her konuda olduğu gibi bu konuda da başı çekenin yunan kültürü olmasından kaynaklanan yunanca kökenli (anatome: kesmek) kelime ve onun karşıladığı bilim dalı. makroskopik veya mikroskopik olabilir. anatomi öğrenmedeki amaç yapı öğrenmektir. modern anlamda kurucusunun vesalius olduğu kabul edilir.
tıp öğrencileri dışındakiler tarafından "ehe kadavra kestiniz mi kadavra" olarak algılanan bilim dalı. ayrıca tıp eğitiminin de kadavradan ibaret zannedilmesini sağlayan ders.
lisede kabuslarla geçen ders, konu. bu ders sırasında daha önce hiç fark etmediğiniz şeyleri fark edersiniz. örn; tavanın dökülmüş sıvası, sınıfta uçan sinek, uyuklayan bir sürü öğrenci ve zar zor ders anlatan, anlattıkça sınıfın duvarlarını birbirine yaklaştıran öğretmen.
muzelerin greek sculpture bolumu gezilirken heykellere bakip "vay be nasil bir anatomi bilgisiyle ve gozlemle yapilmis" diye kendine hayran birakan bilim dalidir.
ders olarak hocanin anlatimiyla aklinizda pek birsey kalmasi mumkun degildir. ama kendiniz genis bir zamanda atlasin basinda ezber yaparken zevk alirsiniz. ayrica calisip calisip yapilmayan derslerden degildir, calisana hakkini veren derstir. cerrahi bolumler sececek olanlarin kesinlikle bilmeleri gerekmektedir.
Bir rivayete göre anatomi derslerinin vazgeçilmezi olan sobotta anatomi atlası, nazi bilim adamlarının öldürdükleri yahudilerin cesetleri üzerinde yaptıkları araştırmalarla yazılmıştır. İki ciltlik devasa atlas, ampul değiştirirken sandalyenin alçak gelmesi durumunda üstüne çıkmaktan başka bir işime de yaramamıştır.*
latinceden gına getiren şey. kemiğin ucuna caput değil de baş desem kimse anlamayacak mı sanki? zaten kafatasındaki kemiklerin topluiğne başı kadarcık noktalarına bile abuk subuk isimler koymuşlar. hayır sinirli değilim! bağırmıyorum da!
her neyse. kemik kısmı sıkıcı olan ama kas kısmı daha zevkli olan ders. kasları çalışırken sürekli oranızı buranızı kıvırıp elliyorsunuz aha bak musculus omohyoideusum burda benim diye, veya anlamsız bir sidik yarışı oluyor kimin bicepsleri tricepsleri daha belirgin gibisinden. kadavra olayı ise tamamenn saçmalık, güzelim plastik maketler varken pörsümüş etinin neresi hangi kas belli olmayan zavallı adamcağızın tepesinde dönen rezaletler sırd anatomi dersinden soğutmak için koyulmuş olmalı.
gerekliliğine? inanıyorum tabi ki. bir diş hekimi olarak ayağın küçük parmağını hareket ettiren kasın ismini 50 yıl sonra hatırlayacağımdan eminim, tıpkı lisede öğrendiğimiz ama şu an sorsan hatrlamayacağım binlerce bilgi gibi.
not: küçükparmaktan şikayet ediyorum ama, açıkçası boynundan kesilmiş ve tepside getirilen bir kafa, bütün halindeki bir kadavradan daha itici bir görüntü. tamam, komple öğrenelim her şeyi.
ayrıca sobottanın almanlar ve yahudilerin ortak çalışması(!) sonucu oluştuğu fikrine inancım her geçen gün artıyor, kitaptaki fotoğrafların beni kötü etkilemesinden olabilir bu. mesela bacağın enine kesitleri var, resmen çizgifilmlerdeki but çizimleri gibi, ortasında kemik falan var böyle. ııyk. bir de iç hesaplaşmaya girdim, hani bu atlastan yararlanan hekimler tarafından kurtarılan kaç milyon hasta vahşice öldürülen kaç milyon mağdura karşılık gelebilir? saçmalıyorum üstüme varmayın. daha çooook çalışmam lazım çoooğoook.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.