sokakta yürürken belki yanımızdan geçen ve farkında olmadığımız, bir yerde oturup muhabbet ederken 2 yan masadaki el ele tutuşmuş birbirlerinin gözüne bakan ve 2 dakika sonra öpüşen çiftin içinde olan, kalabalık bir yerdeyken çekilen bir fotoğrafta arkadan yürürken beliren, hayatımızın bir anında muhakkak ıskaladığımız, ulaşamadığımız ve günün birinde yani en uygun günde yoldan geçen başka birinin karesinde olmak yerine bizimle birlikte aynı karede bulunacak olan beklediğimiz, özlediğimiz..
bostancı dolmuş kuyruğunda sen başta ben en
sonda öylece beklemişizdir. sabah 7:30 vapuruna
sen koşa koşa yetişirken, ben yürüdüğümden
kaçırmışımdır. aynı anda başka insanlara, seni
seviyorum demişizdir. mutlak güven duygusuyla,
başımızı başka omuzlara dayamışızdır olamaz mı?
olabilir.
bazıları için, yirmi yaşındayken etrafa bakınıp da "nerede bu kadın (ya da adam)" diye düşünürken, dünyanın bilinmez bir yerindeki akla gelmeyecek bir hastanede doğmakta olan, zamanı gelince yazgının bir yetişkin olarak karşımıza çıkaracağı, karşı cinsten bir bebektir.
umutla her yönden süper bir insan olacağına dair beklenendir. çok beklenir... çünkü nihayetinde o da herkes gibi mükemmel olmayan bir insanoğludur.
mutlu sonla bitsin diye başlanandır. hayırlısı olsundur*.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.