bir meslek lisesidir. imam-hatip olmanın yanında din kültürü öğretmeni de olabiliyorlardı. ancak girebildikleri ilahiyat fakültesi mezunları artık bu hakka sahip olamadıklarından, artık tamamiyle imam-hatip lisesi olmuşlardır
osym ile akp hükümeti arasında sert tartışmalara neden olan liseler. kız öğrencilerin başlarını kapatarak eğitim gördükleri liselerdir. ilk olarak 1950 yılında ortaokul ve lise eğitimi veren, imam hatip okulları adı altında demokrat parti iktidarı tarafından açılmıştır. 16 ağustos 1997 tarihinde çıkarılan 4306 sayılı sekiz yillik zorunlu egitim yasasi ile ortaokul kısmı kapatılmıştır.
hayatın sadece para kazandıracak meslek liselerinden ve üniversite kazandıracak düz liselerden ibaret olmadığını gösteren; her ne kadar günümüzde allah'a, peygamber'e, kitab'a. vs. dini inanç ve değerlere saygının azaldığı, insanın sadece bu dünyadaki ortalama 60-70 yıllık hayatının olduğunu varsayan, ölümden bahsedilince ürken, sıkıntıya düşünce imam-hatip liselerinde öğretildiği dinin sahibi olan allah'a sığınanlar tarafından eleştirilen lise.
çağdaş, medeni ve kadın-erkek eşitliğinden söz edip, dırdırlarla insanların kafalarını ütüleyenler tarafından, erkekler gibi kızların da okumasına söyleyecek her daim sözü olanlar tarafından çekilemeyen lise.
çok açık seçik bir şekilde bir siyasi partinin arkabahçesi olduğu anlaşılan ve bunu inkar etmeyen kurumların adı. bu arkabahçe olayı o kadar benimsenilmiştir ki artık açıkça haykırmaktadır. her yıl ilköğretim ve liselerde uygulanan ve demokrasiyi hayata yaymayı amaçlayan "öğrenci meclisleri" projesi kapsamında seçimle(öyle olması gereken) türkiye öğrenci meclisi başkanı ve yardımcısı seçilen 2 gencin de imam hatip lisesi öğrencisi olması, üstüne bir de 21 yaşında olmaları kafaları iyice karıştırmış ve insanlara tbmm kürsüsünde konuşan bu gençlerin amacı nedir bile dedirtmemiştir. çünkü amaç açıkça görülmektedir. korkulması gereken en önemli şey dinin siyasete alet edilerek kullanılması, insanların sömürülmesidir. ayrıca devlete bağlı hiçbir eğitim kurumu belli bir siyasi görüşe hizmet edemez ya da ev sahipliği yapamaz.
türkiye'de kendisini diğer insanlardan daha atatürkçü göstermek isteyen bazılarının propaganda amaçlı saldırdığına inandığım devlet okulu. mezunlarının iş müracatlarında "yaw acaba yazmasak mı" diye düşünmek zorunda bırakıldıkları müslüman bir ülkede müslüman din adamı yetiştirmeye çalışan okul. Bu toplum dışına itilmişliğin sebebi ile acıda olsa belli siyasi partilerin himayesine girmiş olduğunu düşündüğüm öğretim kurum.
herkesin söyleyecek sözünün muhakkak olduğu,ama iyi ama kötü eleştirilen ve tüm bunlara rağmen,içinde bulunanların sakin kalabilmeyi başarabildikleri milli eğitim bakanlığına bağlı ,resmi lise...
esasında imamlık ve hatiplik kurumlarının cemaatlere bırakılmaması için kurulan okullardır. ki bu gayet de açık ve meşru bir savunmadır kuruluşlarında.
bilindiği gibi 1980'lerin sonlarına doğru kırdaki nüfus oranı büyük oranda kentlere göç etmiş, özal furyası bir anda türkiye'yi şehirleştirmişti.
fakat bu sözünü ettiğimiz zamana kadar ülkenin büyük bir kısmı neredeyse %60'ı kırlarda ikamet etmekte, geçimini ticarete nazaran tarım ve hayvancılıkla sürdürmekteydi.
ilköğrenim her köyde mevcut değildi, yoktu. bu durumda köy insanının güvendiği ve sözüne itaat ettiği tek makam imamdı.
bu gerçeği farkeden devlet de imam hatip okullarının açılmasını meşri ve yerinde görmüş, kuruluş kanununu çıkartıvermişti haklı olarak.
peki o zaman yanlış nerde!!
tabiki gereğinden fazla açılmasında.
bu okullardan mezun olan öğrenciler imamlıktan ziyade üniversite öğrencisi olmayı tercih ettiler. zaten gereğinden fazla imam adayı da vardı.
dolayısıyla ben hatanın okulların kuruluşunda olmadığını, bundan ziyade her ile hatta neredeyse her ilçeye açılmasında görüyorum.
açılış amacı devletin dini öğretmek istemesi değil zorunlu bir ihtiyaç olduğu için illa ki bir şekilde alınacak olan dini eğitimi kontrol altında tutmak istemesi olan lise.
garip olsa da chp tarafından açılan din dersleri ağırlıklı meslek liseleridir. 8 yıllık eğitimle birlikte yavaş yavaş tarihin derinliklerinde yerlerini almaya başlamışlardır. başbakan erdoğan gibi birçok ünlü ismin de mezun olduğu ımam hatip liseleri halen hükümet ile yÖk arasında set tarrışmalara neden olmaktadır.
islamiyeti her kesime öğreticek insanlar yetiştiği zannedilen okul. (bkz: her eve bir imam)
imam hatip liseleri müfredat olarak hatim dersleri, arapça dersleri gibi dersler işlerler. bu liseler eleştiriye gelindiği zaman acımasızlıktan epeyce nasiplerini alırlar. fakat şu vardır normal bir meslek lisesine giden bir birey için, daha o yaşta hayatının seçimini yapacak bilgisi yoktur, ailesi zorla yollamıştır, bilmeden gitmiştir denirken imam hatip lisesine giden bir birey için ise işte yobaz, başka lise yoktuda buna mı gidiyor, irticacı, anti-kemalist tanımları yapıştırılmaktadır.
şu yanlıştır ki normal meslek lisesine giden bireyde, imam hatip'e giden bireyde çocuk yaştadır, ikiside hayatta seçim yapma zorluğunu kaldıramıcak düzeyde iken seçim yaptırılmıştır!.
şu bir gerçektir ki imam hatip lisesine giden kişiler, meslek liselerine giden kişilere göre, istemeden aile zoru veya yönlendirmesi ile o lisede okuma oranında çok daha fazladır. imam hatipte okumak ayıp değildir ama bazı gerçekler vardırki söylenince abes kaçar. herkes bilir, aklından geçirir ama birisi sesli düşününce sanki ömründe en hayasız şeyi söylemiş gibi taşlanır. ama efendim imam hatibe giden çocukların aile yaşantısı ve çevresi bellidir. ailesinin eğitim durumu bellidir. zaten imam hatip liseleri olmasa türkiyede kız çocuklarının okuma oranı çok daha az olurdu. çünkü, kızım imam hatip lisesine giderse okur gitmezse okumaz evde oturur diyen örümcek beyinli kişiler vardır. maazallah imam hatibe gitmeyen kişiler bi fiil okulda school sex olayına koordine olduğundan haklıdırda tabi tabi. birde imam hatip ile ilgili kanılar vardır kendi çevrelerince. onlarda, imam hatipliden katil çıkmaz, imam hatipliden sapık çıkmazdır. niye efendim biz gitmedik diye bu potansiyelleri mi taşıyoruzdur?
sonuç olarak imam hatiplerin böyle kötü görünmesinde, antipatik olmasında ise tek neden ülkemizde siyaseti din üstünden yapmaya çalışan zümrenin eseridir. onların sayesinde hala imam hatip, hala türban tartışıyoruz, hala birbirimizi kırıyoruz. bunları biliyoruz, türban takan niye türbanına takıldığını, buna kimin sebep olduğunu bildiği halde, imam hatipli neden bugun dışlandığını, sebebi kim olduğunu bildiği halde seçimlerde oylar gene bu insanlara gidecektir. demek neymiş bilmek ve anlamak başka şeymiş.
yazımın sonunda belirtmek zorunda kaldım çünkü böyle imam hatip savunduk birazda sırf bana o nedenle artı gelmezse sevinirim zira ben o cemiyetin insanı değilimdir hani oylar boşa gitmesin yada nereye gittiğini bilin diye söyledim.
türkiye'de hem kaliteli dini eğitim hem de kaliteli müspet ilimler eğitimi veren okullar * .Cumhuriyet sonrası ülkede dini eğitim veren bütün okullar kapatılmıştı. ta ki artık cenaze namazı kılacak imam kalmayıncaya kadar. bunun üzerine açılmaya başlanan imam hatip okulları zaman geçtikçe artarak dominant bir yapı kazanmaya başladı diğer okullara nazaran. bunun üzerine de 28 şubat la gelen soğuk darbe ile de orta kısımları kapatıldı, ardından üniversiteye girişleri büyük ölçüde engellendi. böylece 500 binlere varan öğrenci sayıları 30 binlere düştü.
Ä°mam hatip liseleri cumhuriyet tarihinde en çok siyasete alet edilmiş okuldur. Öyle ki bugün başörtülüler suudi arabistan'a gitsin diyebilen süleyman demirel, en çok imam hatip lisesi açma rekorunu 230'dan fazla lise ile elinde bulundurmaktadır. sadece bu örnek bile, bu okulların ne kadar iğrenç oyunlar içerisinde döndüğünü anlamaya yetmektedir.
Ä°mam hatip liseleri, katsayı adaletsizliği uygulamasından önce dönemin fen liseleri, önemli anadolu liseleri ile üniversiteye girişte yarışmış hatta dönem dönem bu okullardan daha iyi dereceler elde etmişlerdir. hayatları boyunca kur'an'ı hatmeden, bütün gün ellerinde tesbih fesubhanallah çeken "şuursuz" insanlar olarak lanse edilen imam hatip lisesi öğrencilerinin fenni bilimlerde de başarılı olmaları kuşkusuz bir takım insanları rahatsız etmiştir. bu rahatsızlık, bu kadar din adamına ne ihtiyaç var denilerek "meslek" problemine dönüştürülmüş, tamamen tc anayasasına uygun kurulmuş bu okullarda okuyan öğrenciler sistemli olarak üniversitelerden uzaklaştırılmaya çalışılmıştır. şüphesiz katsayı adaletsizliği Ä°hllerle sınırlı olmamış bütün meslek liseleri kurunun yanında yaşta yanar misali üniversitelerde okuma hakkından mahrum bırakılmışlardır.
halbuki imam hatip liselerinin kuruluş amacı en başından beri dinini bilen, gelenek ve göreneklerine bağlı, bilimle yakından ilgili gençler yetiştirmektir. bunu da büyük ölçüde sağlamışlardır. mesela uyuşturucu,alkol gibi madde bağımlılıkları genel liselerde önemli bir problem teşkil ederken, imam hatip liselerinde böyle bir sorunu telaffuzu bile abes kaçmaktadır. dolayısıyla madde bağımlısı bir ihlliye rastlandığı zaman bu haber olma değeri bile taşıyabilmektedir *. bu yüzden ihller dindar olsun olmasın genel olarak çoğu ailenin ilk tercihi olmaktadır * .
genel olarak imamlık dersleri verildiği düşünülen bu okullarda, müspet ilimlerle dini ilimleri dengelemek amacıyla düz liselere nazaran daha çok haftalık ders saati konmaktadır. geçen sene Ä°hl lere açık liseden fark dersleri vererek düz liseye geçme hakkı tanınması gündemde iken, imam hatip liseleri öğrencilerinin sadece 3-4 zorunlu ders ile düz lisesi seviyesine gelebilmesi öngörülmüştür. bu da düz liseler ile imam hatip liseleri arasında ki eğitim benzerliğini açıkça vurgulamaktadır.
ayrıca bir gecede üniversiteden mahrum bırakılan Ä°hl ler, senelerdir katsayı probleminin düzeltilmesi hususunda "siyaset"e alet edildiği öne sürülerek engellenmeye devam etmektedir.
Ãœniversiteye girişte, iş başvurusunda,toplumda kendilerini dışlanmış hissederek ziyadesiyle üvey evlat muamelesi görmelerine rağmen hala ülkenin iyiliği, refahı için canla başla mücadele eden öğrenciler mezun etmektedir bu okullar.
fakat bu gidişle eğitimde kanayan bir yara olarak yerini alması kaçınılmaz olacaktır. ülkenin binlerce önemli problemi varken senelerdir Ä°hl ve vesaire tartışmalar ülkeye kesinlikle çok şeyler kaybettirmiştir. Ãœniversiteleri imam hatip liselerinden girişleri yasaklayarak ülkenin gelişimine katkıda bulunduklarını düşünenler, ne kadar zarar verdiklerini öğrendiklerinde iş çoktan geçmiş olacaktır.
robert koleji, amerikan koleji, ermeni okulu gibi azınlıklara verilen sayısız eğitim fırsatlarına karşın müslüman vatandaşlardan * esirgenen ve siyaset üstü ve devletin derin köşelerinden bizzat mücadele edilen okuldur. bir rivayete göre bu mücadelenin çapı küreseldir.
savunanların da küfredenlerin de türkiye'deki eğitim sistemi ve siyaset üzerine ne kadar öğretilmiş fikirler taşıdığını gösteren vampircik tanım başlığı.
mesut yılmaz'ın hakkında "siyasi hayatıma mal olsa da kapatacağım" dediği liselerdir. imam hatipler kapanmış gibi, mesut yılmaz'ın siyasi hayatı bitik*.
zannedildiğinin aksine sadece imam yetiştirmeyen izin verildiği; taktirde doktor, mühendis, sosoyolog, yazar, şair v.b değerleri bünyesinden çıkartacak kurumdur *. malum olunan üzere bu okullarda okuyan çocuğunu çoluğunu bu okullara gönderen insana öteki muamelesi yapılır *. halbuki niyedir nedendir bilinmez. o insanlar tıpkı ticaret lisesini, amerikan lisesini,endüstri meslek lisesini, düz liseleri tercih eden vatandaşlar kadar normal bir tercih yapmış türkiye cumhuriyeti devletinin milli eğitim bakanlığına bağlı bir kurumda okuma haklarını kullanmışlardır. 28 şubat sürecinden sonra her şey gibi imamhatiplerde bu soğuk rüzgardan nasibini almıştır *. dalgalı bir denizde ordan oraya savrulmaktadır. sığınacağı bir liman bulmak ümidiyle.
camilerdeki kuran kursunun milli egitim bakanlıgı tarafından müfredatlı olarak uygulanan bölümü. hem gereksiz hem sacma. hem de icinden daha dogru düzgün adam cıktıgı görülmemiştir.
konya ihl. hacı veyiszade kurucu, istanbul ihl. celaleddin ökten hoca tarafından kurulmuştur. mustafa özdamar'ın celal hoca kuşağı ve hacı veyiszade adlı biyografi çalışmaları konu hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlere hararetle tavsiye edilir.
kuruluş dönemlerinin fedakarlık örnekleridir.
imam hatip liseleri; türkiye cumhuriyeti kanunları ile kurulmuş, aynı kanunlarda korunmakta ve milli eğitim bakanlığı bünyesinde olan okullardır. herhangi bir zihniyetin ya da siyasi bir partini arka bahçesi olamaz. kur'an kursları ya da camilerde öğretilenlerin değil de bakanlık tarafından gönderilen müfredatın okutulduğu din adamı yetiştirmek için kurulmuş okullardır. kurtuluş savaşından sonra cenaze namazı kıldırmak için bile adam kalmadığı düşünüldüğünde, ölümün akıldan çıkarılmadan hakkında yorum yapılması gereken okullardır. bu okulların adını kötüleyen ya da içinde olup da cahilce davrananların ne bu okullara ne de bu ükeye yararı olmaktadır. içindeki insanlar kötü yahut fikrinize uymuyor diye bu okullar kötü olmaz. - söz meclisten dışarı - karga sıçtı diye cami pis olmaz, derviş abdest aldı diye hela temiz olmaz.
ilave olarak hiç siz kolunuzdaki bileziği bir okul için verdiniz mi? ben bilmiyorum. halk her çeşit okul yapar da devlet her çeşit okulu yapmaz.
laiklik adına eleştirenlerin, kendilerini nasıl koruduğunu anlayamadıkları emniyet sübabı okullardır... çünkü bu okullar sistemin, müfredatını, kitaplarını, öğretmenlerini, öğrencilerini, en küçük ayrıntısına kadar her halini rahatça denetleyebileceği ve denetleyebildiği imam ve hatip yetiştiren* okullardır... tehlike olarak görülen müslümanların başına maaşlı, bordrosu olan, yıllık izin hakkı olan, emeklilik hakkı olan yine denetlenebilen memur imamlar yetiştirir bu okullar... e daha noolsun...
zaman içinde asli misyonuyla alakası kalmamış, belli bir hayata bakış açısına sahip insanların sahiplendiği ve çocuklarını, kendi fikirlerine daha uygun bir hayat tarzında yetiştirileceğini düşünerek gönderdiği ortaöğretim kurumlarıdır. özellikle 12 eylül sonrasında ılımlı islam'ın topluma kanalize edilmesi planı çerçevesinde sayıları çığ gibi artmış, ancak bu okullardan mezun insanların zamanla kendisi için tehdit oluşturduğunu düşünen devlet kurumlarımız tarafından - sanki bunları açan başkası imiş gibi - tu kaka ilan edilmişlerdir. tamam, her devletin - ister beğenin ister beğenmeyin - kendini koruma refleksleri vardır, ama biraz tutarlılık da fena olmaz.
asıl sorun bu okulların din görevlisi yetiştirmek amaçlı meslek liseleri olmasıdır, ama ne sayıca ne de mezunlarının kullanımı açısından bu misyon hiçbir zaman tam olarak oturtulamamıştır (ya da oturtulmak istenmemiştir), bu durumda ben de vergi veren bir vatandaş olarak şu soruyu sorma hakkını kendimde bulurum : madem bu okullardan mezun olan kişiler eğitim aldıkları konularda çalışmayacaklar, bu okullar için harcanmış onca para havaya atılmış olmuyor mu? bunun bir sürü para harcayıp tıp fakültesi açıp, sonra da mezunlarını alakasız iş kollarında istihdam etmekten farkı nedir? bu ne kadar post efektif bir durumdur?
ikincisi de ortaöğretim kurumlarında birbirinden bu denli farklı standartlarda eğitim vermek aklı başında hiçbir devletin eğitim programı olamaz, olmamalıdır. bunu yapmak daha gencecik yaşlarında kendi eliyle vatandaşları arasında kamplaşma yaratmaktır.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
