feminizm

  1. toplumsal cinsiyetin yarattığı eşitsizliğe karşı mücadele eden ve bunun dışında iktidar üzerine de odaklanan düşünce yapısı.
    bilmeyenler ya da anlamak istemeyenler tarafından erkek düşmanlığı olarak adlandırılırsa da aynı mantıktan gidilirse erkeklerinde direk kadın düşmanı olduğu sonucuna varılabilir.

    alttürleri

    * ekofeminizm
    * fransız feminizmi
    * radikal feminizm
    * liberal feminizm
    * lezbiyen feminizm
    * marksist feminizm
    * sosyalist feminizm
    * pop feminizm
    * ıslamcı feminizm
    * ruhsal feminizm
    * maddi feminizm
    * postmodern feminizm
    * varoluşçu feminizm
    * pro-seks feminizm/
    seks-pozitif feminizm
    * post-kolonyal feminizm
    * amazon feminizm
    * kültürel feminizm
    * anarko-feminizm
    * Ãœçüncü dalga feminizm
    * kadınizm/kadıncılık

    (bkz: radikal feminizm)
    (bkz: feminist)
    (berci kristin 05.09.2006 16:50)
  2. altının kazındığında bu kadar derin ve karmaşık olduğunu bilmediğim, kadınsal sorunların toplumsal düzeye çıkarılması felsefesine feminizm denir.

    bir erkek bunaldığında, kızdığında, bıkkınlık duyduğunda bununla nasıl baş ediyorsa, kadınların tam tersi olarak bu durumu tüm insanlığa mal etmeleri, hatta evrenselleştirmeleri.

    "kadın hakkı yoktur, o hakkı olsa olsa dönek hakkı'dır" mottosunun ne kadar yanlış olduğunu gösteren düşünüş tarzı.


    (kont dracula 05.09.2006 17:13)
  3. tüm dünya toplumlarında kadınların erkek egemenliğine karşı açtığı savaşın ismi. ezilmişliğin veya ezilmişlik duygusunun gün yüzüne çıkmış hali. temelde desteklediğim bir toplumsal hareket. ama tutupta fiziken kadınların yapması imkansıza yakın olan şeyler için bir kadının kalkıpta feminizm adı altında neden bu hak kadınlara tanınmıyor neden sadece erkeklere has diye tartışılmasıda birazcık saçmadır. hertürlü maddi olanağı olan entellektüel bayan yazarların, oturdukları yerden erkekleri eleştiri oklarına tutması ve bunu feminizm adı altında yapması, bu kavramın yanlış anlaşılmasına sebep olmaktadır. feminizm bir erkek düşmanlığı değildir, feminizm kadının yaşadığı toplumda hakkını savunma amacıdır. yaşadığı ortamda kendi cinsinden biri tarafından haksızlığa uğrayan kadının hakkını savunmada feminizmin amaçlarıdan biridir. ama kadının kadına yaptığı haksızlığa göz yumacaksın, bu haksızlığın aynısını erkek yaparsa mangalda kül bırakmayacaksın. bu sadece feminizm, "erkek düşmanlığı"dır anlayışın ortaya çıkmasına sebep olur.
    (exi 07.09.2006 17:52)
  4. 1920 li yıllarda amerikada ortaya çıkan, 60 lı yıllarda ivme kazanan akım.

    erkekler tarafından yönetilen bir gezegende yaşanıldığı gözönüne alınırsa, yine erkeler tarafından üretilen ve kadın haklarını savunmayı kendine misyon edinmiş bu akım, sendikaların kapitalist sistemde oynadığı rolü, yani emniyet sübabı rolünü üstlenmektedir. çocuk-geçim gibi sıkıntılardan bihaber köşe yazarı-yarıaydın-menepozun eşiğindeki hanımağalarımız, sosyal bir çaba göstermek, hala yaşadığını ve bu yaşamın bir parçası olduğu gerçeğini pekiştirmek için, kah köylü kadınlardan kah çanakkalede top tüfek taşıyan kadınlardan dem vurarak türkiyede kadın hakları adına birşeyler yaptıklarını sanarlar... sonrada türkiyede feminizm işlevsiz ve sığ bir bakış açısına mahkum olmuş denildiğinde inanılmaz tepki verirler...


    orjin noktası, kadınların tabiatı gereği sahip oldukları hakları kullanması olan fikir, bugünlere ve türkiyeye geldiğinde, erkeği alt edilmesi gereken rakip-geçilmesi gereken yarış atı olarak niteleyen bir hal aldı.
    kadının bir gün içerisinde ne kadar çalıştığını hesaplayarak ortaya parasal olarak bir rakam koyan ve " bu ederde iş görüyorsun, kocana ihtiyacın yok" fesatını hanelere sokacak kadar zıvanadan çıkan, daha kadın bile olamamış ufacık kızçocukları adına minicik bir hamle yapmayan, özgürlüğü istediğiyle yatmak sanan, tuzu kuru hanımlara sorulur elbet birgün; her erkeğe bir porno site düşecek haldeyse, basit bir dondurma reklamında bile oral sex yapan kadın imajı veriliyorsa, kadın vücudunun pazarlanmasını yeri geldiğinde arz-talep, yeri geldiğinde " özgür olsun istediğine verme hakkı olsun" diye yorumlarsan; mardinin bilmem ne köyünde 15 çocuklu kadına doğum kontrolü önermeyle, yediği tokattan dolayı kadını mor çatı-pembe panjur-turuncu şifonyer gibi kuruluşlara götürüp gerisin geri evine dönmenle kaç kadının hakkını teslim etmiş oluyorsun meraktayım...
    evrensel anlamda kadının, soyut bir meta olmaktan da öte, ederi olan bir meta haline gelmesini göremiyor ve bunun için bir çaba sarfetmiyorsan, bu masturbasyonel eylemlerle varacağın yer, yola çıkmadan önce durduğun yerdir.
    duygu asena ve saz arkadaşları... müthiş gayretleriyle, nefret edilen ideolojiler listesinde bir numaraya taşıdılar sağolsun feminizmi. ha bir fikir akımı mıdır feminizm, tartışılır... ve sonuç " pek değildir " çıkar...
    ......
    feminizmin bir düşünce akımı olmadığını, toplum yönetimi- dinler- gelenekler- ekonomi vb. beşeri organizasyonların tamamında yer alan " kadının düzendeki yeri" başlığının, birbiriyle ilintili olarak feminizme kaynaklık ettiğini gördüğünüzde anlıyorsunuz. bu sebepten, iki teorisyen sayıp, hiç olmamış birşeyi keşfetmişçesine bir sarhoşluğunu yaşamak yerine, feminizme kaynaklık eden fikirler ve organizyonlar hakkında bilgi sahibi olup, bunu akıl* süzgecinden geçirip, ruhunuzda açılan pencereyle nihayetlendirmek yerinde olacaktır.
    kadınlar adına kendini gerçekleştirmeye çalışan feminizm, - mahalli sığlıktan olsa gerek- ülke sınırları içerisindeki kadınlar adına birşey yapmaya çalışırken, feminizmin orjin noktası olan "tüm" dünya kadınları tamlamasını unutmuş, erkek düşmanlığıyla feminizmi birbirine teğet geçet iki tutum haline getirmiş, neyi- nasıl- ne ölçüde yapacağını bilmeyen insanlar tarafından savunulmaya başlamıştır.

    sistemin kadınlara uyguladığı yöntemi, " hakkının yenmesi", " dayak yemesi", "zulüm görmesi" gibi başlıklarda doldurmak yerine, " kadının metalaştırılması", ana başlığında görmek daha yerinde olacaktır. ki bir adım daha geriye atıp baktığınızda, "kadına meta gözüyle bakan erkek yaratma projesi" nin de siluetini görmüş olursunuz.
    hal böyleyken, parçalara bakmaktan bütünü göremeyen, " hak" gibi " erdem" gibi kavramlar adına mücadele verirken, bunu erkeğe düşmanlık- kin duyarak yapan, yürüdüğü patika yolu hedefe ulaşacağı tek yol zannedecek kadar sabit insanların verdiği feminist (!) mücadelenin kıymeti kendinden menkuldür!

    feminizm üzerine yazdığım entrylerden dolayı, tüm entrylerime " - " vermeyi misyon edinmiş çocukça bir mafya kurulmuş, kutlarım... **))
    (gri 13.09.2006 00:31 ~ 15.05.2007 00:33)
  5. eril erkliginden cıkan ve fakat kadının meta olarak özgürleşmesini savunur noktaya gelen, adalet duygusunu kadın "erilligine" kurban eden, iktidarın kavramları ile felsefe yapan ve kendisini karşıtına göre konumlandıran akım. "düsünce" akımı mıdır bilinemez ama kapitalizmin önlenemez kuşatıcılığında en fazla prim yapan söylem diyebiliriz.
    (zapataist 13.09.2006 09:47)
  6. kadnlarda ismi bulunmu ama erkeklerin haklarn korumaya ynelik bi isim bulunamam (masculizm olabilirmi?) dnce akm.
    (aelfriccrowley 18.09.2006 23:35)
  7. feminizm kadın üstünlüğünü değil kadın - erkek eştliğini savunan bir akımdır. eğer feminizm diye bir akım çıkmışsa erkekler kadınlara üstünlük sağlamaya, egolarını tatmin etmeye çalıştığı için çıkmıştır. o mor çatı - pembe panjur - turuncu şifonyer diye dalga geçilen kuruluşta erkekler yüzünden mağdur olan kadınlar vardır. bu noktada onları kurtarmaya çalışan diğer kadınların bu duruma ne kadar ilgi gösterdiğinden çok mağdur olan kadınların niye orada olduğu daha önemli.. mardin' de ya da diğer kırsal kesimlerde o tokadı o kadına bir başka kadın atmıyor herhalde. yani bir erkek çıkıp da o tokadı atmasa kadın da mağdur olmayacak. dondurma reklamındaki oral seks veya her erkeğe bir porno site düşmesi mardin' deki ve diğer kırsal kesimlerdeki erkekleri pek alakadar etmiyor. bu nedenle onlar yakınlarında bulunan kadınları biliyor, tanıyor ve eziyorlar. her gün ana haber bültenlerinde mayolu, bikinili kızları görmeye feministler de meraklı değil, aksine şiddetle karşı. kaldı ki bu porno siteleri hazırlayan, bu reklamları çekenler de erkek.. işte burada da erkeklerin kapitalist düşüncesi ortaya çıkıyor. sırf reyting ya da pirim yapma uğruna bir iki kızı kandırıp maddiyatı kullanarak onları böyle bir duruma itiyor, daha kötüsü bu duruma alıştırıyorlar.. sonuçta da ortaya günümüz mankenleri vs çıkıyor. eğer mağdur kadınların gerçekten soyut bir meta olmaktan öte ederi olan bir meta olması isteniyorsa feministlere destek olunmalı. olunmalı ki onlar da mağdur kadınları sadece mor çatıya bırakmakla kalmasın. onlara nitelikli bir yaşam sunsun. ya da bir şekilde erkekler hemcinslerine engel olsun ki kadınlar mağdur olmasın, hakları yiyilmesin ve feminizm adlı bir akıma gerek kalmasın. öyle bir dondurma reklamı da bütün feministlere mal edilmemeli ve şehvet duyguları bir dondurma reklamıyla kabaracak kadar basit olmamalı.. ayrıca feminizmi detaylı araştıranlar bir fikir akımı, kurtuluş çabası olduğunu görürler. ayrıca insanın sadece maddi anlamda eşine ihtiyacı olmaz. bu nedenle feministler ekonomik özgürlüğümü kazandım artık eşime ihtiyacım yok düşüncesinde değiller. erkekler para kazanınca eşlerine ihtiyaçları olmadığını mı düşünüyor ki bayanlar da öyle düşünsün.. hem kız çocukları adına minicik bir hamle yapmıyor dedikleri feministler 'haydi kızlar okula' ve 'baba beni okula gönder' kampanyalarının en büyük destekçisi. kaldı ki bu kızları okula göndermek istemeyen de yine erkekler. yani o kız çocuklarını okutmayarak mağdur eden de yine babaları. bu kampanyalarda velileri ikna etmek için köy köy dolaşan insanların da büyük çoğunluğu feministler.. yani feminizm sanıldığı gibi bir iki köşe yazarından, duygu asena dan ve konken oynayan kadınlardan ibaret değil. ama bence kadınların okuyup bilgili olmasını ve ekonomik özgürlüğünü kazanmasını bu kadar kompleks haline getirmemelidir erkekler. korkmamalıdır yani okumuş kadınlardan.. öyle tırsmamalıdır hemen. unutulmamalı ki ülke ancak bu şekilde çağdaşlaşabilir. bu başarılı kadınları lekelemek için de teşhircilik kullanılmamalıdır... hiçbir feminist de zaten özgürlüğü istediğinle yatmak olarak tanımlamıyor. böyle tanımlayanlar da feministler değil bir iki kendini bilmez kişi.. bazı kişilerce lezbiyenlik feminizm yüzünden ortaya çıkmıştır diye düşünülüyor. kaldı ki lezbiyenliğin ortaya çıkması için feminizm ya da bunun gibi herhangi bir akıma gerek yok. hadi diyelim lezbiyenliğe neden olarak feminizm gösterildi. o zaman gay liğin ortaya çıkmasına hangi akım neden oldu ? erkekler neden eşcinsel olabiliyor o zaman? yani feminizm kötülenecekse bile böyle sıradan bir bahane yerine daha geçerli nedenlerle kötülenmelidir. dediğim gibi eğer kadın hakları erkekler tarafından yiyilmeseydi feminizm de ortaya çıkmazdı.. feministler sadece kadın haklarını savunuyorlar. zaten erkeklerin de hakları yiyilmiyor ki savunulmaya ihtiyaçları olsun...
    (everest 04.10.2006 18:30)
  8. sadece bir organa göre insanları kategorize edip, özgürlüklere el atan. kadınları koruyorum derken erkekleri unutan hastalıklı düşünce. insan yahu erkek de, kadın da! ötesi mi var. insan yahu!!!

    sen kadını alıp bu iyidir, erkeği alıp bu barbar dersen oldu mu? bu faşizm değil mi?

    şimdi hemen biz erkekleri ezme derdinde değiliz denilecek, yahu nasıl değil. bir tarafı kayırınca ortaya çıkan sonuç nedir?

    şeytan diyor git brezilya'ya. orada erkekkler %45'i kaplıyor nüfusta... kıymetimiz bilinir en azından.

    ilgili başlık oalrak;
    (bkz: faşizm)
    (tulkas 01.02.2007 14:32)
  9. bir kadının sadece cinsiyetinden dolayı öldürüldüğü yerde insan hakkı diyenler safi tebessüm uyandırırlar.

    cinsiyetimden dolayı eziliyorsam, evde ücretsiz çalışan köle isem, erkek kardeşim, babam, dayım, amcam tarafından öldürülebiliyorsam, ekonomik olarak hangi sınıftan olursam olayım; mahallenin, okulun, toplumun ya da tüm ülkenin namusu, ailenin ikincil öneme sahip kişisi isem varolsun feminizm.

    feminizm cinsler arası her türlü tahakkümü reddeder. erkek düşmanlığı olduğunu söyleyen her arkadaşın bu konu ile ilgili en az bir kitap okumasını, hazmetsini ve posasını çıkarmasını rica ederim. sonra eylemliliğe geçeriz.
    (berci kristin 01.09.2007 10:21)
  10. Kadınlar özgür olmadan erkeklerin de özgür olamayacağının farkına varabilen erkekler tarafından destek gören, kadının kurtuluşuna dair bir ideolojidir..

    Anlamını bilmeyen erkeklerin ne olduğunu bilmeden karşı çıktıkları kavram.

    Erkek düşmanlığı olarak yanlış yorumlanan aslında kadınlar için eğitim,sosyal hayat,evlilik kurumu,hukuk alanlarında erkekler için eşit haklar talep eden bir akımdır

    bazen kadınların da yanlış yorumlayıp abarttıkları bir kavram. "erkekler iğreanç hepsi aynııı" diyen leybiyenliğe bir adım yaklaşmış insanlar feminist değildir psikolojik sorunludur.

    Amerika'da 1920'de kadınlara oy hakkı verilmesini sağlamış bir akım.

    Ne demek oldugu feministten feministe degisebilecek bir kavramdir.

    Bir çok çeşidi vardır ve genellikle araştırılmadan hepsine birden yorum yapılır

    Erkeklere bir kadın tarafından doğurulduğunuzu unutmayın diyen akım

    Feministler evlenmez diye bir yanılgı vardır kesinlikle yanlıştır. Tğrkiye ye feminizm evli kadınlar tarafından getirilmiştir hatta türkiyeye geliş sebebi de doğum kontrolü gibi bi hak elde etmekti sanırım tam olarak hatırlamasam da

    Son araştırmalara göre yatakta erkekleri daha çok mutlu ettikleri sonucuna varılmıştır.
    (devrimgzde 15.06.2008 00:18)
  11. yaratılış mitlerine göre ilk feminist olarak lilith'i göstere biliriz. adem gibi topraktan yaratılan lilith adem'in ilk karısı. fakat adem ile birlikte olacakları zaman altta olmak istememesi ve bunu eşitsizlik olarak adlandırdığı için adem'i dahası cenneti terk etmiştir. ilk düzene baş kaldıran kadın olarak geçer mitlerde. tabi bundan sonra yaratan adem'in kaburga kemiğinden havva'yı yaratır. daha sadık, daha uysal ve daha kontrol edilebilir olsun diye.
    (mcleod 15.06.2008 01:21 ~ 15.06.2008 02:17)
  12. erkek kadın kimliklerinin, cinsiyetlerin yeniden tasarlanmasını savunan perspektif. ama yine kadın erkek olarak. cinsiyetler yok olsun dense mesela, daha makul karşılanır. bu durumda dileyen dilediği kimliği seçebilir 2 değil belki bin kimlik arasından.

    revize, yeniden tasarlama yönüyle statükoya başkaldırı feminizm. eşitlik deniyor, sürekli dillerdirdiğimiz erkek egemen toplumum imajını değiştirmek için erkeğe atıf yapılıyor, erkek-kadın eşitliği isteniyor. aynı pozisyondaki kadın erkekle aynı muamele görsün demekse bu, hiç de kadınların tercih edeceği bir durum değil.

    boğaziçi ünv. tiyatro klubünden feminist arkadaşlar bir yere sandalye taşırken, bi çocuk gelip yardım etmek istiyor. kızıp, rencide edip izin vermiyorlar. "ne yani biz beceremez miyiz" diyorlar. ne kadar kadının tarafında görünseler de, doğasına aykırı bir pozisyona sokuyorlar onu. kadın yine memnuniyetsiz, sandalye taşımak istediği falan yok çünkü.

    erkek egemen toplumun sorumlusu da yine kadın görülüyor erkeklerce, "siz egemen olsaydınız" deniyor. oysa zaten erkeğe toplumun biçtiği rol bu, itiraz etmiyor yenileri, anneler de itiraz etmiyor, ezilen kadınlar oğullarını başka kadınları ezecek şekilde yetiştiriyor. bilirsiniz, nazi kamplarında görevlendirilen yahudiler de kötü muamele ediyor diğer yahudilere.

    "kadına cinsel obje değil insan muamelesi yapılsın, bu gözle bakılsın." kimse itiraz edemiyor bu bakış açısına etik değerlerimize de uygun olduğundan. ama kadının elinden işvesini, cilvesini, vücut kıvrımlarıyla, kadınlığıyla var olmak hakkını almak istiyorlar. bu yolla kadın daha çok anne denen, cinselliğiyle var olamayan bir birey haline gelir, bu en büyük soyutlama olur onu fıtratından. erkeklerin cinsellikle kadınların kirlendiği inancına da katkı sağlar bu bakış açısı. "e demek siz de aynı fikirdeydiniz" denir.

    dert bedenin, kadın erkek bedeninin eşit ölçüde cinsel kimlik olarak algılanması ise, erkek bedenine de değer verelim, ikisini de sıfırlamaktan iyidir. erkekte de güzellik arayalım. paraya, güce bakmayalım mesela. cinsel obje olarak algılanmaktan iyi mi sanıyosunuz para kaynağı bir obje gibi algılanmayı? katiyen değil.
    (darkpink 20.06.2008 13:06)
  13. dfo diyorum başka da bir şey demiyorum. *

    (bkz: dto)
    (vladimir 20.06.2008 13:38)
  14. erkeklerin egemen olduğu bir pazarda kadının kadınlığını değil aklını, iş gücünü ve zamanının satmasıdır.
    (charon 30.09.2008 23:25)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.