siyaset ve hukuk felsefecilerinin asırlarca ortak bir tanım üzerinde uzlaşamadığı terim. kimilerine göre müeyyide ile açıklanır, kimilerine göre ise adalet, kimileri de eşitlikle açıklar.
halbuki uzun bir geçmişi var hukuk kelimesinin.
antik yunan ve eski roma'da bilhassa gelişmiş, bilim niteliğini kazanmıştır ki bugün antik yunan demokrasisi ile roma hukuk sisteminin sentezi anglosakson düzene olmasa da kıta avrupasına halen kaynaklık eder. karşılaştırmalı hukuk biliminin sınıflandırması da bu yöndedir.
fakat kısa ve öz açıklamayı vecdi aral başarmıştır. yukarıda sayılan ifadeleri tek bir cümlede toplayabilmek ve hukuk ifadesini bu tanımdan maddeler halinde açıklayabilmek pek de kolay bir uğraş değildir. öyleyse tanım nedir:
"hukuk, adalete yönelmiş toplumsal yaşama düzenidir"
vecdi aral; adaletin bir eşitlik düşüncesinden ibaret olduğunu, eşitliğinse benzerde bir sınır durumu olduğunu ayrıca da toplumsal yaşam olmadan hukuk bahsinin tarifinin pek güç olduğunu seneler evvel yazdığı "hukuk ve hukuk bilimi üzerine" adlı eserinde uzun uzun açıklar.
halen istanbul üniversitesi hukuk fakültesi bu tanımı muteber saymaktadır.
konulara vakıf olunmadığı ve terimlerin karşılığı iyi bilinmediği takdirde oldukça zorlayıcı olabilen hatta yer yer kalem dahi oynatılamayabilen çeviri alanı.
arapça "hak" kökünden gelir ve hak kelimesinin çoğulu olarak bilinmektedir.türk dil kurumu'na göre hukuk kelimesi, "toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünüdür".mecazi anlamda ise, ahbaplık, dostluk anlamında da kullanılır.
her zaman, her yerde, herkese lazımdır. bir devlet için, kanun devleti değil hukuk devleti olmak esastır. bazı devletlerde, devleti yargı devleti yapmak isteyen yargıçlara rastlanır; o devletlerde, devletin bu tür bürokratların şerrinden muhafaza edilmesi şarttır. kim tarafından diyecek olursanız, cevabım hakiki olarak memleket ve millet sevdalısı idareciler ve hukukçular tarafından, şeklindedir.
hangi açıdan bakıldığına göre anlamı epey değişen "haklar" tanımıdır hukuk. eğer söz konusu hakları, toplumun yapısına; yani sosyal realiteye göre şekillenmiş haliyle ele alırsak -ki bu pozitif hukuk(var olan hukuk) olarak adlandırılır, o zaman o toplumda yazılı-yazısız tüm kaynakların içerdiği normlardır diyebiliriz. ancak, ulaşılması gereken, en üst temel hak ve özgürlüklerin çerçevesini çizdiği, insan olmanın getirdiği tüm hakları -ki buna da doğal hukuk(olması gereken hukuk) diyebiliriz- kastedersek, işte o zaman geniş anlamda haklardan, daha çok da genel ilkelerden bahsetmek gerekir.
ülkemizdeki haliyle ele alacak olursak; mevzuatlarda yer alan maddeleri, hükümleri uygulamaktan öteye geçmez hukuk kavramı.* ismi lazım değil hocanın da dediği gibi "hakimler, kanunların papağanıdırlar" bu ülkede. yani; meclisin onayından geçen kurallara hep beraber uyum gösterirsek, işte o zaman muhteşem bir hukuk ortamı sağlamış oluruz.*
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.