- eş anlamlısı 'öykü' olup bir olayın kısa bir şekilde yazılı veya sözlü olarak anlatılması/nakledilmesi manasına gelmektedir. edebiyatımızdaki bazı ünlü hikaye yazarları şunlardır: Ömer seyfettin, halit ziya uşaklıgil, hüseyin rahmi gürpınar, reşat nuri güntekin, refik halit karay, kemal tahir, ahmet hamdi tanpınar.
ayrıca, mecaz olarak 'aslı olmayan olay/söz' anlamı da vardır.
- yaşanmış ya da yaşanması muhtemel yazılardır. öykü olarakta bilinir. genellikle çok fazla uzun olmayan yazılardır.
- cahit külebi'nin bir şiiridir.
- alıntı -
senin dudakların pembe
ellerin beyaz,
al tut ellerimi bebek
tut biraz!
benim doğduğum köylerde
ceviz ağaçları yoktu,
ben bu yüzden serinliğe hasretim
okşa biraz!
benim doğduğum köylerde
buğday tarlaları yoktu,
dağıt saçlarını bebek
savur biraz!
benim doğduğum köyleri
akşamları eşkıyalar basardı.
ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem
konuş biraz!
- alıntı -
bu güzel şiir pop müzik bestecilerimizin de ilgisini çekmiştir;
alpay, 1984 isimli albümünde müjdat akgün'ün müziği ile bu şiiri şarkı formatında seslendirmiştir.
daha sonra modern folk üçlüsü elemanlarından doğan canku da bu şiiri besteleyip kendisi seslendirmiştir.
- hikaye, yaşamadığın ama yaşamak istediklerini kağıda dökmektir. yine de kağıt kalemle bir olduktan sonra bir de bakarsın ki, yaşamak istediklerini yaşadıklarınla anlatmaya başlamışsın. gariptir...
- yolda yürürken, birileriyle konuşurken, uyumaya hazırlanırken, aniden, birden birşey baskı yapmaya başlar, orada bir olay olmakta, birşeyler canlanmak istemekte, evet belki şuan kimsenin bundan haberi yok ama siz görmektesiniz, hissetmektesiniz o yaşanılanı ama aynı zamanda daha yaşanmamış olanı, içgüdü gibidir, kalem, kağıt olmaz bazen, ama o gördüklerinizi hemen yazıya dönüştürmeniz gerekir ve orda olanların hayat bulmaları lazımdır. bazen bir bakarsınız hayatınızı mı öyküleştiriyorsunuz yoksa öyküleştirmek istediğiniz hayatları mı yaşıyorsunuz anlayamazsınız ama buna rağmen o küçük diye bilinen, evrenleri tanımaktan mutlu olursunuz, bazen okursunuz, bazen yazarsınız. ve okusanız da yazsanız da sizin olur, siz istedikten sonra. hikaye, bir çoklu yaşam alanıdır. *
- *
yaşanmış ya da yaşanabilecek olayları, yer ve zaman belirterek temel kahramanlar çevresinde anlatan düz yazı türüdür öykü. dünya edebiyatının ilk öyküsü bocaccio'nun decameron adlı eseridir. türk edebiyatının ilk öyküleri ise mehmet nihat'ın müsameretname'si ile ahmet mithat'ın letaif-i rivayat'ıdır.
öyküler iki başlık altında incelenebilir:
1) olay öyküsü: başı, sonu belli bir olayın; yer ve zaman çerçevesinde temel kahramanlarla anlatıldığı; serim, düğüm, çözüm bölümlerinden oluşan, olay temeline kurulu öykülerdir. seri bu öykülerin dünya edebiyatındaki temsilcisi fransız yazar guy de maupassant olup bu sebeple bu tarz öyküye maupassant tarzı öykü de denebilmektedir. türk edebiyatındaki önemli bir temsilcisi ise ömer seyfettin'dir.
2) durum öyküsü: olay temeline kurulmayan, yaşamdan kesitlerin anlatıldığı; giriş, gelişme, sonuç bölümlerinden oluşan, yer ve zamanın olay öyküsündeki kadar net açıklanmadığı öykülerdir. dünya edebiyatndaki temsilcisi rus yazar anton çehov olan bu öykünün türk edebiyatındaki temsilcisi sait faik abasıyanık'tır.
- en çok gidenle kalana aittir.
Vampircik - 2005 - 2015
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.