizi yok edecek. gençlik uyuşturucunun eşiğinde, ortaokul çocukları fuhuşa sürükleniyor. ve sizler yani çağdaşlar bunu modernlik adı altıan koyarsınız. alın özgürlük sizin olsun. tepe tepe kullanın oyuncaklarınızı.
    (sokaklara sahip cik 04.05.2007 17:47 ~ 04.05.2007 18:14)
  14. miiletin çöküşü irticayla başlar, çünkkü kendi gibi olmayanları koyacak statü bulamadıklarından kelli çareyi yok etmeye çalışmakta bulurlar. mesela başı kapalı diye dayak yiyen birine rastlamazsınız ama bir lise öğrencisi dizinin biraz üstünde eteği için neredeyse linç edilir veya oruç tutuyor diye kimsenin dükkanı yağmalanmaz ya da müslüman diye kuran kurslarını basıp kimsenin boğazı kesilmez malatya'da olduğu gibi. inanç için değil siyaset için yaşar irtica. devletleri içeriden kemirir, farkedildiğinde çok geçtir.
    (kandan adam 04.05.2007 17:59 ~ 08.05.2007 10:22)
  15. sumru çörtoğluna göre ki kendileri üst düzey hukukçu olmaktadırlar, irtica; atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı her türlü harekettir.

    şimdilik en azından, devletlülerimizce irticanın ne olduğunun tanımını öğrenmiş olduk. sıradaki vatandaşlardan bu tanıma uymayanların fişlenerek köy enstitüsüne benzer bir sistem ile yeniden formatlamak olmalıdır. her neyse sayın sumru çörtoğlunun kişisel ve temsil ettiği kurumsal görüşlerine saygı duymakla beraber, talebim bu tanımın yasalarca temin edilmesidir. mevcut hükümetin böyle bir şey yapabileceği imkan dahilinde olmadığından 367 benzeri bir atraksiyonla cumhuriyet halk partisi genel başkanı sayın deniz baykal tiz elden tek başına iktidara ve başbakanlığa getirilmeli ve sayın çörtoğlu'nun istediği yasaları yasalaştırmalıdır.
    (mancene 12.05.2007 21:35)
  16. sömürü düzenlerinde , korku taşeronlarının başvurduğu propaganda tipidir , sömürü düzeninin devam edebilmesi için sömürülenlerin birşeylerle korkutulması gerekir ve bu korkunun adı , bizim ülkemizde "irtica'dır...

    memleket yararına iyi şeyler yapılacağı zaman , kendimizden zannettiğimiz kişiler tarafından bu propaganda pompalanır ve vatansever kişiler de buna bilerek veya bilmeyerek alet olur.

    sonuç ; görev başarı ile tamamlanmıştır , sömürü düzeni , sömürülenlerin , sömürüldüklerinin farkında olmadan devam etmektedir.
    (trinidad 13.05.2007 00:25)
  17. toplumumuzda, dinciler ve yobazlar sayesinde vücut bulmuş olan olgu. kelime anlamı dinciliği karşılamaz. bir o kadar da, dincilik, dindarlığı karşılamaz.
    (laylon 13.05.2007 00:31)
  18. türkiye cumhuriyetinin varlık sebebi olan korkunun adıdır irtica..
    irtica'nın, dolaysıya irtica korkusu'nun yokluğu cumhuriyetin varlık sebebini ortadan kaldıracaktır. bu yüzden bütün akil kişiler, bütün devletlu güçler halihazırda, haklı olarak sürekli irticadan dem vurmaktadır.
    demokrasi mi? o da fasa fiso vatandaşların irticayı maskelemek için kullandıkları bir çeşit zamane oyuncağıdır devletlularımıza göre.. bize de saygı duymak düşmektedir..
    (huzursuz 14.05.2007 20:58)
  19. bu gereksiz ve saçma korku hakkında yazılmış çok güzel bir gülay göktürk yazısı. lütfen okuyunuz. *


    --- alıntı ---
    sabahtan beri İzmir mitingi'yle ilgili yorumları okuyorum. takıldığım birçok şey oldu. ama hiçbir şeye ece temelkuran'ın aşağıdaki satırları kadar takılmadım:

    "o şimdi ayıplanmadan şortla gelebildiği bir mitingin tadını çıkarıyor. tıpkı güzel İzmirli kızların ayıplanmadan gülüşmenin tadını çıkarması gibi. tıpkı ayıplanmadan yaşamak için kordon'da toplanan kalabalık gibi...'

    bu kadarına pes gerçekten... yaşanan gerçek ancak bu kadar tersyüz edilebilir. temelkuran sanki bir başka ülkede yaşıyor, bir başka ülkeden izlenimler aktarıyor bize...

    türkiye'de "ayıplanmadan" yaşamak isteyen birileri var gerçekten. ama bunlar şortlu kızlar ve oğlanlar değil... başını bağlayanlar, çarşaf giyenler, uzun etekliler, haşemayla denize girenler... karafatmalara benzetilen onlar... türkiye'nin "yüz karaları" olarak görülen, varlıklarından utanılan, bir ayıp gibi gizlenmeye çalışılan, uluslararası arenada ülkemizi rezil ettikleri söylenen onlar...

    Şortlu, bikinili kadınların kıyafeti değil, emine erdoğan'ın kıyafetleri her gün, her dakika aşağılanıyor bu ülkede. emine hanım, gün aşırı eline kalemi alan bir kadın yazarımızın, giydiği kıyafetlerle "olgunlaşma enstitüsü zevki" diye dalga geçmesine, üst perdeden akıl öğretmesine katlanmak zorunda.

    hayrünnisa gül, zeynep babacan ve gözönündeki diğer tesettürlü kadınlara, "aşağılanmamak için", kıyafet zevklerini bizim giyim zevkimize göre revize etmeleri telkin ediliyor. sanki kıyafetlerini bize beğendirmek zorundalarmış gibi davranılıyor. gerçekleri bu kadar ters yüz etmek ayıptır gerçekten de... Şortlu gençlerimiz ne dün ayıplandılar ne de şimdi ayıplanıyorlar. cumhuriyet tarihinin her döneminde "türkiye'nin çağdaş yüzü" olarak, atatürk türkiye'sinin medar-ı iftiharı olarak hep örnek gösterildiler, baş tacı edildiler. bugün de, şükürler olsun ki, hiçbir baskı görmeden dilediklerince yaşıyorlar...

    temelkuran ve onun gibiler, bu yazılarıyla hayali bir "mağdur" yaratarak, gerçek mağdurları saklıyorlar. madem vurgu "ayıplanma" üstüne yapıldı, o noktada kalem oynatmaya devam edelim...

    aslında denebilir ki, bu ülkede dindarların, bugün ak parti tabanını oluşturan milyonların baş derdi de budur; yani, kendi anavatanlarında ayıplanmadan, aşağılanmadan yaşayabilmek... bu kitlenin siyasi liderleri, şeriat devleti kurmaktan da, toplumu dindarlaştırmaktan da, İslami bir yaşam tarzı oluşturmaktan da, hatta hatta, daha muhafazakar bir türkiye'den de çoktan vazgeçtiler. İster değiştikleri için deyin, ister bunu mümkün görmedikleri için deyin, ister dünya konjonktürü gereği deyin, ister reel politikanın gereği deyin... Önemli değil! Önemli olan şu ki; onlar bütün bunlardan vazgeçtiler.

    artık sadece dinlerinin bütün gereklerini ayıplanmadan ve yasaklanmadan yerine getirebilecekleri bir ülke yaratmak derdindeler. ayıplanmadan türbanlarını takabilecekleri, ayıplanmadan beş vakit namaz kıldıklarını, hatta filanca tarikata sempati duyduklarını deklare edebilecekleri; ayıplanmadan İmam hatip kökenli olduklarını söyleyecekleri, ayıplanmadan ve aşağılanmadan cumhurbaşkanı eşi de olabilecekleri bir ülke yaratmak... eğer bütün bunları, başka partilerin iktidarları döneminde sağlayabilselerdi, ak parti bu kadar çok oy da almazlardı zaten. ama başkası yapmadı. o yüzden, "kendi partileri" olarak gördükleri partiyi iktidara getirmek istiyorlar. başkalarını kendilerine benzetmek için değil, kendi seçtikleri yaşam tarzını güvenceye alabilmek için çabalıyorlar.

    diyeceksiniz ki, geçtiğimiz dört buçuk yılda ak parti bunu yapabildi mi ki? evet yapamadı. ak parti iktidarı döneminde, din ve ibadet özgürlüğünü genişletme babında tek bir adım bile atılamadı. neden atılamadı? İşte bu saçma sapan şeriat paranoyaları yüzünden atılamadı. ve şu gürültüye bir bakın
    --- alıntı ---
    (mrty 16.05.2007 19:28)
  20. irtica her ne kadar hukuken tanımsız ancak fiziken idama kadar götürebilecek bir din suçu olsa da danıştay başkanı Sumru Çörtoğlu'nun atatürk ilke ve inkilapları karşı olan her şey irticadır şeklinde bir tanım denemesi vardır.

    ancak bilinmesi gereken mevzu; irtica atatürk ilke ve inkilaplarından daha eski bir suçtur; cezası ise darbeden darbeye verilir. bu konu hakkında hayrettin karaman görüşleri ( son tanımlama çabaları üzerine) şu şekildedir ;

    http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/?i=5155&y=hayrettinkaraman
    http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/?t=18.05.2007&y=hayrettinkaraman

    ayrıca bkz. ( #51111 )
    (mancene 18.05.2007 21:55 ~ 18.05.2007 21:58)
  21. irtica "var" olan bir şeydir. yeniyi inkar edip eskiyi dilemek olarak düşünür isek; şimdi var mı yok mu diye tartışmak kadar gereksiz bir şey olamaz. tabi ki vardır. ileriyi isteyen geriyi isteyen, "yok ben şimdiyi bir şeye değişmem hacı" diyen, "bir dakika ya biz ne konuşuyorduk" diyen, bardağın orasını burasını gören insanlar olacaktır.

    ama tabi günümüzde bu kelime, kökeninden biraz "özelleşmeye" doğru uzaklaşmış ve; "dini devlet işlerine karıştırmaya çalışanlar" dahi "irticacı" diye nitelenmeye başlamıştır. gerçi çok fazla şekle takılmaya gerek yok. ne anlamda söylendiği herkesin malumu. ve evet; günümüzde irtica diye kullanılan anlamda faaliyetler vardır. her dönem oldu, yine olacak. önemli olan bunun yüzdesi... bunun iyi ya da kötü bir şey olduğu bakılan yöne göre değişir. benim baktığım yönden kötü görünüyor.
    (argus wishingwell 09.08.2007 01:14)
  22. Üstad Cemil Meriç'in "Murdar bir halden muhteşem bir maziye kanatlanmak gericilikse, her namuslu insan gericidir." cümlesiyle yeniden yorumlattığı kavram. Anlayanlara.....
    (krgym 14.08.2008 13:19)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.