caine

  1. adem ile havvanın ilk doğan çocuğu olan ve aynı zamanda, kardeşini öldürerek cennetten kovulması ve tanrı'nın bağışlamasını kabul etmemesi sonucu ilk eril vampir olan, bu sayede vampirlerin babası* olarak tanımlanan şahıs.
    (olurooleseylerbazen 28.03.2006 08:46)
  2. efsaneye göre* cennetten kovulup dünyaya sürgün edilen adem* ve havva'nın* üç oğulları oldu: caine*, abel* ve seth. ilk doğan caine, bitkileri yetiştirdi. onları suladı ve büyüttü, hayat verdi. ikinci doğan abel hayvanlara baktı. onları besledi ve büyüttü. bir gün babaları adem, iki oğluna:
    "caine ve abel, yukarıdaki için bir kurban getirin; getirin ki yaratıcınıza olan minnetiniz bilinsin." dedi.
    caine, yukarıdaki için en tatlı meyvelerini, en olgun bitkilerini getirdi. abel ise en genç, en güçlü hayvanını kurban etti. iki kardeş de kurbanlarını adem'in ocağına koydular ve ateşe verdiler. duman onları yavaşça yukarı doğru götürdü. abel'in kurbanı tatlı bir koku yayıp kabul edilirken, caine'inki kabul edilmedi ve caine sert bir şekilde azarlandı. caine ağlamaya başladı, gece gündüz yukarıdakine dua etti. gel zaman git zaman, adem kurban vaktinin yeniden geldiğini söyledi. abel yine en güçlü ve genç hayvanlarından birini öldürdü. caine ise eli boş geldi, çünkü kurbanının istenmeyeceğini biliyordu.
    "caine, neden bir kurban getirmedin?" diye sordu abel.
    ilk doğan, gözleri yaşlı bir şekilde kardeşinin kalbine mızrak saplayarak onu kurban etti, hayatta en çok sevdiği şeyi.
    bu olayın ardından yukarıdaki onu cennetten attı ve nod denilen bir yere sürgün etti. caine karanlıkta yalnız kalmıştı. açtı, üşüyordu ve ağlıyordu... karanlığın içinden tatlı bir ses geldi. siyahlar içinde bir kadın caine'e doğru yaklaştı:
    "hikayeni biliyorum, nod'lu caine. açsın, bende yemek var. üşüyorsun, bende kıyafetler var. üzgünsün, bende rahatlık var".
    şaşırmış olan caine:
    "benim gibi lanetli birini niye rahatlatasın? neden giydiresin? neden besleyesin?" dedi ve aldığı cevapla daha da şaşırdı:
    "ben senin babanın ilk karısıyım. yukarıdakine karşı geldim ve özgürlüğü karanlıklarda buldum. ben lilith'im. bir zamanlar ben de üşüyordum, benim için sıcaklık yoktu. bir zamanlar ben de açtım, benim için yemek yoktu. bir zamanlar ben de üzgündüm, benim için rahatlık yoktu."
    lilith caine'i ağırladı ve onu besledi, rahatlattı. caine onun evinde bir süre kaldı ve bir gün ona sordu:
    "sadece karanlıktan, bu evi nasıl yaptın? nasıl kıyafetler yarattın? yiyeceklerini nasıl yetiştirdin?"
    lilith gülümsedi ve cevap verdi:
    "ben uyandım. bu sayede istediğim gücü yaratıyorum".
    gözleri parıldayan caine:
    "beni de uyandır lilith, benim de güce ihtiyacım var. ben de kendi evimi, giysilerimi, yiyeceklerimi yaratmalıyım."
    "uyanmanın sana ne yapacağını bilmiyorum. sen baban tarafından lanetlendin. ölebilirsin, sonsuza kadar değişebilirsin." dedi lilith
    içini kemiren heyecanla caine:
    "güç olmayan bir yaşamın ne önemi var? sen olmadan ben ölürüm, ama senin kölen olarak yaşayamam."
    lilith caine'i seviyordu. sonuçlarından emin olmadığı için istemese de caine'e olan sevgisi, içinden gelen sesin önüne geçti ve onu uyandırdı. bileğinden gelen kanı bir kaba koydu ve caine'e içirdi. caine abyss'e düştü, o kadar uzun süre düştü ki bu ona sonsuzluk gibi geldi. gözlerini açtığında karanlık bir yerdeydi. karanlığın içinde caine parlak bir ışık gördü. gecede parlayan ateş, michael*, kutsal ateşin koruyucusu ona gelmişti ve şöyle dedi:
    "adem ve havva'nın oğlu, suçun büyük ama babamın bağışlayıcılığı daha büyük. o seni affetti."
    kızgın ve kırgın caine cevap verdi:
    "yukarıdakinin acımasıyla değil ancak kendi vicdanımla gurur içinde yaşayabilirim."
    bağışlanmayı reddetti ve michael ona ilk lanetini verdi:
    "bu diyarlarda gezdiğin sürece, sen ve senin çocukların ateşten korkacak. ateşim sizin derinizi yakacak ve sizi mahvedecek."
    o gecenin sabahında, ufuktan raphael*, güneşin koruyucusu göründü. caine'e şöyle dedi: "adem ve havva'nın oğlu, kardeşin abel cennetten senin günahlarını affetti. tanrı'nın bağışlamasını kabul etmeyecek misin?"
    caine cevap verdi:
    "abel'in bağışlaması bir şey ifade etmez; ancak ben kendimi affedebilirsem gerçekten affolmuş sayılırım"
    caine bağışlanmayı reddetti ve raphael ona ikinci lanetini verdi:
    "bu diyarda gezdiğin sürece sen ve çocukların gün doğuşundan korkacak. güneşin ışınları sizi ateş gibi yakacak. şimdi git ve karanlık bir yere saklan, saklan ki güneşin gazabını hissetme!"
    içini hırs bürüyen caine kaçtı ve karanlık bir mağaraya saklanarak derin bir uykuya daldı. uyandığında ölüm meleği uriel* onu kanatlarının arasında tutuyordu. caine'e doğru eğilerek kulağına fısıldadı:
    "adem'in ve havva'nın oğlu, tanrı senin bütün günahlarını bağışladı, kabul et ve bütün lanetlerinden kurtul."
    büyük bir fırsat gibi görünen bu teklife kırgınlığı dinmeyen caine cevap verdi: "tanrının bağışlamasıyla değil, kendi bağışlamamla yaşayacağım. ben benim. yaptıklarımı yaptım, bu asla değişmeyecek".
    ve tanrının kendisi, uriel'in ağzından caine'e son ve en büyük lanetini verdi:
    "sen ve senin çocukların bu diyarda gezdiği sürece karanlığa tutunacaklar. sadece kan içecekler. sadece kül yiyecekler. bir ölü gibi yaşayacaklar, fakat ölmeyecekler. son günlere kadar dokunduğunuz her şey yok olacak!"

    bu lanetle caine acı bir çığlık attı, gözlerinden kan geliyordu. kanı bir kabın içine doldurdu ve içti. kafasını kaldırdığında gabriel* karşısında duruyordu:
    "adem ve havva'nın oğlu, babamın bağışlayıcılığı sandığından çok daha büyük. şimdi bile affedilmeye bir yol açıldı. bu yola "golconda" diyeceksin. çocuklarına ondan bahset, çünkü sadece bu yolla yeniden ışıkta yürüyebileceksiniz."
    (wu wei 28.04.2006 13:32)
  3. torah, kuran ve incilde geçen kabil ya da diğer adıyla cain, kutsal kitaplarda ortaklaşa yazıldığı üzere adem ile havva'nın çocuklarında biridir ve seth adında bir kardeşi yoktur. seth adlı kardeş hikayesi farklı bir isim olan caine adlı bir karakterden ve bir fantastik öyküden kaynaklanmaktadır. gerçek cain'in tek bir kardeşi vardır ve kardeşini öldürmekle dünya üzerindeki ilk cinayeti işlemiştir. kutsal kitaplardaki benzer hikayeye göre, tanrı cain ve abel'dan birer adak sunmalarını istemiştir. her ikisi de adaklarını sunarlar ancak abel' ınki kabul edilirken, cain'in ki reddedilir. buna sinirlenen ve kıskanan cain kardeşini oracıkta öldürür. yaptığının farkına varan cain, kardeşini gömer. ancak tanrı tarafından yollanan bir kuzgun gömünün yerinin bulunmasını sağlar. cain, cinayet işlendiği için tanrı tarafından lanetlenir ve sürgüne yollanır. bu ilk cinayet üstüne, tanrı yeni bir emir yollar. her kim birini öldürürse tüm insan neslini öldürmüş olacaktır, her kim bir hayatı kurtarırsa tüm insan neslini kurtarmış gibi olacaktır. dini metin olarak cain' in vampire dönüşmesi gibi bir hikaye yoktur. cain ve caine birbirinden farklı , biri dini biri fantastik iki ayrı karakterdir.
    (rsvyl 28.04.2006 13:51)
  4. bir inanışa göre, kardeşi abel'i öldürdüğünden dolayı ilk katil de denir. ayrıca türkçe'de kabil diyorlar.
    (diablerie 13.08.2006 23:35)
  5. burası vampircik sözlük olduğuna göre, hepimizin atası o.*
    (sca 06.09.2006 15:06)
  6. kabil başlığına yazılması gerektiğini düşündüğüm adem a.s 'ın katil oğludur.****
    (iktisat 12.02.2007 19:12)
  7. The father of the kindreds.

    Babamız. :D
    (wrathbringer 25.08.2009 21:35 ~ 25.08.2009 21:36)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.