higlander *, 1986 yılında yayınlanan serinin ilk filmi. başrollerini christopher lambert* ve sean connery* üstlenirler. serinin 2. ve 3. filmi, ilk film kadar etki yaratmayı başarmıştır.* fakat serinin 4. ve son filmi, hayranlarnı hüsrana uğratmıştır.* ilk film'in soundtrack'ini queen üstlenmiştir.*
1986 tarihli ilk ve 1992 tarihli ikinci filmin yönetmeni, russell mulcahy'dir. konusuna gelince, connor macleod (christopher lambert) adlı bir highlander katıldığı ilk savaşta öldürülür, ancak kısa zamanda yeniden hayata döner ve bir anlamda senseisi olup kendisini eğiten ramirez (sean connery)'den ölümsüz olduğunu, sonunda ne olduğu pek de belli olmayan büyük bir ödülün olduğu ölümsüzler arası bir 'son hayatta kalan kazanır'* oyununun parçası olduğunu öğrenir. dörtyüz yıl sonra, kendisini iskoçya dağlarında bir kez neredeyse öldüren ezeli düşmanı the kurgan/victor kruger ile son savaşı için bu sefer new york'ta karşılaşır. ölümsüzler yalnızca kafaları kesilince öldüğü için filmde bol bol kelle kaybedilir. lambert'ı fantastik/bilimkurgu filmlerinin aranan oyuncularından yapan, ramirez rolünde connery'nin çok eğlenceli bir performans sergilediği, queen tarafından yapılan nefis bir soundtrack'i olan (film masters of the universe ile açılır) film, fazla birşey beklemeden hoş bir seyirlik olarak izlenebilir. serinin sonraki filmlerinde tematik bütünlük bozulduğu için - çünkü ilk filmle hikaye tamamlanır - hayranları tarafından tutulmamıştır. ayrıca 1992-1998 yılları arasında connor'la aynı klandan, duncan macleod* 'un maceralarından oluşan bir tv dizisi de çekilmiştir.
özellikle büyük seslendirme ustası clancy brown ın victor kruger * olarak renk kattığı film. filmi defalarca izlememe rağmen hep yarım yamalak ve ortaları ağırlıklı idi.
filmin özellikle açılışta arenadaki kamera açısı o yıllara göre beni mest etti.
yine filmin başlarında bizim eleman * altında beyaz bir araba ile görülür ki arabayı ilk gördüğümde porsche 550 spyder sanmış yerimden zıplamıştım. ön kasa spyder a çok benzemesine rağmen kıç tarafı daha uzun, farların dizlimi daha farklı idi. 3 gündür arabanın modelini aranır dururum. hayır kamera içeriye de giriyor direksiyondaki porsche logosu gayet açık ortada yalnız torpidonun üzerindeki yazı oldukça uzun ve seçilmiyordu sonu sanki "he" ile bittiği belli gibi iken başı hiç "po" ya benzemiyordu. neyse aranılır durunulur sonunda aracın aslında unutulmuş eski bir dost; porsche 356 speedster olduğunu bulup içi rahatlattık.
hani derler ya eğer efektler veyahut müzikler filmin kurgusunun önünde gidiyorsa o film bi süre sallanıp yıkılmaya başlar. ama söz konusu film bir destan üzerine ise bunun tam tersi oluyor. her sahne her söz kafada canlandı mı o müzikler ile can buluyor.
yönetmen russell mulcahy in lambert ile highlander serisi dışında başka filmlerde de çalıştığını görmekteyiz.
connor macleod; "I am Connor MacLeod of the Clan MacLeod. I was born in 1518 in the village of Glenfinnan on the shores of Loch Shiel. And I am immortal."
süper müzikleri ve yaratıcı konusuna rağmen gerek filmin çekimi olsun gerek konunun işlenişi olsun bir türlü ısınamadığım ve overrated olduğuna inandığım film. evet 20. yüzyılda kılıç dövüşü fikri falan muhteşem işte kim ölümsüz olmak ister ki diye çığırıyor sevgili queen fondan fakat bir soğukluk, bir olmamışlık, bilemiyorum kült olmasına kült de, daha güzel çekilebilirmiş sanki. sorun efektler değil, tabi ki o çağda o kadar efekt oluyordu ona bir lafım yok, demek istediğim kafada hep bir soru işaretleri kalıyor, pek çok şey yüzeysel geçiyor, bu adam nasıl böyle oldu, niye böyle oldu, hep mi böyleydi, sadece tek bir kişi kalacaksa ramirez neden macleod'u eğitti, hadi diyelim ki eğitti ranirezle kurgan kapışırken macleod neredeydi, bilemiyorum, nedense sevemedim gitti şu filmi.
o değil de, filmi geç, clancy brown'ın sesi nedir öyle yahu? nasıl bir boğazın nasıl ses tellerin var senin amca?
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
