hurma

  1. içinde bulunduğumuz günlerin özelliği itibariyle tüketimi had safhada bulunan; islam'ın şartı olmamakla beraber * gelenek açısından bakıldığında oruç açma eyleminin birincil koşulu olan ve afrika / arap yarımadası ağırlıklı üretmi bulunan; ancak yurdumun da güney kıyılarında yetiştirilip pazara sokulmaya çalışılan (debelenen demek daha doğru olur belki de) meyvenin adıdır.

    daha magazin ve güncel bir iki kelam etmek gerekirse; ülkemizde de en çok medine, mekke, tunus menşeili olanı tüketilmekte. öyle ki satıcılar tarafından satılmama korkusuyla kudüs hurması adıyla sürülen; (ürettiği hemen her şeyin genetik yapısıyla oynayan; sattığı tohumlardan elde edilen hasattan ikinci bir seri tohum elde edilemeyen, böylece satış yaptığı her çiftçiyi her yıl yeni sürüm tohum almak zorunda bırakan ülke olan) israil hurmasının yüzüne bile bakan olmamakta; hatta "şu mübarek ayda katil hurması satmaya utanmıyor musunuz?" gibi tepkilerle bile karşılaşılmaktadır.

    esas olansa kuru kuruya, yahut yaygın antisemitizm hastalığına yakalanmışçasına bomboş ve sadece 29 - 30 gün boyunca ve yine sadece hurmaya karşı sürecek bir boykotla bir yere gidilemeyecek olmaktır; senenin geri kalan kısmında tarlalarını boş bırakmaları karşılığında para almaya zorlanan, üretim yapsa dahi ithaliyle yarıştıramayıp malını pazarlayamayan, bize yıllardır "gelişmekte olan tarım ülkesi" diye anlatılıp tatlı rüyalarda kalan yurdumun çiftçisinin 11 ayın sultanı dışında da yaşadıklarıdır; artık milletin efendisi olmadıkları aşikardır aşikar olmasına ama, hala yapacak bir iki şey kalmıştır çünkü. nokta.
    (doktorcuk 30.09.2006 18:27)
  2. butun gun aciktiktan sonra iftar zamani gelip cattiginda sofrada ilk yenilen sey olmasindan dolayi daha bir kiymetli ve belkide bu yuzden tadi daha bir guzel gelen iftariyelik.
    ozellikle cekirdegi cikarilmis, icine badem, ceviz, vs. konulmus versiyonlari "gel beni ye" der.
    (blink 02.10.2006 18:31)
  3. 8000 yıllık tarihi olan ve özellikle ramazanda iftar sofralarımıza renk katan mucizevi meyve hurma, 200'e yakın çeşidi ile çoğunlukla anavatanı Kuzey Afrika ve Arabistan yarımadasında yetişir. Türkiye’de de Datça ve Gölköy hurması olmak üzere iki tür bulunmaktadır. Hurma ağacı palmiyegiller (Arecacea)familyasına mensup olup Latince ismi Phoenix dactylifera’dır.

    Hurma ortasında zarımsı kabukla sarılı tek çekirdek halinde tohum bulunan çok tatlı, etli ve besleyici bir meyvedir. Her güzel şey gibi hurmayı da elde etmek gayet zahmetlidir. Çünki hurma ağacı çok nazlı ve hassas bir ağaçtır tabiri caizse çocuk gibi bakım ister. Hurmanın yetişmesi için iki önemli unsur çok önemlidir; biri sıcaklık diğeri ise sudur. Yani tepesi güneşten, kökü sudan ayrılmamalıdır. Bununla ilgili güzel bir tabir kullanılır: ”Hurmanın başı cehennemde, kökü cennette olmalıdır”

    Hurma meyve olarak çok faydalı bir gıdadır. Hurmada insanın hayatını devam ettirebilmesi için gerekli her şey mevcuttur. Birçok gıdayı yiyerek ancak bir kısmını karşılayabildiğimiz yağ,protein,karbonhidrat,vitamin,mineral vs. hurmada fazlasıyla mevcuttur. Bu sebebten dolayı insan sadece hurma yiyerek hayatını devam ettirebilir. Başka hiçbir gıda da bu hususiyet yoktur. Bu sebep bile hurmanın mucizevi bir meyve oduğunu gösterir. Peygamber Efendimiz döneminde insanlar uzun zaman yiyecek bulamazlardı. Sadece hurma yerler,su içerlerdi. Ama hasta olmazlardı. Sahabi Hz. Aişe validemize “Efendimiz zamanında evinizde ne yer ne içerdiniz” diye sormuş. Hz. Aişe validemizde şu ibretlik cevabı vermiş; ”Evimizde bazen iki üç ay geçerdi de ateş yanmazdı, Esvedan yani hurma yiyip su içerdik.”(Buhari,hibe 1;Müslim,Zühd 28) İşte Resul-u Ekrem(a.s.m) Efendimizin hanesinde, aylarca sadece hurma yemekle hayatlarını devam ettiriyorlar. Bir hadis-i şeriflerinde de Peygamber Efendimiz hurmanın doyuruculuk ve kifayetini anlatmak için Hz. Aişe’ye “Ya Aişe evinde hurma olmayanlar açtırlar” (Müslim,et’ime 153; Darimi,et’ime 26) buyurmuştur. Bu sözü iki veya üç defa tekrarlamıştır.

    Hurma özellikle Araplar için ayrı bir yere sahiptir.Hurma için şiirler,şarkılar ve güzel sözler söylenmiş hatta eylül ayının 15’ini “hurma günü” kabul etmişlerdir.Arap Devletleri Birliği bu günü ortak bir kararla şenlik günü ilan etmiştir.

    Son zamanlarda yerli ve yabancı birçok bilim adamının da ilgisini çeken hurma ayrıntılarıyla incelenmekte ve ondaki cevher keşfedilmeye çalışılmaktadır.Hurmanın sadece meyve değil aynı zamanda doğal bir ilaç olduğu da anlaşılmıştır.Uzmanlar hurmanın özellikle lif, mineral ve fenol açısında oldukça zengin olduğunu söylemektedir.


    Hurma ağacı çok nazlı ve nazik bir ağaçtır. Bakımı da çok zahmetlidir, çok ihtimam gerektirir. Aynı ruh sahibi varlıklar gibi hassastır, duygusaldır, sürekli bakım ister.

    Hurma ağacı yaklaşık 25 m yüksekliğinde gövdesi kesilmiş dalların diplerinin kalıntılarıyla kaplı bir ağaçtır. Dallar arasında yetişen hurmalar salkım şeklinde olup yaklaşık 8-10 kg ağırlığında binlerce hurma taşımaktadır. Her ağaçtan 40-100 kg meyve elde edilir. Hurma ağcının ömrü de tıpkı insan ömrü gibi 60-70 sene, en fazla 130 senedir. En verimli yılları ise 15-40 yılları arasındadır.

    Hurma ağacı birçok ağaca nispeten daha kalın ve dik bir gövdeye sahiptir. Hurma ağacı sıcak ve sulu ortamda ancak meyve verebilir. Çekirdekten yetiştirilebilir ancak daha sıhhatli olması açısından kendi bünyesinden çıkan filizlerden(yavru) yetiştirilir. Bu yavrular bizzat ağacın gövdesinden çıkarlar ve belli bir zaman sonra yavru filiz sanki bir sezaryen ameliyatı gibi bir ameliyatla alınır, annenin yakınına bir yere dikilir.

    Hurma ağacının meyve verebilmesi için insan eliyle döllenme yapılması gerekir. Erkek hurma ağcından alınan polenler dişinin konması gereken yerine konulup, sarılır ve böylece döllenme sağlanmış olur. Eğer bu bir sene yapılmazsa o ağaç meyve vermez. Erkek hurma ağacına fahl (male palm), dişi hurma ağacına ise ünsa(female palm) denilir. Erkek hurma ağacının polenlerine “tal”denilir.

    Hurma ağacı meyveleri oluşumundan itibaren şöyle sıralanır: 1-hababuk, 2-belah, 3-büsr, 4-Rutab, 5-temr. Rutab yaş hurma diye bildiğimiz hurma şeklidir. Temr de kurutup yediğimiz şeklidir. Hurma oluşurken ilk üç aşamada yenmesi pek tavsiye edilmez. Rutab ve temr şekline gelince yenmelidir.

    Hurmanın gelişimi sadece tepesindeki ”gummar” denilen yerden olur. Gummar'a zarar gelirse ağaç ölür.

    Yapılan araştırmalara göre hurma ağacı sayısının ülkelere göre dağılım şöyledir:

    Irak: 32 milyon
    Suudi Arabistan: 11 milyon
    Cezayir: 10 milyon
    İran: 10 milyon
    Mısır: 8 milyon
    Tunus: 2 milyon
    Sudan: 2 milyon
    Hindistan: 2 milyon
    Fas: 1 milyon
    Amerika: 300 bin
    İspanya: 220 bin
    Meksika: 150 bin
    Filistin ve Ürdün: 50 bin
    Avustralya: 5 bin
    Güney Afrika :5 bin


    Hurma ağacı insanoğlunun yetiştirdiği en eski bitki çeşitlerinden biridir. Tam olarak bilinmemekle beraber 8000 yıl önce Babil’in en eski yerlileri Sümerler tarafından Hint Yarımadasının batısında yetiştirildiği düşünümektedir.

    Aynı zamanda eski Mısır’da da hurma olduğu araştırmalar sonucu ortaya çıkarılmıştır. Mısırlılar hurmaya “funu”ve “emet” ismini vermişlerdi. Eski Mısır’da evlerin tavanlarını hurma dallarıyla süsledikleri ve kabirlerine süs olarak hurmayı kullandıkları bilinmektedir. Araştırmalarda M.Ö.320 senesine ait bir kabrin içinde mumyanın yanında hurma dalları ve çekirdekleri çıkmıştır. Firavunlar dönemine ait reçetelerde birçok hastalık için hurmya müracaat edilirdi.

    Eski zaman Yahudi paralarının da üzerinde hurma resimleri görülmüştür.

    Hz.İsa(a.s)’ın doğumundan önce Kur’an-ı Kerim hurmanın varlığından bahsetmektedir. Bazı kaynaklarda Rabbimizin Meryem suresinde Meryem validemize hurma ağacını sallamasın ve taze hurma yemesini tavsiye etmesinden yola çıkarak doğum öncesi tüm gıdasının hurma olduğuna hükmetmektedirler.

    Irak’ta da çok eski tarihlerde hurmanın yetiştirildiğini görmüşlerdir. Babil ehlinin (Keldaniler ve Aşuriler) hurmayı çok kullandıkları yine tarihi kaynaklarda sıkça bahsedilmektedir.

    Tarih kitapları İspanya ve Portekizde tarih öncesinde hurmanın ekilip dikildiğinden bahsetmektedirler. Abdurrahman El-Dahil İspanya’ya hurma fidelerini getirip sarayın önüne dikmiştir.

    Amerika’ya İspanyollar tarafından 19. yüzyılda getirilmiş ve Meksika civarında yetiştirilmiştir.

    --alıntı--
    (hashacip 06.09.2011 19:40)
  4. ramazan sofralarının vazgeçilmez iftarlığı olan tatlı ağaç meyvesi.
    (diyojenist 02.02.2012 00:53)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.