Will Smith' in bir süper kahramanı canlandıracağı film, ilgi çekici fragmanıyla dikkatleri üzerine topluyor. Film, ne yönde kullanacağını bilmediği doğa üstü güçlere sahip olan sorumsuz, sakar Hancock' un nasıl bir süper kahramana dönüştüğünü anlatıyor.
başrollerini jason bateman, charlize theron ve will smith in paylaştığı 2008 yapımı film.
filmin yönetmeni az da olsun kendine bi isim edinmiş peter berg tir.
hızlı başlayan, sonra yavaşlayan yani bilindik hero filmlerinin tam tersi modta giden zaten bir garip hero yapımı olan kötü bir filmdir hancock. anti-hero filmi diyenler oldu film için ama ben anti-hero lukla alakası olduğunu sanmıyorum, o bambaşka bir kavram. burada daha çok sıradan bi adamlık var. hero, kendini kahraman görmeyen sahoş bir adamdır. kahraman görmemekten kastım kendini halkın sevgilisi görmeyen. ve bu yüzden içine kapanık yaşar, ancak yinede üstüne düşen heroluğu * yapar.
film gerçekten çok kötü. will smith bile kötü oynamış. daha doğrusu yine az idare filmi götürüyor ama will smith gibi bir adamdan beklentilerimizin fazlalığından göze böyle görünüyor olsa gerek.
yani yönetmenin değilde özellikle senaristlerin yediği bi haltır bence bu. çünkü elinde böylesine sağlam bi konu varken bu kadar mı kötü kullanılır. vincent ngo zaten pek tecrübesi olmayan bir adamdır. ancak senaryoda the x files a bir dünya bölüm yazmış vince gilligan dan bu kadar kötü bi senaryo görmek hayalkırıklığı yaratıyor. bu kötü senaryo daha nasıl kötü çekilir acaba diye de son topu peter berg e atmışlar, ortaya hancock çıkmış.
ve film hiçte halktan olan kahraman havası vermiyor. sokokta yatması onun bizden olduğunu göstermez. zaten kendisi de filmde vurguluyor hancock, ben toplumdan soyut, yalnız bi kişiliğim diye. film üzerine bizden bir kahraman diye söz eden eleştirileri okuduğumda dumur oldum resmen.
hala iddia ediyorum ki gerçekten bizden olan, bizim gibi düşünüp, bizim gibi duyguları olan tek kahraman hala anakin skywalker karakteridir ve hancock bize gösteriyorki daha uzun bir süre kimse aninin eline su bilem dökemez.
filmin görsel efektlerini ise spi ve furious fx gibi sevdiğim firmalar yapmış. ancak artık başka işlerine olduğuna mı, yapımcılarn bu noktaya fazla bütçe ayıramamasından mıdır, pek üstünde durulmamış ve ne kadar muhteşemmiş gibi dursada bence sırıtmakta.
filmin yönetmeni peter berg olduğundan ve yeni dune filmini çekecek olduğundan film için hayli heyecanlanmış idim. ancak şimdi 2011 de gösterime girmesi planlanan yeni dune filmi için pek iyi hayaller kurmamaktayım.
**
I am Legend filmi ile kahramanlık filmlerine bir yenisini ekleyen Will Smith'in, son süper kahramanlık denemesi.
Amerika Birleşik Devletleri'nin, tarihi açıdan benim hayatım kadar dahi kayda değer bir geçmişe sahip olmamasını ve bu yüzden bütün eforlarını süper kahramanlar üzerine harcadıklarını biliyoruz. Her ne kadar burada ki sinsi yaklaşımı biliyor olsamda, fantezinin bende hissettirdiği tarifsiz duygudan ötürü, bu türe karşı bir zaafım var, itiraf etmeliyim.
Süperman, Batman, Spider Man, X Men, Hellboy vb süper kahramanlar beyazperde de çok fazla sanatsal olmayan, daha çok aksiyona yönelik filmler olarak karşımıza çıktı *. Bu filmler de süper kahramanlar hep belli formata sahipti. Giydiği kıyafetler, yaptığı hareketler farklı da olsa, karakteristik açıdan en büyük ortak özellikleri "sorumluluk" bilincinde olmalarıydı. .
Hancock, bu sıradanlığı biraz olsun değiştirmek adına farklı bir süper kahramanlığı sorguluyor. "Sorumsuz" bir süper kahraman profili çiziyor ve Marvel, DC Comics gibi çizgi roman yapımcılarının pek el atmadığı * bir bakış açısıyla farklı bir film ortaya koyuyor.
Hancock, sokaklarda yatan, alkolik, kaba, insanları bir şekilde kurtardığı halde çevreyi milyonlarca dolar zarara uğratan ve halkın büyük kısmının nefretini kazanan bir süper kahraman. Karşılaştığı bir "yaşam koçu" ona iyi bir kahraman olabileceğini söyler ve hikâye Hancock'un git gelleriyle ilerler.
Filmin bu noktada senaryosunda sürprizler taşıdığını ve hiç sıkmadan sizi sonuna kadar götürdüğünü söyleyebilirim.
Arkasında Marvel veya DC Comics gibi devler bulunmadığı için Hancock'tan bir IronMan veya Batman bütçesi beklemek doğru olmaz. Bu açıdan filmin ayrıca değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Ben Hancock'u beğendim. Farklı bir süper kahraman profili ve will smith var. Daha ne olsun:)
olağanüstü eğlenceli bir film. öylesine başına oturdum, süper keyif aldım. ayrıca bilimum "süper kahraman" hikayesi ile de dalga geçiyor. sıradan bir film değil. ben çok başarılı buldum.
--! spoiler !--
peşinden koşduğu suçluların arabasında yaptığı " senin kafanı onun poposuna sokarım" zincirleme esprisinden sonra bu garip olayı düştüğü hapishanede gerçekleştirerek beni gülmekten yerlere yapıştıran film kahramanı - film.
--! spoiler !--
will smith'in harikulade bir performansla canlandırdığı hancock'un aidiyet duygusunda bir gedik var. hatırlamadığı bir geçmiş, sınırlarını bilmediği ve kaynağını açıklayamadığı bir güç... üstüne yalnızlık...bir de sosyal izolasyon... buyrun antisosyal kahraman! alışveriş merkezlerine ya da festival meydanlarına dalıp kalabalıkları paralamadığına dua edelim. charlize theron, kendi halinde ev kadınlığından öfkeli süper kahramana, oradan da kalbi kırık süper kahramana öylesine ustalıkla geçiş yaptı ki, hayran olmamak elde değil. film hiç beklemediğim bir şekilde drama ve romansa dönüştü.
mary*, hancock'ı evin duvarından dışarı fırlattıktan sonra, hancock bir arabanın tuz-buz olmuş ön camı üzerinde şaşkın şaşkın yatarken anladım ki, insanın hayatında kendisine meydan okuyacak biri/bir şey olmadığında, mana ortadan kalkıyor. bazen hayat bu işlevi üstleniyor ve kendisi bize meydan okuyor. içinden geçerken zor gelse de, kimi dönemeçler bizi, tam da olmak istediğimiz kişi yapıyor.
çok geç izleyebildiğim film. o da yarısından itibaren. sonunu da kaçırdım zaten. arada da bi dolu telefon çaldı.
(ben de anlamadım valla o nasıl izlemek.)
önüne gelene "good job!" diyen şaşkın bir süper kahraman. güzel filme benziyor.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
