hat

  1. *çizgi, yazı, Ulaşım sağlayan bir taşıtın uğradığı yerlerin bütünü gibi çeşitli anlamları bulunan türkçe kelime. telefon hattı, demir yolu hatları gibi kullanıma ilişkin örnekler verilebilir.

    aynı zamanda; yırtmak, çekip koparmak, parçalamak, ayırmak anlamlarına gelen maya dilinde bir fiildir. mısır tarihinde sık rastlanılan bir kelimedir aynı zamanda.
    (fleur de lis 16.08.2006 01:00)
  2. ingilizce şapka demektir.


    ayrıca bir de hat sanatı vardır, arap harfleri ile güzel yazı yazma sanatıdır. önce şeyh hamdullah 17. yüzyıla kadar süren bir üslup geliştirdi, ardından hafız osman hat sanatını geliştirdi ve ardından gelenler hafız osman'ı izledi. hat çeşitlere ayrılmıştır, divani sadece divan ı humayun'daki belgelerde, siyakat mali belgelerde, daha kolay olan rik a günlük hayatta, sanat eserlerinde kullanılmıştır. hat sanatıyla uğraşan kişilere hattat adı verilir.

    bir hat örneği olarak ikinci mahmut'un tuğrasını şu adreste görebilirsiniz:

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Hat
    (queen tinorfithiel 16.08.2006 09:47 ~ 08.07.2007 21:41)
  3. arap harflerinin kıvrımlı bükümlü şekilleri, yazı ile ilgilenen herkese her zaman ilham vermiştir. ilk ayeti “oku!” olan bir dinin kitabında kullanılan bu harflerle uğraşmak kutsal, bu harflerle sanat eseri yazı örnekleri kaleme almak da tartışmasız bir yetenek kabul edilmiştir. kendi alfabeleri olmasa da hat sanatının en güzel, en ayrıcalıklı ve benzersiz örneklerini ise her devirde türk hattatlar vermiştir.

    hat, arapça’da “çizgi” ya da “bir satır yazı” demek. günümüzde ise “arap harfleriyle yazılmış güzel el yazısı” anlamında kullanılıyor. islamiyet’te resim, heykel gibi plastik sanatlara karşı bir yasak anlayışı bulunduğu için, sanatçılar kuran sayfalarından camilere, çeşmelerden resmi belgelere kadar süsleme sanatında farklı bir yol izlemek zorunda kaldılar. bu da islam ülkelerine özel geleneksel el sanatları ile süsleme sanatlarının doğmasına neden oldu. bir başka görüşe göre, sanatçıların güzel yazı yazmasının başka bir nedeni daha vardı: yazı, kutsal bir nitelik taşıyordu ve kuran’ın içeriğini de yazı oluşturuyordu. yine kuran’ın çeşitli ayetlerinde de yazının bu ilahi özelliğinden bahsediliyordu.

    yazıya verilen bu değer nedeniyle özellikle de osmanlı imparatorluğu döneminde hat sanatı ulaşabileceği en üstün seviyeye ulaştı. tarih kayıtlarına göre osmanlı hat ekolünün kurucusu kabul edilen şeyh hamdullah, yakut el-musta’sımi’nin yazılarını inceleyerek yazı sanatına osmanlı karakteri kazandırdı. osmanlı ekolü sayesinde yazının asıl görevi yanında estetik değeri de öne çıktı ve adeta islamiyet’te varolmayan resim sanatının yerini aldı. o kadar ki, ünlü hattatların çalışmaları tablo gibi çerçevelenerek duvara asıldı ve bu eserlere büyük paralar ödendi.

    güzel yazı örnekleri el yazması kitaplarda, fermanlarda, diplomalarda, cami iç ve dış duvarlarında, çeşitli yapıların yazıtlarında, mezar taşlarında, pencere kapağı ya da kapı kanadı gibi binaların ahşap bölümlerinde, halı bordürlerinde, kutu, vazo, tabak gibi gündelik eşyada da kullanıldı.

    hat sanatının ilk örneklerini kendi alfabelerini kullanan araplar’ın vermesi sürpriz değildir. abbasiler devrinde gelişmeye başlayan sanat, zaman içinde islamiyet’in yayılmasıyla birlikte arap alfabesini benimseyen türkler arasında da yaygınlaşmış ve bu sanatın en ayrıcalıklı örneklerini türkler sunmuşlardır. bilinen ilk önemli türk hattatı ise 13. yüzyılda yaşamış olan “amasyalı yakut el-musta'sımi”dir. hat konusundaki ilk ciddi ve kapsamlı çalışma ise 15’inci yüzyılda yapılmıştır. “amasyalı şeyh hamdullah”, aklam-ı sitte, yani 6 esas yazı diye bilinen yazı türlerini, her birinden örnekler çıkartıp yanlarına kurallarını yazarak bir araya toplamıştır. sultan 2. beyazıd'ın da yazı hocası olan şeyh hamdullah'dan günümüze kalan en önemli yapıtlar, bugün istanbul beyazıt camii'nin cümle kapısının üstündeki yazıt ile amasya beyazıt camii'nin yazıtıdır. aynı yüzyılda yetişen bir diğer ünlü türk hattatı da “ali bin yahya sofi”dir. sofi’nin ustalığından geriye kalan eserler arasında istanbul fatih camii kitabesi ve topkapı sarayı’nın sultanahmet çeşmesi’ne bakan dış kapısının kitabesi sayılabilir.

    osmanlı sanatının doruğa ulaştığı 16’ıncı yüzyıl, hat sanatında da yeniliklere sahne olmuştur. o dönemin en ünlü hattatı, yazı üslubunun yanı sıra tekniğine de yenilikler getiren isim “ahmet karahisari”dir. altın yaldızı mürekkep gibi kullanan, altın yaldızla yazılan harflerin dışına siyah kontür çeken, kalın harflerin içini çiçek motifleriyle bezeyen karahisari’nin en önemli çalışması ise istanbul süleymaniye camii’nin kubbesinde yer alır. 17’inci yüzyılda yaşayan “hafız osman” ise çalışmalarıyla pek çok hattatı etkilemiş, 3. ahmet ve 2. mustafa gibi sultanlara hocalık etmiştir. onun elinden çıkan kuran’lar, taş baskıyla çoğaltılarak tüm dünyadaki hemen hemen her islam ülkesine ulaşmıştır. hafız osman’ın çalışmaları, günümüzde de yazı sanatının en değerli örnekleri arasında yer almaktadır.

    “ünyeli ismail efendi”, “mustafa rakım efendi” ve istanbul'daki pek çok yapının yazıtını hazırlayan “mehmet esad yesari”, 18.yüzyılın ünlü hattatlarıdır. 19’uncu yüzyıl ise tıpkı hafız osman gibi değerli bir başka ismin, “kazasker mustafa izzet efendi”nin hat ustaları arasında yer aldığı bir dönem olmuştur. ayasofya'da bulunan ve yeşil üzerine altın yaldızla yazılan 8 büyük, yuvarlak levha, dünyanın en büyük celî sülüs yazılarıdır ve mustafa izzet efendi’nin en ünlü yapıtları arasında yer almaktadır.

    hat sanatının duraklama kaydettiği tek dönem cumhuriyetle birlikte başlamıştır. arap harflerinden latin harflerine geçilmesiyle bu harflere dayanan hat sanatı da uygulama alanını kaybetmiş ve hat, sadece cami süslemelerinde uygulanır hale getirmiştir. bu dönemin iki istisnası “mustafa abdülhalim özyazıcı” ile hamid aytaç”tır. halim özyazıcı’nın çalışmaları arasında azapkapı camii’nin kubbe yazıları, süleymaniye camii’nin şadırvan ayetleri, sokollu mehmet paşa camii’nin kubbe ve kuşak yazıları, beyoğlu ağa camii, izmir alsancak camii ve ankara maltepe camii’nin bütün kubbe ve kuşak yazıları bulunmaktadır. hamid aytaç’ın çalışmaları arasında ise istanbul şişli, söğütlüçeşme, paşabahçe, eyüp, kasımpaşa camii’leri ile ankara kocatepe camii’nin yazıları bulunmaktadır.
    “tuğrakeş ismail hakkı altunbezer”, “kamil akdik”, “emin barın” gibi hattatlar sayesinde unutulmaktan kurtulan hat sanatı, artık geleneksel türk el sanatları arasında sayılmakta ve güzel sanatlar fakültelerinin yanı sıra özel kurslar aracılığıyla da meraklılara öğretilmektedir.

    hat sanatında oluşan mektepler (ekol), hattatın kendi zevk ve anlayışına göre kendinden önceki büyük üstatları taklit etmesiyle oluşmuştur. örneğin hâfız osman efendi ilk olarak i. derviş ali'nin, daha sonra da hocasının yönlendirmesiyle suyolcuzâde mustafa eyyûbi'nin yazılarını taklit etmiştir. şeyh hamdullah ve hâfız osman'dan sonra tarz sahibi hattatlar arasında adı geçen ismâil zühdi efendi ise şeyh ve hâfız osman'ın en güzel harflerini seçerek kendi tavrını geliştirmiştir.

    (bkz: hat yazısı türleri)
    (bkz: hat araç gereçleri)
    (bkz: hattat)
    (hazeyame 06.07.2007 16:16 ~ 06.07.2007 16:40)
  4. yazının en güzel şeklidir. "iyi hoş da ben anlamıyorum bu eski yazıyı, mağdur bırakıldım" diyenler için aşağıda linkini verdiğim blogda, elin gavuru oturmuş, eski yazıları tercüme ederek *eserlere açıklama getirmiştir.

    (bkz: aramaya inanmak)

    http://bibliodyssey.blogspot.com/2006/06/zoomorphic-calligraphy.html
    (ricochet 28.08.2008 18:52)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.