anna

  1. pink martini grubunun hang on little tomato albümünden eğlenceli * bir parça, diğer adı el negro zumbon'dur. yanılmıyorsam italyanca bir parça, yanılıyorsam birileri düzeltsin *

    ya viene el negro zumbon
    bailando alegre el baion
    repica la zambomba
    y llama a la mujer

    ya viene el negro zumbon
    bailando alegre el baion
    repica la zambomba
    y llama a la mujer

    tengo gana de bailar el nuevo compás
    dicen todos cuando me ven pasar
    "¿chica, dónde vas?"
    "¡me voy a bailar, el baión!"

    tengo gana de bailar el nuevo compás
    dicen todos cuando me ven pasar
    "¿chica, dónde vas?"
    "¡me voy a bailar, el baión!"

    ya viene el negro zumbon
    bailando alegre el baion
    repica la zambomba
    y llama a la mujer

    ya viene el negro zumbon
    bailando alegre el baion
    repica la zambomba
    y llama a la mujer

    tengo gana de bailar el nuevo compás
    dicen todos cuando me ven pasar
    "¿chica, dónde vas?"
    "¡me voy a bailar, el baión!"

    tengo gana de bailar el nuevo compás
    dicen todos cuando me ven pasar
    "¿chica, dónde vas?"
    "¡me voy a bailar, el baión!"
    (yabanci 10.08.2007 02:09)
  2. tarık tufan 'ın bir eseri, şaheseri. şöyle ki;

    Biz her şeye, esirgeyen ve bağışlayan, çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan, hep esirgeyen ve hep bağışlayan Rabbin adıyla başlayan adamlarız Anna.

    Büyücülerin, haramilerin, borsacıların, reklamcıların, korsanların, işgalcilerin, bankacıların elinden kurtulmamız da bundan.

    Sanayi devriminde bile, karanlık, rutubetli, çok bağırışlı, çok nefessiz, çok sabahsız, çok aşksız, çok çiçeksiz, çok neşesiz, çok kitapsız bir fabrikada hayatta kaldık sırf bu yüzden.

    Piyasaların hınçla dolu iniş çıkışlarına kalbimiz dayanıyor bir şekilde. Kalbimiz derken, ilk gençliğimiz, sakalımız, bir kasetin iki yüzüne de ardarda kaydedip dinlediğimiz şarkımız diyorum aslında.

    İşte böyle yaşıyoruz ve yaşamak da sana dair uzayıp giden bir özleme dönüşüyor.

    İnsaf et Anna!

    Gidelim buradan.

    Senin masumiyetini, bilgelik zamanlarından kalma sırları, dünyanın bütün sabahlarını yanımıza alıp da gidelim.

    Hesap etmeden, haritaya bakmadan gidelim.

    Ölelim diyecektim az kalsın. Ölmeyelim. Hiç ölmeyelim Anna.

    Sarılalım diyecektim az kalsın. İçimden böyle şeyler de geçiyor işte. Sarılalım, dudakların…

    Tamam sustum.

    Gitmek istemezsen bir şiir miktarı kadar otursak diyorum. Şiir kalsın istersen, sadece otursak. Oturmasan da olur benimle, sadece ellerimi tut. Ellerimi tutma dilersen sadece yüzüme bak. Yüzüme bak ama Anna, yüzüme bak. Gözlerime bak, gözlerimin içine bak.

    Gözlerim biraz karanlık. İçinde cenkler, ayinler, kesik damarlar, kapıları yumruklayışlar, cipralexler, Turgutlar, Edipler, Sezailer, siyahlar, beyazlar, uykusuzluklar, bitmeyen başağrıları, bildirilerin öfkesi, duvarlara uzun dalmışlıklar var.

    Gözlerim biraz yorgun. İçinde bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler…

    Bekleyişler Anna. Köylü çocukların parasız yatılı sonuçları mesela. Nişanlısı askerde kızlar, kızı ölüm orucundaki baba, babası tersanede oğul, oğlu şizofren anne.

    Hepsini sayamam gerçi, utançlarım da var. Ama geçecek hepsi, geçecek. Şifalı gözlerin her şeyi iyi edecek.

    Gözlerimin içine bakmaktan korkma Anna.

    Sen adımını attığın andan itibaren Hira dinginliğine dönüşecek ortalık.

    Tanrı bizimle de konuşur belki.

    *



    (mavilale 04.09.2008 00:25)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.