batmak

  1. bir çok anlamı vardır. mesela titanic'in batması, sulara gömülmesi, su tarafından daha fazla taşınamayarak suyla kaplanması, yerin yani suyun dibine girmesi vs. sonra bir şeylerin bir yere girip saplanması, diken batması, iğneyi batırmak vs. sonra güneşin batması, gün ışığının bir sonraki gün doğumuna kadar uğramayacak olması...

    bir de mecazi bir anlamı vardır ki, huylanmak, sinirine gitmek, incinmek anlamı taşır. bazı insanlar vardır, resmen batarlar. ne yapsa, ne söylese, ne yapmasa, ne söylemese, her şey, ama her şey sinirinize gider. hani bu kadar mı olabilir bir nefret ve gıcıklık? sesini duyduğunuz an kulaklarınızı koparıp atmak gelir mi bu kadar? onu gördüğünüz an bakışlarınızı çevirme isteğiyle dolup taşabilir misiniz bu kadar? o ne yaptı size, bunu düşünmek bile istemezsiniz. ama onun varlığı bile sizi mutsuz etmeye yetecektir.

    size her yaklaşmasında onunla ilgili itici öğeler ondan önce size varacak, eli kolunuza değdiği an diken değmiş gibi irkileceksiniz o nefretle. batar işte. bütün özellikleri batar bazen insanın. bakışlarında en ufak olumsuzluk yakaladığınızda daha da nefret edersiniz ondan, öyle ki bir zaman sonra göz göze gelmemek için her yolu denersiniz. onunla aynı odada olmamak için bahaneler bulursunuz, ona cevap vermemek için sözlerine kulak tıkayıp onu duymazlıktan gelirsiniz. her sözünde iğrenir, her bakışında ondan kurtulmak için neleri feda edebileceğinizi hesaplarsınız.

    başka insanlar size "queen sen iğrenç bir insansın" dediğinde şükredip hala gülebiliyorken, o nefret ettiğiniz kişi size en ufak şey söylediğinde küplere binersiniz. hiddetinizden korkan insanlarla çevrili odada

    "ııı.... şey... queen... bir şey diyeceğim ama kızma.. senin gözünün üstünde kaş var!" dediğinde o, sizin
    "neeeeaaa!! ne demek bu?? rahatsız mı oluyorsun bundan? batıyor mu sana? sana ne benim kaşımdan? ben bilmiyor muyum öyle olduğunu? kaşlarımla arama kimseyi sokmam ben! bu şekilde konuşamazsın benimle. ne yaptım ben sana da bana böyle davranıyorsun? neden sevmiyorsun beni? bir kusurumu aradın da kaşlarıma mı takıldın? niye bu kadar üsteliyorsun ki? manyaak!"

    şeklindeki tiradınız saçmalamanın da ötesinde bir şeydir, çünkü okuyunca fark edebileceğiniz gibi karşı tarafın suçlandığı nefret etmek, batmak gibi kavramlar aslında sizin karşı tarafa karşı hissettiğiniz duygulardır. nefret böyle allak bullak eder insanı işte ve batma eyleminin karşılıklı olması beklenir nedense. o bana batıyorsa ben de ona batıyorumdur gibi bir düşünce. en acısı da, size batan kişinin sizi aslında sevmesi olacaktır, veya başka bir deyişle bir taraf diğerinden nefret ederken öbürünün onu sevmesi...


    vallahi feci şekilde batıyor bana. ona bir şey olsa kendimi suçlu hissedeceğim hakkında kötü düşündükten sonra, ama elimde değil, batıyor.**

    (queen tinorfithiel 20.05.2007 20:30)
  2. bir mecazi anlamı da başarısız olmak, becerememek, yapamamak anlamlarında kullanılır.

    -Uleeen! Yine batırdın bir işi daha.*
    -Ben battım abi. Ödeyemiyicem bu borcu.*
    -Gene batırdın beni Nebahat. Ne bu kredi kartı ekstresi!!! Cevap ver huleyn!!!*
    -Batarsak beraber batarız. Devam be, devam.*
    (baptista 28.05.2009 11:37)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.